• nam-ı diğer çiçek pazarını tasvir etmekte kullanılan diger tanımlama.

    ayrıca satın aldıgınız hayvanların veteriner kontrolunde planlı olarak olume yollandıgı pet shoplar zinciri. sattıkları hayvanın oldurucu virus tasıdıklarını bilmelerine ragmen satmakta cekince gormeyen satıcıların oldugu, yanlarında bulunan veteriner hekimlerin yuksek ihtimalle olecegini bildiği bir hayvanın tamamen ticari kaygı ile insanların umutlarını hayvanların canlarını somuruldugu ticarethanelerdir bunlar. henuz gozleri yeni açılmıs 5-6 haftalık minik bedenleri annelerinden gerekli sutu almadan koparan, bu hayvanların çesitli olumcul virusler tasıdıgını bilmelerine karsın onların sırtlarından para kazanmaya devam eden bu tacirler ve onların pislik yuvalarıdır.

    şimdi bakalım nasıl işliyor bu çark, insanları nelerle yuzyuze getiriyorlar;

    13.06.2009 cumartesi günü bir yakınımızın tavsiyesi üzerine eminönü çiçek pazarı park içinden siyah-kahve 6 haftalık bir alman kurdu satın aldık.

    satın aldığımız alman kurdu bu petshop'un 2. katında bir pitbull yavrusu ile aynı kafesteydi.
    sözkonusu petshop'un veteriner hekimi satın aldığımız duman adını verdiğimiz köpeğimize aynı gün yani 13.06.2009 günü canglob adı verilen imnüserum verdi. ve bu aşı karnesine kaydedildi. aşağıda sırasıyla duman’ın aşı karnesinde yapılan aşılama ve tedavisi yer almaktadır.

    duman’ın aşı programı:

    13.06.2009 canglob
    17.06.2009’da ultra corn,
    24.06.2009’da dronsit (kist),
    01.07.2009 tarihinde bronchiseptica bacterin,
    08.07.2009 tarihinde biocan (mantar olabilir),
    22.07.2009 tarinde canine coronavirus

    şimdi duman’ın 13.06.2009 tarihinden 24.08.2009 tarihine kadar yani ölümüne giden yolda yaşadıklarını aktaracağım.

    3.5 – 4 aylık olan duman’ı canine distemper (gençlik hastalığı)ndan kaybettik. bunun tek sebebinin ise veteriner hekimin yanlış aşı programı uygulaması ve ihmalidir.

    bildiğiniz üzere canine distemper kuduzdan sonra en tehlikeli ve öldürücü bir hastalık. solunum yoluyla geçen bu hastalığın vücutta belli bir kuluçka evresi var. ve bu hastalığa yakalanan köpeklerin ancak yüzde 25’i-ki genelde yetişkin köpekler- vücutlarında ya da sinir sistemlerinde genellikle bir araz kalarak (kısmi ya da genel felç, baş sallama, yüzde tik, bacakta ya da vücutta kasılmalar, epilepsi nöbetleri vs.) hayatlarını bu illetten kurtarabiliyorlar. ancak maalesef yavru özellikle alman kurtlarının bu hastalıktan hayatlarını kaybetme oranı çok yüksek.

    duman’ı satın aldığım ilk günden ölümüne kadar küçük küçük de olsa problemleri bitmedi. örneğin, duman kuru mamayı asla sevmedi.
    bunu veteriner hekime ilettiğimizde köpeğimizin inatçı olduğunu ve aç bırakırsak mutlaka yiyeceğini söyledi. ancak duman ne kadar aç kalırsa kalsın bu mamaları yemedi. duman evimize geldiği ilk günden öldüğü son güne kadar ki yaklaşık 2 aylık sürede 4 kiloluk mamayı tüketemedi. bu sorunu tekrar tekrar veterinerimize ilettiğimizde ‘vazgeçmeyin aç bırakın’ dedi. sorunlarımız bununla da bitmedi.

