• it's a wonderful life başyapıtından 5 yıl sonra eylül 2006'da yayınlanan 4. sparklehorse stüdyo albümü. don't take my sunshine away isimli parçayla açılıyor ki, "your face is like the sun sinking into the ocean, your face is like watching flowers growing in fast motion" diye giriyor. "girişe öyle bir parça koymak ki albümün geri kalanını sağlıklı değerlendirememek" diyor geronimo ve "hele bir de sen olmak aşık" diye ekliyor. ben dağıldıklarını biliyordum; albümdeki parçaların tamamını ilk kez duymuyoruz ama bu nefis bir albüm olmasına ve sparklehorse özlemimizi gidermemize engel teşkil etmiyor. kesinlikle bir sparklehorse albümü. hayal kırıklığına uğrayacak birileri çıkarsa şayet, onlara "sen beni hiç tanımamışsın hıh" dediğini duyar gibiyim mark linkous'ın. adı geçmişken, "ölmeden birkaç albüm daha bıraksa bize" desem iğrenir misiniz acaba benden merak ediyorum ama riske edemeyeceğim beni hep sevin`.` pitchforkmedia da 8.3 vermiş zaten; uzun uzun da yazmış gençler okumadım tabii sonuna baktım ve şöyle bittiğini gördüm: "at the end of this journey is the title track, a ten-minute instrumental with barely a hint of meandering melody and dissolving structure. it could be death. or rebirth. or a dream inside the belly of a mountain. it's sure something.". her averaj müzik dinleyicisinin arşivinde olması gereken bir albüm.

    http://www.pitchforkmedia.com/…_belly_of_a_mountain
  • içinde tom waits'in de piano çaldığı morning hollow adında çok güzel bir şarkı bulunan albüm.
  • hiç klişelere girmeyeceğim, kısa kesiyorum:
    bu şarkı bir ilk on listesi hazırlasam kendime* o listeye düşünmeden ekleyeceğim şarkılardan biridir. enstrumantaldir. 10 dakika 35 saniye boyunca alınabilecek maksimum yolu katedersiniz dinlerken. dünyanın bir ucundan diğer ucuna, görmediğiniz yerlere gider, yaşamadığını anıların melankolisine boğulursunuz hatta.
  • üstünden 2 sene geçmiş olmasına rağmen sparklehorse severler haricinde -hala- pek dinleyeni olmaması, bu güzel şeyi "bok yoluna gitmiş yazık albümler" arasına sokuyor maalesef. oysa bal ne ki, şeker ne ki, karamel frappuccino ne ki...
  • jean baptiste grenouille'in dağdaki yıllarını hatırlatıyor. temporal lob epilepsisini arttırıyor, palazlandırıyor..
    70 yıldır hiçbir şey yemeyen adam eğer gerçekten birşey yemiyor olsa, yüzündeki o ifade için bu şarkı eşliğinde selamlanır, elleri öpülürdü.
  • mark'ın ışık yılını zaman birimi sanmasıyla üzmüş albümdür. her şekilde üzüyorsun zaten.
hesabın var mı? giriş yap