• siyasal bilgiler fakültesinden emekli bir hocamız
  • dil derneği kurucu başkanı.
  • ankara universitesi siyasal bilgiler fakultesi'nin eski dekanlarindan, mulkiyeliler birligi ve mulkiyeliler birligi vakfi'nin eski genel baskanlarindan bir hoca kisi... kent koop'ta da gorev yapmisti yanilmiyorsam...

    fusun cicekoglu oralalp'in "cevat geray'a armagan" kitabina yazdigi sunustan alinti:

    "onurlu yasami ile mulkiye’nin onemli bir parcasi ve simgesi haline gelmis olan, emekli olduktan sonra da mulkiye’ye her bakimdan katki vermeye devam ederek sayisiz ogrenci yetistirmis bulunan fakultemizin eski dekanlarindan, mulkiyeliler birligi ve mulkiyeliler birligi vakfi’nin eski genel baskanlarindan degerli ogretim uyesi prof. dr. cevat geray hocamiz icin hazirladigimiz 'armagan'a ne kadar ozensek de, ona olan sevgimizi ve saygimizi ifade etmekte yetersiz kalacagini bu calismaya baslarken biliyorduk. hocamizin gerek bilim adami, gerekse demokrasi savasimindaki kararli durusuyla kazandigi hakli un, 'armagan'a katiliminin cok genis olmasina yol acmis; armagan kitap dosyasinin yayima hazirlanmasi bekledigimizden uzun surmustur.

    sevgili hocamiz, dekanimiz, baskanimiz olarak 'cevat hoca'nin benim bellegimde cok ozel bir yeri vardir. 1980 oncesinde dekan olan cevat hoca’yi o bungun ve gerilimli gunlerin mihenk tasinda sinanmis onurlu bir demokrat olarak tanidim. fakultemizin ugradigi baskilarda biz ogrencilerden yana durusu, kapisini daima bizlere acik tutusu ve demokrasinin ana ilkelerinden olan katilimciligi, biz ogrencilerinin kisiliginin gelismesine cok katkida bulunmustur inancindayim.

    mulkiyeliler birligi ve mulkiyeliler birligi vakfi genel baskani olarak verdigi unutulmaz hizmet ayrica sukranla anilmaya degerdir. cevat hoca, ‘80 sonrasinda bu kez birlik ve vakif baskani olarak devralmistir. toplumun demokrasi refleksinin kirilmaya calistigi, derneklerin gizli suc olusumlari olarak algilandigi o karanlik gunlerde, mulkiyeliler birligi’nin toplumsal hafizada demokrasi kalesi olarak edindigi yeri baskanimiz olarak yilmadan pekistiren hoca’miz, bizler icin bu alanda da daima ornek bir isimdir. sevgili cevat hoca, 1980’in ulkemizin bellegini ikiye bolmus gunlerinde yalpalamadan demokrasi saflarini siklastirmayi basarabilmis ender orneklerdendir."

    ayrica:
    (bkz: haluk geray)
  • tayfun talipoğlu'nun nasılsınız adlı programında yerel yönetimlerle/seçimlerle ilgili sorunları birkaç kalemde özetleyen akademisyen.

    1. belediyeler var ama belediyecilik hareketi yok.
    2. belediyecilik bürokrasisi kurulmamıştır. belediye başkanı seçildikten sonra yandaşlarını -sözünü dinleyeceklerini bildiği kişileri- getirmektedir.
    3. yerel demokrasiden bahsediyoruz ama parti demokrasisi yok. ön seçimle aday belirlenmiyor. merkezden seçme biçimindeki şeylerle isabetli adaylar da gösterilmiyor maalesef.
    3. bonus: adaya oy vereceğim zaman adayın kendisi oraya nasıl seçilmiştir? benim isteklerim karşılanıyor mu? hayır. tamamen belli koşullarda birtakım akıl dışı başka şeyler oluyor. adayın projeleri olmaz. partisinin programı çerçevesinde projeler geliştirilir. partilerin programlarına baktığınızda yoktur birbirinden farkı.
    4. parti programının dışında iş yapan belediye başkanları ya da belediyeler hiçbir zaman uyarılmamış. bu, denetim konusunu ortaya getiriyor. parti içi denetimde olduğu gibi belediyelerin bu konularda yaptıklarını denetleyecek düzenek kalmamıştır.
  • gerçek bir akademisyen, artık çok yaşlansa da emek vermeye devam eder. üniversitelerin eskiden ne olduğu hakkında fikir verir, geçmişe rahmet okutur.
  • genel kanıya göre şair sezai karakoç'un monna rosa şiirinin ortaya çıkmasında payı büyüktür. ankara-söğütözü kırları içinde sezai karakoç bir iki eş dostunun dışında kimsenin bilmediği şiirini ilk kez okul arkadaşlarına sesli olarak paylaşmasının ertesi günü şiiri çok beğenen mülkiye'den okul arkadaşı yeşilay kolu başkanı cevat geray'ın ricası üzerine ona saman kağıdında bir nüsha olarak takdim eder. o da yakından takip ettiği hisar dergisi yöneticilerine. 1952 haziran ayında dergide büyük şiirin ilk bölümünün yayımlanmasından sonra hisar’dan gültekin sâmanoğlu ve ilhan geçer mülkiye'ye, şiir dolayısıyla karakoç'u ziyarete gelirler şairle tanışırlar.anlayacağınız dilden dile ezberlenecek bir şiir macerası böyle başlar.
  • bu sabah vefat eden değerli hocamdır.

    başımız sağ olsun.

    edit:

    cenaze töreni:
    24 temmuz 2018, salı
    14:00 siyasal bilgiler fakültesi sütunlu salonda tören
    15:30 fakülte’den kocatepe camii’ne hareket
    16:55 kocatepe camii cenaze namazı ardından cebeci asri mezarlığı defin töreni
    19:30 mülkiyeliler birliğinde tören
  • zamanında öğrenci kimliği ile okulda faaliyet gösteren mit ajanlarını solcu öğrencilerle yüzleştirip "bu adam mitçi o çevrenizdeyken ona göre davranın" diyen, baskıya karşı her zaman öğrencilerinin yanında durmuş sbf'nin efsane dekanı. bugün itibariyle hayatını kaybetmiş.

    ışıklar içinde uyusun, bütün sbf camiasının başı sağolsun.
  • an itibariyle ölüm haberini aldığım, okulda herkesin saygısını kazanan, mülkiyeye büyük emekleri geçmiş hocamız.

    ışıklar içinde uyu hocam her daim saygi ve büyük minnet duygularıyla hatirlanacaksiniz.
  • ölümünü üzüntüyle öğrendiğim efsane dekanımız, hocamız.
hesabın var mı? giriş yap