bir kez

• bazı şeyler için ziyadesiyle yeterli bir miktardır. mesela: bir kez elini tutmak, bir kez gözlerine bakmak, bir kez öpmek.
  tabi başına son kelimesi getirilerek iyice insanın ağzına sıçan bi kalıp haline getirilebilir: son bir kez elini tutmak, son bir kez gözlerine bakmak, son bir kez öpmek.
• çok hoş bir sakin parçası. video http://vimeo.com/7321617 adresinden izlenebilir.
  
  --- spoiler ---
  
  bir kez fırlatıldık bu dünyaya
  bir kez atıldık hayata...
  
  --- spoiler ---
• sakinin yeni albumunden sahane bi parca. anladigim kadariyla sozleri soyle:
  
  şimdi gittin, kaldın bir yerlerde,
  ılık meltem geçti hayatımdan,
  debelendiğim garip gökyüzünde varoluş sıkıntısı,
  çocuklar hala dışarda, oyunda(??)
  umutsuzluk,anlamsız...
  sen de gördün, pişmanım olmaya
  uçsam yayılsam bahçeye,
  gerçekten kardeş olur musun?
  tut elimden,devlet sürüklerken...
  sessiz olsam da olmasam da bir kendime
  gider misin?
  bir kez fırlatıldık bu dünyaya,
  bir kez atıldık hayata..
• (bkz: once)
• insan bir kez doğar, bin kez ölür.
  
  "sonra sevinç sesleri başlıyor," diye düzeltme yaptı yusuf, "ve mutluluk kutlaması başlıyor. 'boş, boş, boş!' diye hep bir ağızdan bağırışıyorlar. "mezar boş, adon yeniden doğmuştur!" kızı öpüyorlar ve şöyle bağırıyorlar: "tanrı büyüktür!" sonra herkes birbiriyle öpüşüyor ve şöyle bağırıyorlar: "tanrılaştı tammuz!" sonra buradan fener ışıkları altında, astarot'ta anıtın etrafında halay çekerler. (...)
  'yeniden değil' diye öğretti yusuf ona. "bu hep bir kez ve ilk kez oluyor." thomas mann - joseph und seine brüder
  
  "inancına göre bikez ittihatçılığa bulaşanın iflah olması yoktu. çünkü, dünyada, tövbesi kabul edilmeyen iki günah varsa, bunun birincisi ittihatçılıktı." kemal tahir - yol ayrımı
  
  (ilk giri tarihi: 17.1.2015)
  
  (bkz: seel), bi seel
  (bkz: bir yol), bir defa, bir kere, bir kerecik
• bir kez dünyaya geldik, kimse bizim rüyamızı görmeyecek, kimse bizim yerimize yaşamayacak. kimse bu hayatta bizim ile aynı anlamı aramayacak. hayatı da anlamı da bir bütün olarak tutacak olan da biziz.
• bir kez dünyaya geldik, kimse bizim rüyamızı görmeyecek, kimse bizim yerimize yaşamayacak. kimse bu hayatta bizim ile aynı anlamı aramayacak. hayatı da anlamı da bir bütün olarak tutacak olan da biziz.
• bir kez anladım ve doğru anladım.
  
  bakışında, dudaklarında, sarılışındaki heyecanda, gözünden dökülen damlalarında.
  
  kalbimin yerinden fırlayacak hissi, öpmelerimin bitmeyişi.
  
  gözümdeki ışığım, kelimelerimdeki papatya beyazlığım.
  
  sağ tarafımdaki bakışlarına hayranlık beslediğim.
  
  dünya hiç bu kadar anlamlı kılınamamıştı şu ufacık nefes alışverişimde.
  
  benliğimin kilidini açtın. ellerimin titreyişine, göz çizgilerime anlam kattın.
  
  göğüs kafesimin ferahlığı, duruluğu ve berraklığısın.
  
  ihtişamım seninle ve senindir !! var olanım !!