• ani tazelemek için arattığım, nasıl şu zamana kadar yazılmaz diye hayret ettiğim, bar olayına para yetiştiremeyen ya da tercih etmeyen rock-metal kültürüne sahip gençlerin 90lı yıllardaki alsancakın sağlam sote yerlerindendir. gerçekten de çok dardır. çıkan ya da çıkabilecek kavgaların mekanıdır, rahat hareket etmek mümkün değil, arkadaşını kollamak kolaydır.ortamın rahat olmadığı zamanlarda sevgili ile cilveleşme hatta coşma yeridir. tek şişe on dudak olayını, tiksinmeden paylaşmayı, kendi rezil olduğu halde tadı şerbetten güzel gelen şarabı içmek sağı solu taş duvarlarla örülü o sokakta bambaşkadır. mp4 lerin dünyamıza girmediği o günlerde sony fx 425e bağlanmış kabinlerden çıkan sese ritim tutmak, şişelerin dibi boşaltılıp ka fa 1500moduna geçildikten sonra tek sıra 15 kişi kordona çıkmak, rainbowun, deniz atının önüne dizilmek bu sokağın yarattığı bir neslin faaliyetidir.
  • (bkz: dantel sokak)
  • kadiköy'de mcdonalds ile burger king'in tam arasında bir mekan. tesadüfen yarım saatlik ziyaretim oldu. ne yazıkki tarzıma hitap etmeyen görüntüsü, saat yarımı geçtikten sonra sadece yeni siparişlerin alındığı, boş bardakların merdivenlere sıralandığı, izmaritlerin delikanlı misali tırnak misali boydan boya fırlatıldığı, bu da yetmezmiş gibi bugün 15 saat çalıştık artık kapatalım diyerek içerideki 30 kişiyi deh dehlemeleriyle istanbul'da geçirdiğim yaklaşık 25 yılı bir anda hiçe çeviren etiksizlik örneği.
    lakin, hüsran bununla da yetmedi, sayemizde bir kaç masalık eğlenemeyenleri, karadeniz türküleri dışında hiç bir değeri olmayan solistten kurtararak, -darbuka çalan romanlarla bile kıyaslanamaz- şebo vari güzel sesli arkadaşımızla coşturmuşken; hesabımızdan bir içkilik indirim ricasını, "iki fazla yazalım da bahşiş olsun abla" demeleriyle küfretmeme sebep olmuşlardır. böylesine patavatsız insanların çalıştığı bir yer. yıllar sonra anadolu yakasına gidip, beni yeniden soğutmayı başarmışlardır.
  • (bkz: rafet bulca)
  • avrupa'nın en dar sokağı prag'da. bu sokak sadece bir insanın yürüyebileceği genişlikte. iki ucunda geçiş üstünlüğü ve sırasını belirlemek için yaya kırmızı ışık - yeşil ışık düzeneği var.

    darlığıyla ünlü başka sokaklar sevilla'da, hollanda'da da varmış. bir arkadaşım yazmış, sevilla'daki besos (öpücük) sokağının adı (calle de los besos) darlığıyla ilgili: "sokak" o kadar dar ki komşular karşıdan karşıya öpüşme mesafesindeymişler...

    türkiye'de dar sokak deyince benim aklıma diyarbakır'ın artık yıkılıp harabe ve kentsel dönüşüm konusu edilen sur ilçesinin sokakları, eski mardin'in taş sokakları, bir de çocukluğumun muğla'sının saburhane'si geliyor. tahminime göre dar sokak kavramına adalar özellikle ege adaları kendiliğinden omuz atarlar.

    şöyle bir araştırınca çorum'dan, cumalıkızık'tan (cin aralığı), ingiltere'den, bağdat'tan, almanya'dan (esas en bu olabilir) örneklere denk geliniyor..

    zonguldak'ta engebe, yokuş, sekili ve dar sokaklarla motorlu araç girmeyen sokaklar varmış. o yüzden belediyenin kadrolu eşekleri, katırları o sokaklara çalışıyormuş. bugün sürdüğü şüpheli, en azından eskide. birisi zonguldak için, 'tek düz yeri*, deniz..' demiş.

    (bkz: ırım), irim, irme
    (bkz: dar sokaklar)
hesabın var mı? giriş yap