• görevin ilk gününde hasta şikayetinde duyulmasıyla insanı istifanın eşiğine getiren kelime.
  • tdk tanımına göre sıkıntı anlamına gelen kelime.

    (bkz: yeni kelime öğrendim mutlu oldum sözlük)

    edit: yanlış harf
  • yaygın bunaltı bozukluklarında hasta, içinde korkuya benzeyen bir duygusu olduğunu, sanki kötü bir şey olacakmış gibi hissettiğini anlatır. fakat korkusunun nedenini ve nesnesini bilmez. özellikle iç- kırsal bölgelerden gelen birçok hasta bu duyguyu içinde ''bungunluk, bun basması, göğsüme bastırıyorlar, karabasan'' gibi sözcüklerle anlatmaya çalışır.
    kısaca tanımlayacak olursak, bungunluk nedeni ve nesnesi belirli olmayan bunaltı durumudur diyebiliriz.
    sosyal açıdan bakacak olursak içinde bulunduğumuz şartlar her bireyin bunu yaşamasına sebep olur diyebiliriz. ayırıcı tanı olarak uzun süreli (aylarca sürmesi önemli bir koşul durumluk kaygı değil) kaygı, gerginlik, tedirginlik hissediliyorsa temel sağlık hizmeti veren birimlerde durumluk- sürekli kaygı envanteri uygulanabilir ve tanı koyulabilir.
  • cümle içinde kullanımına örnek:
    en ufak bir sözcelemi bile, tükenmez anlam hazineleriyle yüklü ve sonsuza dek peşinden koşmaya değer «incil kelamı» kabul eden, janet'nin o hastasındaki bungunluk: okuduğunda ya da dinlediğinde, «bu cümlenin de yine sonsuzluğa kaçacağını ve benim onu belki de yine tam olarak anlayamamış olacağımı bir düşünüyorum da . . . » diye bunalıyordu.
hesabın var mı? giriş yap