*

  • seyyit nezir'in kurduğu ve yönettiği bir yayınevi. seyyit bey, tomris uyar hanımefendi ile birlikte turgut uyar anısına "sonsuz ve öbürü" isimli o zamanki açlığımızı gideren nefis eserde imza sahibi kişidir. bir de 78 sayfalık trakl kitabından dolayı minnet duyarız kendisine. (ama trakl derseniz bfs de unutulmaz elbet.) bu minnacık yayınevi, her sene kitap fuarında buruk bir şekilde dükkan açar.
  • merkezi taksim'de olan bir yayınevi. mis sokak 17/1 adresinde bulunmaktadır.
  • eskiden sürekli satranç kitapları basan bir yayıneviydi. richard reti'nin satrançta büyük ustalar modern görüşler'ini basarak gerçekten güzel bir iş çıkarmışlardı.
  • julien dupuis tarafından yazılan bir satranç klasiği sayılabilecek "satrançta kombinezon sanatına giriş" kitabını da basmışlardı.
  • eskiden çok sağlam kitaplar basan ama sanki şimdilerde kitap basımını durdurmuş gibime gelen yayınevi. ts. eliot, gerard ne nerval'a ve vesairesine ne demeli?
  • dergide sadece şiir değil sanatın diğer alanlarıyla da ilgili tartışmalar olurdu
  • anadolu'da küçük bir kasabada yaşıyorum,
    sene kaç yazmayayım, baya bir yıllar önce..

    istanbul'da öğretmenlik yapmaya karar verdim ve gelirken de şiir seven bir arkadaşım,
    "senden bir şey rica edeceğim.
    broy dergisi var, bilirsin elimde görmüştün.buraya gelmiyor, bende eksik sayılar var, onları bulup bana gönderir misin ?"
    dedi.
    olur deyip vedalaşıp istanbul'a geldim.

    zeytinburnu'nda yedi sınıflık küçük bir dershane ile anlaştım.
    toplam 5 öğretmeni var.

    öğretmen arkadaşlarımız, arkadaşlık olarak da alana hakimiyet olarak da gayet iyiler.
    türkçe öğretmeni de hoş sohbet, güzel bir gülüşü olan muhtemelen 1.85 boylarında bir abimiz.

    adı muammer akça.

    sık sık sohbet ediyoruz....
    "senle bir deneme sınavı seti yazalım. hatta bir türkçe matematik kitabı yazalım. kitabın yarısı türkçe yarısı matematik soru bankası olur."
    gibi projelerimden bahsediyorum.
    "olur ama para yok, aslında gerçekten de güzel bir iş olur bu"
    diyor,
    "bir de ben zaten bir şiir dergisi çıkarıyorum. tüm param ona ancak yetiyor. "

    bunu duyunca şaşırıyorum, üç aydır tanışıyoruz, hiç bundan bahsetmemişti.
    muhtemelen bülten gibi bir şeydir diye düşündüğümü hatırlıyorum.

    "adı nedir derginin" diye sordum.
    "broy, orada seyyit nezir adıyla yazıyorum."
    dedi.

    "yapma yahu, o sen misin, senin şiirlerini arkadaşım okutmuştu bana, gayet başarılı."
    dedim, biraz şaşkınlık biraz sevinçle.

    o da tevazu ile "teşekkür ederim." dedi.

    ben o ana kadar, broy'un yönetim merkezinin adeta köşk gibi bir yerde olduğunu,
    seyyit nezir'in de bir eli yağda bir eli balda olan biri olduğunu tahmin ediyordum.

    gerçekten çok zor şartlarda ve düşük ücretlerle çalışıyorduk.
    o ise tüm parası ile dergiyi yaşatmaya çalışıyordu.

    yakından bildiriyorum arkadaşlar : muammer akça namı diğer seyyit nezir on numara adamdır.
  • elimde yaklaşık 35 adet dergisi bulunan yayınevi, edebiyatın köklü kaynaklarındandı.
hesabın var mı? giriş yap