    alındıktan 3 hafta kadar sonra duman ishal oldu. her dışkının sonrasında birkaç damla kan geldi. ve hatta bu dışkı yeşil renkte olup köpüklüydü. bunu veteriner hekime ilettiğimizde (temmuz) yaz mevsimi olduğunu, bazen köpeklerde bu tür şeylerin olabileceğini önemli olmadığını söyledi.

    o hafta içinde aşısı için veterinere gittiğimizde aşı tarihini duman ishal için antibiyotik kullandığından bir sonraki haftaya erteledi. sorunlarımız bununla da bitmedi. o dönemlerde duman’ın gozlerinden su gibi bir akıntı geldi. sonraki gün aynı akıntının devam ettiğini gördüğümde veterineri aradım durumu ilettim. bana bir antibiyotik önerdi 3 günde geçer dedi. ama tüm bunlara rağmen duman’ın göz akıntıları geçmedi ve çapaklanmalar oldu. yine aynı hafta gittiğimizde hekimimiz aşı yapmadı. sonrasında bir sabah uyandığımda burnunda bir akıntı olduğunu gördüm. bunun üzerine vakit kaybetmemek adına bahçelievler’deki dost veterinerlik’e götürdüm. ilk muayenesinde üşütmüş olduğu düşünüldü. yapılan tedavi sonrasında 3 gün sonra kontrole gelmem söylendi. bu arada göz akıntısı kullandığım ilaca rağmen devam ettiği için veteriner hekim eser ozan yıldırım yeni bir antibiyotik önerdi ve sanırım b ve d vitamini iğnesi yaptı. bize tekrar 3 gün sonra gelin dedi. 3 gün sonra gittiğimizde göz akıntısı hala devam ediyordu (08.08.2009). bu durum üzerine canine distemper testi yapıldı. testin sonucu maalesef pozitif çıktı. ve bu andan itibaren, gerçekten duman’ın ölüme kadar giden süreci başladı. ozan bey % 25’lik yaşama şansı olduğunu söylediğinde köpeğinizi aldığınız yere götürün ya da canglob isteyin dedi.
    canglob’u sözkonusu veterinerden talep ettiğimde elinde olmadığını söyledi. ancak bildiğim bir şey var ki, her gün o pet shop’ta bir sürü köpek satılıyor ve her satılan köpeğe canglob uygulanıyordu tıpkı ilk gün köpeğimde olduğu gibi. vermek istemedi. sonrasında turkiyede bulunmadığı için canglob’u bulgaristan’dan getirttik. daha sonrasında distemper hastalığına yakalanan pek çok köpeği hayata döndüren elhan beyle temas kurdum. (büyükçekmece hayvan barınağı’nın hekimi olduğu gibi bir veteriner kliniği var.) elhan bey bana duman için abd’den hemopatik ilaçlar ve collodial silver getirtti.

    ve duman’ın tedavisi başladı. bu arada duman’ın arka bacaklarında birbirine yakınlaşmalar tespit edildi. her gün b, d vitamini, serum verildi. yapılan destek tedaviye rağmen ilk haftanın sonunda duman tek ayağını kullanmamaya başladı. ikinci haftanın ortasına doğru duman diğer ayağını da kullanamamaya başladı. ayak tabanlarında hard pad (pati tabanlarının kalınlaşması), deride kepeklenme, ateş ve gözde akıntı devam ediyordu.

