• "biz" den kastedilen gruba ait bir ozelligi tarihi, sosyal, kulturel ve ekonomik vs. cesitli acilardan incelemek ve tartismak yoluyla anlamaya calismamizi baslatmasi gereken ama genellikle muhabbet masasinin sonu gelmez geyik konularindan biri olarak kalan ihtimalle sikayetci olarak sordugumuz soru tipidir.
  • her türlü insanımız adına utanma başlıkları bu entrynin içine denk geldikçe toparlamaya çalışacağım. çünkü her seferinde biz niye böyleyiz diye kendime soruyorum.

    havalimanındaki görevliye uçağın 1 saatlik gecikmesi sonrasında hakaret eden haklıyken haksız duruma düşen cahil ve karaktekter yoksunu bir insan(!)nımız

    (bkz: havalimanında görevliyi tahrik eden yolcu)
    (bkz: funda esenç)

    07.02.2020 (bkz: 5 kiloluk köpeği öldüresiye tekmeleyen diş hekimi)
    sahibi olduğu köpeğe, defalarca tekmeler atıp, köpeğin kemiklerinin kırılmasına ve iç kanama geçirmesine sebep olan vahşi yaratık. aynı şeyler başına gelir umarım
  • eski bir başlık, öksüz kalmış, ama bu konuda daha çok şey söylenmeli.

    öncelikle kendimizi gelişmiş ülkelerle mukayese ederek yorum getiriyorum. yoksa pakistan- yemen-bangladeş- tunus ve gabon ülkelerinde yaşayanlara göre daha iyi şartlarda olduğumuza hem fikirim. ama ya biz ? halk ?

    sinema bileti alırken bile gişede tanıdığı varsa beklemeden bilet almaya çalışan, trafikte otuziki saniye kazanmak için sağda yeni şeritler yaratan, benzin pompa sırası beklerken 3 dakikaya 33 dakika muamelesi yapan bizim halkımız ?

    dakikalara saat muamelesi yapan tahammülü tamamen bırakmış halkımız neden böyle ? sadakatsizin başına oturup tekrarlar dahil 180 dakika dizi seyrediyorsun ama bir dakika iki dakika otobüsün yolcu alıp indirmesini beklemeye tahammülün yok ?

    biz niye böyleyiz ?

    biz neden sürekli bir menfaat peşindeyiz ? her işimizi bir yakınla bir torpille bir destekle bir motivasyon primiyle bir menfaatle yapmak zorundayız ? neden böyle ? futbolcumuz gazla oynar, muhtarımız bile vaad-menfaat denklemiyle seçilir, meclis üyesi tanıyan evine balkon ya da çıkma kat yaptırmak için arar. polis çevirmesine takılan tanıdığı emniyeti arar.
    çalıştığımız patron şirketlerine baksanıza. yeni biri işe alınacağı zaman tüm patronların sorduğu bir tek soru vardır. “tanıdığın biri var mı” o bile liyakata inanmıyor. toplumun en küçük birimi dahi liyakata inanmıyor ve biz neden böyleyiz ?

    bedavadan para kazanma konusuna hiç girmiyorum. zira dünyada zirveye oynarız. oturduğu yerden bizim kadar çok para kazanan hiç bir dünya vatandaşı yoktur eminim.

    çok diyecek laf var ama nasıl düzelecek, düzelecek miyiz emin değilim.
hesabın var mı? giriş yap