*

  • türkçe'ye cennet batıda ismiyle çevrilen, costa-gavras'ın son filmi. 2009 fransa-italya-yunanistan ortak yapımı olan, günümüze dair bir kahramanlık efsanesi.**

    elçiye zeval olmaz kabilinden, filmekimi'nde izlenebilir.
  • insanliga guveni tazeleyen bir film. olmayacaklari olduran gercekci bir masal. elias'in masali..
  • kötülerin kazandığı filmleri izlemeyi ve sonu acıklı biten kitapları sevenlerin bile içini yumuşatacak güzellikte, kanının son damlasına kadar yırtma mücadelesinin zaman zaman absürdlüğe varan hikayesi.

    başroldeki riccardo scamarcio'nun hanımların gözlerine şenlik bir kimse olduğunu da belirtmeden geçemeyeceğim sevgili sözlük okurları.*
  • humpdayle beraber film festivallerinde görmeye alışık olduğumuz kasvetli, ağır filmlerin yanında tatlı tatlı gelen bir diğer film olmuştur.

    costa gavras amcam kapağı avrupa birliğine atarak kendine bir şans yaratmaya çalışan mültecilerle dolu bir geminin polis tarafından basılması esnasında kaçmaya başaran koccaman gözlü çok az fransızca bilen ve çıka çıka çıplaklar kampına çıkmayı başaran elias'ın öyküsünü anlatıyor filmde. gelen gidenin kendine bir şekilde yakın bulup, yumuşak ve şaşkın mizacıyla biraz taciz edip bolca yardım ettiği film bir yerden sonra yol filmine dönüşüyor. komik tır söförleri, alman helgalar, kuşcu rum kadınlar, çingeneler, sihirbazlar araya devamlı karışan ve komik hallerden hallere giren çekim ekibi* ile seyredilesi bir film oluyor cennet batıda. ipipce ara ara verilen mesajlar da cabası. seyredilesi film olmuş velhasıl, festivalin sımsıcak filmlerinden

    http://www.imdb.com/title/tt1158936/
  • costa gavras'ın önceki filmlerindeki buğulu havanın aksine son derece renkli ve eğlenceli bir film. konu olarak ise bildik bir sistem eleştirisi, hüzün kokan bir tablo. göçmenlerin avrupa birliği ülkelerindeki dramı bu denli neşeli bir dille anlatılamazdı. almanya'da çekilen fatih akın filmlerinin fransız versiyonuna benzetebiliriz. belki gerçek hayatta olamayacak büyük tesadüfler içeriyor. başrolde oynayan göçmen karakterimiz elias; sürekli polisin, korumaların, güvenliklerin, patronların, ev sahiplerinin evinden sürekli ucu ucuna kaçıyor. bu kaçışlar, masalsı bir kahramanin hikayesi gibi izleyiciyi rahatsiz etmiyor.

    filmin diger bir yonu fransiz kulturu dersi niteliginde olmasi. fransiz insanin tepkileri, davranışları, cinselliğe bakış açısı, milliyetçiliği, yabancılara bakış açısı, fransız sokakları, paris banliyöleri, champs ellyse, eyfel kulesi, fransız tatil bölgeleri vs.. hepsine filmde geniş bir şekilde yer ayrılmış. fransa'daki büyük işsizlik sorunu, sigortasız çalıştırılan göçmenler, mültecilerin dramı hakkında ince tespitleri var filmin. sürekli son moda teknoloji kullanan insanlar ve ardından çadırlarda ya da pis yatakhanelerde yaşayan insanları göstererek kapitalizm eleştirisini son raddesine kadar yapmayı ihmal etmemiş costa gavras.

    filmde gayler, çingeneler, almanlar, türkler, rumlar, sürekli batıya gitmeye çalışan insanoğlu hakkında da hoş espriler var. enfes bir kokteyl çıkmış ortaya bu malzemeler sonucunda. filmekimi 2009'un belki de en sıcak filmiydi batıdaki cennet. kaçırılmaması gerekenlerden.

    sağlam repliklerden biri için
    "teröristler hiçbir zaman otostop yapmazlar, onlar ya hızlı tren ya da uçak kullanırlar"
  • izledikten sonra, kendimi etraftan sakınır, polisten jandarma saklanır, elimdeki ceketi sıkı sıkı tutar halde buluverdiğim, seyirci ile çok hoş bir iletişim kurabilmiş, kahramanının macerasına ortak edebilmiş, yaşadığımız dünyadaki adaletsizliği, eşitsizliği, zorlukları son derece masumane bir gözden aktarabilmiş film.
  • cennet batıda ama o cennet nasıl bir cennet ya da cennet kime cennet kime cehennem, cenneti kimler yaşayabilir kimler yaşayamaz ayrımlarını çok güzel ortaya koymuş costa-gavras. özellikle paris gibi bir düşler kentine, 'çok kültürlü çok elit' fransızlara ve aslında bu iki tipikleştirme üzerinden tüm metropollere ve kapitalist ülkelere, onların varsıllarına sağlam bir eleştirel bakış getirmiş. başkaca örnekler verilmiş filmle ilgili, benim de aklımda kalan filmin başında çıplaklar kampında kıyıya vuran mültecilerden birinin yakalanışını bir fransız turistin cep telefonuyla kaydedip arkadaşına göndermesiydi 'bak bak burada neler oluyor şu anda' diye.

    bu film bir yol hikayesi, bir yaşama tutunma hikayesi, hem trajik hem komik (doğru ya da yanlış) bir umut hikayesi. cennet batıda yaşam gibi eğlenceli, yaşam gibi üzücü, yaşam gibi umut kırıcı, yaşam gibi umut dolu, yaşam gibi gerçek bir film.

    bu arada filmin final sahnesi bütünlük içinde biraz sırıtıyor sanki. bir tek o sahne üzerine çekincelerim var. ama yine de güzel, sıcak, izlemeye çokça değer bir film.
  • --- spoiler ---
    --- spoiler ---

    elias'ın karaya çıktığı zamanki sahnelerde "ahan da harbiden cennete düştü herif!" sesleri duyulmuştur.

    --- spoiler ---
    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---

    filmin sonu izleyene bırakılmış. şahsen, finali mutlu son olarak gözüme sokulsun isterdim. ama bu tamamen benim sorunum. sonuçta acımasız kapitalist çarkların döndüğü bir dünyada ne kadar mutlu olabilirdi ki elias...
    --- spoiler ---

    riccardo scamarcio da gözlere şenlik bir oyunculuk çıkarmıştır:)
hesabın var mı? giriş yap