    21.08.2009 da ise dumanın sara nöbetleri başladı. 22 ağustos 2009 tarihine geldiğimizde sevgili oğlumuz artık havlamalarını bırakmıştı. bu nöbetlerle birlikte tuvaletini tutamamaya başladı. sonrasında 24 ağustos 2009 pazartesi gecesi duman artık hayatla bağlantısını kesti. sabaha kadar gözleri açık duvarda sabit bir noktaya bakmaya başladı. o güne kadar beslenmesini düzgün sürdüren duman artık şırıngayla ağzına verdiğimiz sulu gıdaları dahi yutamamaya başladı. çünkü birden sinirsel forma geçen hastalık tüm kaslarını felce uğratmıştı. artık o çok sevdiği meyveli yoğurtları bile yiyemedi. girdiği epilepsi nöbetleriyle de ağız kısmında çenelerinin birbirini kenetlemesi sonucunda bir çok yara açtı. son gece 24 ağustos gecesi duman istemsiz havlamalara ve ulumalara başladı. hiç susturmadık, çünkü son sesleriydi. 25 ağustos sabahı ise bilinçsizce inlemeye başladı. ne yazık ki ben duman’ın tedaviye cevap veremediğini ve durumunun saatler geçtikçe daha kötüleştiğini gördük. artık duman’dan ayrılma vaktimiz geldiğini biliyorduk. 25.08.2009 sabahı dost veterinerlik’in yolunu tuttuk. burada onu öpe öpe okşaya okşaya bu hayattaki acılarına da umutlarına son verdik.

    bunu neden yazdım… duman’ı bu acı sonla bulan kısa yaşamında ihmali/kastı olduğunu kuvvetle düşündüğüm veteriner hekimin hekimlik görevinin gereklerini zamanında yapmaması, duman’ın yaşamına mal olması nedeniyle ve ülkemizde yasalarla korunan hakkını aramak için yazdım.

    bildiğim bir şey var ki, duman’ın 8 haftada yapılması gereken karma 1 aşısını yapmayarak ölümüne neden olduğudur. (karma aşılar 8 veya 10. hafta, 13. hafta ve 16. haftada uygulanır) duman’ın göz ve burnundaki olumsuz gelişmeleri takip etmeyerek ölümüne sebep olmasıdır. ayak tabanlarındaki kalınlaşmaları görmezden gelmesidir. hekimimiz kendinizi bize teslim edin dedi. ve biz teslim ettik. sonuçta kısa sürede çok sevmiş olduğum hayatının sonuna kadar bakmayı ve korumayı ona söz vermiş olduğum bir can’ı kaybettim.

    maalesef veteriner hekimin uyguladığı yanlış aşı programı/mesleki ihmali onu bizden aldı. bizim umudumuzu, onun canını aldı. ve bu olaydan sonra hangi hekime karnemi gösterdiysem karma 1 niye yok dedi. ve ben şimdi soruyorum? benim köpeğimin hayatını büyük ölçüde kurtaracak olan karma 1 aşısı neden zamanında yapılmadı?

    veteriner hekime bu soruyu sorduğumda her hekimin izlediği kendine has bir tedavi yöntemi var dedi. bildiğiniz üzere tıpta kimsenin kafasına göre bir aşı takvimi yoktur. ve ayrıca aşılama bir tedavi yöntemi değildir…

    yaptığım araştırmalar bana gösterdi ki, duman’ı satın aldığımda yapılan canglob ve ultra corn aşı değil. sadece bağışıklık sistemini güçlendiren veya koruyan bir serum. aşı yerine geçmez. veteriner karma 1’i yapmaktan kaçındı. çünkü köpekten ve problemlerinden şüphelendi/veya biliyordu. ancak bana doğruyu söylemek yerine sürekli bağışıklık sistemini koruyacak bu tip serumları yaparak zaman kazanmaya başladı. etik olmadı..

    her canlının yaşama hakkı var. ve o hakkın bir ihmalle son bulmasını kabul etmiyorum. bildiğiniz üzere hayvanlar bizim hayatımıza renk katan, bize muhtaç canlılar… biz verirsek yerler, vermezsek yemezler… ne konuşabilirler ne dertlerini anlatabilirler… buna karşılık hayatlarını tamamen bize adarlar. ve insanoğlu gibi de canları istediği için kimseye zarar vermezler.

