boğucu
-
boğmaktan boğucu. iç daraltan, sıkıcı, sıkıntı veren*, zor, fazla kapsamlı veya ayrıntılı olup kavranması zor kitaplara, benzer şeyler çağrıştıran davranışlarıyla bazı insanlara, ortamlara ilişkin sıfat.
zor, boğucu romanları severim. bu roman (the porcupine) boğucu değil sıkıcı.
insan insanın su damlasıdır. yaklaşmayla ya birbirini yıkarlar, ya asit yağmuru olarak iz bırakırlar. tabii ayrıca boğabilirler, sadece teki boğucu olabilir, dölleyebilir, vs.
"çiçeksiz vazolara, tozu alınmamış kitaplara, kılıfları sigara yanıklarıyla kaplı koltuklara, odayı soluk alınamaz hale getiren iri mobilya parçalarına, iç kapayıcı formika sehpalara, su verilmemiş saksı çiçeklerine baktı. ağu, odalara yayılmıştı sanki." tomris uyar - gecegezen kızlar
not: 2018'de verilmiş bir altheda uktesiymiş. hayırlı olsun.
(ilk giri tarihi: 4.10.2019)
(bkz: boğmak/@ibisile), boğuk
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap