eklektizm

• seçmecilik.
• felsefe ve din bilimi konularında çeşitli sistemlerden düşünceleri,görüşleri seçip alma usulü
• (bkz: postmodernizm)
• secim hakki olan bir kulturun dogal evrimidir kendisi....
• kendisinden hiç hazzetmediğim jean-françois lyotard şöyle demiş:
  
  "eklektizm çağdaş genel kültürün başlangıç noktasıdır: insan raggae dinler, bir western seyreder; öğlen yemeğinde mcdonald's yer, akşam yerel mutfak çeşitlerinden; tokyo'da paris parfümü sürer, hong kong'da 'retro' gitinir"
  
  güzel abim, ne de güzel anlatmışsın eklektizm'i. ama sence olanı kısıtlamıyor mu? sen değil misin sayısız, merkezsiz, heterojen "dil" ağından bahseden? evet, tanımladığın "eklektizm" de bundan ibaret ama daha "açık uçlu" anlatılabilirdi...
  
  not: eğer büyük bir teorisyen olursam (anlayan anladı), tüm gücümü lyotard'ın önermelerini çürütmekte kullanacağım. bu da böyle bir anımdır.
• kurulmuş olan dizgelerden değişik düşünceleri seçip alma ve kendi öğretisinde birleştirme yöntemi ve bu yöntemle çalışan filozofların öğretisi.
• felsefede uyuşabilir tezleri toplayıp uyuşamayanlarını bir yana bırakma eğilimini, edebiyatta ise birbirine aykırı çeşitleri bağdaştıran geniş sınırlı zevki ifade eder.
• 3 sözlük kaynağı ^*** "eklektizm" diyor "eklektisizm" değil. ama itusozluk ve vikipedia "eklektisizm" demiş. evet ingilizcesi "eclecticism" ama franszıca "éclectisme" deniyor ki türk intelijansiyasının entelektüel menbaı evvelce fransızca'ydı. sevan nişanyan'a göre türkçe'de 1937'den beri kullanılıyor olması da "eklektizm" demenin türkçe metinlerdeki yaygın kullanım örneği olması açısından daha doğru olacağını gösteriyor.
• karma sistem kurma eğilimidir. cumhuriyetin ilk yıllarında sosyalizm sözcüğünden umacı gibi korkulduğu için bu deyim yerine «devletçilik», «halkçılık» gibi yumuşatıcı ifadeler kullanılmış, böylece uzlaştırıcı bir sistem, «karma iktisat» düzeni çıkmıştır ortaya.
  
  bu felsefenin tarihine bakarsak milattan 300 yıl önce potamon'un iskenderiye'de kurduğu eklektizm mezhebi ün salmıştır. 19. yüzyılda ise victor cousin kendine özgü bir düşünce sistemi kurmak yerine kendinden önceki filozoflarca ortaya atılmış düşüncelerden rasyonel bir bütün oluşturma çabasına girerek eklektizmi tazelemek istedi.
  
  kelime yunancadaki eklegein «seçmek» kelimesinden türemiştir.
• dil öğretiminde de kullanılan felsefedir. olaya pragmatik bir bakış açısıyla yaklaşıp , konu ve içeriğe uygun olarak , gerekli olan teknik, yaklaşım ve metodolojiyi çeşitli metod ve yaklaşımlardan alarak harmanlayan tekniktir. (bkz: eclectic method) .
  
  kısaca her yaklaşımdan iyi yönleri alıp ortaya pratik bir ''best of'' çıkarmadır. bir nevi ''batının sadece bilim ve teknolojisini alıp, ahlaksızlığını almamak'' , veya '' benim öğretmenim işini bilir'' olayıdır.