    ve eğer biz bir hayvanı hayatımıza dahil ettiysek, sadece sevgi, yemek içmek gibi ihtiyaçları değil haklarını da korumak zorundayız. bu yüzdendir ki, ihmal sonucu hayatını kaybeden duman’ın haklarını korumak zorundayım. çunku o hiçbir zaman koşamayacak, havlayamayacak… duman’ı hayata bağlayamadım. ama yaptığım bu hareketle tek bir hayvanı bile kurtarsam ben duman’a verdiğim sözü tutabilirim.

    duman ve duman gibilerin sırtından para kazanıp, evler arabalar alan insanlar, ne veteriner, ne de hayvan severlerdir… onlar kursaklarını bu minik bedenlerin sırtından kazandıkları paralarla dolduran, hekimlik mesleğini zedeleyen tacirlerdir.
    zira veteriner hekimin ihmali ve bu petshop'un veteriner hekimi denetlememesi büyük umutlarla aldığımız duman’ın büyük acılar içinde can çekişmesini çaresizce izlememize neden olmuştur… duman sadece bizim gördüğümüz örnek… kim bilir veteriner hekimin ihmali (15.-tl’lik aşıyı yapmaktan kaçınması) bu ve benzeri pet shoplardan hayvan alan kaç kişinin çaresizce hayvanlarının ölümünü görmelerine neden olmuştur.

    bu olayın suçlularının cezalandırılması için yasal yollara mutlaka başvurulacaktır… hayvan haklarının yasalarla korunduğu ve kasten veya ihmal ile bir hayvanın hastalanmasına, canının acımasına, ölmesine veya sakatlanmasına neden olanlar hem yasalar karşısında hem de vicdanlarda suçludur. o nedenle hayvan severlerin hayvan alacakları yerleri çok iyi araştırmaları ve hayvanlara kötü muamele edenler karşısında suskun kalmamaları hepimizin hayvanlara karşı vicdani borcudur.

    edit: mahkeme sonucunda taraflar arasında yapılan anlaşma gereği sözkonusu petshop ve sorumlu veteriner hekimin isimleri entry'den çıkarıldı.
  • insanlık suçu. soykırım merkezi.

    kafeslerdeki bazı hayvanlar hayatını kaybetmiş şekilde "sergileniyor"

    hayvancıkların çoğu hasta, soğuktan titriyorlar, birbirlerine sokuluyorlar ısınmak için yavru kediler ve tavşanlar.

    bir sürü vahşet sahnesi gördüm: ırak, afganistan, sudan, darfur...

    ama benim kelime dağarcığım buradaki vahşeti (de) anlatmaya yetmiyor. çünkü bunlar ağzını açıp, "hastayım, açım, üşüyorum" bile diyemiyor

    bazı bazı kendimi inkar edip diktatörlüğü destekleyesim geliyor. ilk olarak burada çalışan yaratıkları giyotine yollamak için. çok kızgınım, gelmeyin üstüme.
  • buradan (veya herhangi bir petshop ya da çiftliklerden) edindiğiniz canlının veteriner kontrolunde planlı olarak ölüme yollandığı durumlarda * yasal yollara başvurmak müsbet sonuç getirebiliyormuş.

    25 ağustos 2009 da gençlik hastalığından kaybettiğimiz 4 aylık alman kurdu duman adalet karşısındaki haklarını aldı. eylül 2010 da sorumlu veterinerine karşı açtığımız tazminat davasını 22 şubat 2011 tarihinde kazandık.

    detaylı edit: açtığımız tazminat davasının sonucunda veteriner hekim 1000tl tazminata mahkum oldu. petshoptanda sokak kopeklerine dağıtılmak uzere 5 çuval mama alındı.

