emülsiyon

• ışığa duyarlı gümüş bileşimleri ve bunları saydam tabana yapıştıran jelatinden oluşan tabaka.
• süspansiyon'un sıvılar arasında olanıdır emülsiyon. genellikle birbirleri içerisinde çözünmeyen maddelerin yardımcı maddeler aracılığı ile karıştırılması sonucu oluşurlar.
• sivi yapidaki kimyasal maddenin bir emulgator yardimiyla baska sivi kimyasal madde icinde dagilması islemi.
• fotograf kagitlari ve filmleri uzerine de surulen isiga duyarli kimyasal jeldir.
• bir sıvının diğer bir sıvıyla heterojen şekilde karışımlarının özel adıdır, sıvı + sıvı karışımının faz oluşturmuş halidir. bunlar birbiri içinde çözünmeyen iki sıvının karışmasıyla oluşurlar. petrol, zeytinyağı emülsiyona örnek olarak gösterilebilir.
• lisedeyken surekli suspansiyonla karistirdigim karisim.. zaten kendisi karisim, bir de ben karistirinca karman corman oluyordu.. haliyle isimleri karistirinca ayirma hunisiyle mi ayiricam, suzmeyle mi ayiricam kismi da karisiyordu..
  
  hayir niye bu tip seylere isim verirler onu da anlamam.. suspansiyonla emulsiyon karisimi karistiran cocuklarla karistirmayan cocuklarin karisimi cikiyor birde ortaya gereksiz yere.. ha emulsiyon demissin ha su-zeytin yagi karisimi.. hayir su yasima kadar bir gun olsun da suyla zeytin yagini ayristirmak zorunda kalmadim niye bu kadar ustune dusulur bu konunun anlamam..
• bir sıvının diğer bir sıvı içerisinde damlacıklar halinde dağılması durumudur. dağılan damlacıklar yağı seven yapıdaysa su içinde yağ, suyu seven yapıdaysa yağ içinde su emülsiyonu olarak adlandırılırlar en basit haliyle.
• işlemi en kötü olanlarından biri fosil kömürlerden turb'dur. şehirlerde kullanımı yasaktır.
• et proteinleri ve emülgatörler vasıtasıyla su ve hayvansal yağın homojen bir şekilde bir arada tutulduğu işlem.
• (bkz: emülsifiye et ürünü)