    2010 yılı içinde aynı sorumlu veterineri hakkında istanbul veteriner hekimleri odası'nda açtırmış olduğumuz soruşturmayla sorumlu veteriner yüksek haysiyet divanı'nın hazırlamış olduğu kapsamlı rapor sonucunda duman'a satın alınmadan önceki yaşamında (aynı zamanda satışı yapılan köpek çiftliğinin de veterineri) ve satın alındıktan sonraki kısacık yaşamında hayati önem taşıyan hiçbir aşıyı yapmamaktan yüzde 100 suçlu bulundu. öte yandan yine 2010 senesi içinde sözkonusu petshop için il tarım müdürlüğü ve il çevre müdürlüğüne verilen şikayet dilekçeleri ile de bu petshop defalarca denetime tabii tutuldu. tüm bu denetimler sonucunda sözkonusu petshop'un köpeklerinin üretildiği çiftlik çatalca'da daha geniş ve hijyenik bir ortama taşındı. ve burada yetiştirilen hayvanlara artık satış öncesinde de aşı yapılmaya başlandı. bu duman'ın kısacık ömründeki zaferidir.
  • mısır çarşısının hemen yanında bulunan pazardır. tohum satıcıları ile birlikte bir çok pet shop mevcuttur. başka hiçbir yerde olmayan cins cins hayvanlar bu mağazalarda sergilenmektedirler. genelde ufacık kafeslerde üst üste tıka basa dururlar. kuşların halinden bahsetmek bile istemiyorum. onlarca güvercini bir kafese tıkıp soğukta dışarıda bekletmektedirler. satışı yasak olan sakalar burada rahatlıkla satılmaktadır. şehrin ortasında nasıl böyle bir yere izin verilebiliyor anlamak mümkün değil.
  • kesinlikle yetkili kurumlar tarafından elden geçirilmesi gereken yer. buradan bir hevesle papağan vs. alacak olanlar lütfen almayın. hatta hiç bir hayvanı petshoplardan böyle yerlerden almayın. kendi gözlerimle gördüğüm kuşların %80 i hastalıklı. kaçak yollarla gelmiş, bileziksiz... bu işkencehaneler kesinlikle elden geçirilmeli.
  • 4 köpek 3 kedi onlarca muhabbet kuşu ve 1 tane papağan aldığım pazardır.

    merak edenlere hemen edit geçeyim aldığım hayvanlar aile bireylerine farklı zamanlarda alınmıştır.mesela ablama 2 kedi 5-6 tane muhabbet kuşu almışlığım var.

    aldıklarımdan sadece papağan ve bir köpek yaşayabildi diğerleri sizlere ömür

    papağan da tam şerefsiz çıktı sattık amk
  • karaktersiz insanlarla dolu pazar. her an sizi sikmeye hazır bir esnaf var burda. geçen gün gittim adam kutuyu almış kuşu içine koyacaktı ben dur demesem. ben sadece kuşun cinsini falan sordum lan.

    bakalım bi muhabbet kuşu aldım burdan üreticiden almak yerine bu hatayı yaptım. ne kadar yaşayacak çok merak ediyorum.
  • 3.5 senedir istanbulda yaşıyorum ve geçen gün ilk defa eminönü hayvan pazarına gittim eşimle. eminönünde işimiz vardı ve orayı gördüğümde bi göz atmak istedik sadece uzaktan kuş sesleri gelince önce bir sevindim ne kadar güzel geliyor sesleri diye fakat içeriye doğru göz attığımızda adeta üzüntüden sinirlendim..
    bu nasıl bir vahşettir yahu?
    önce küçük hayvanlardan başlayalım; civcivler küçücük kartonun içinde üst üste, kuşlar bir kafesin içinde kendilerine yer arıyor ve özellikle hamsterlar.. yine aynı şekilde küçük bir kafesin içinde 20-30 tane hamster var hepsi de sağlıklı mı bilemezsiniz ilk bakıştan..
    gelelim diğer evcil hayvanlara petshopların içine girdiğimizde yooook artık dedim ve daha çok sinirlendim.. kediler köpekler hepsi ikişer üçer cam kafeslerin içine tıkılmış yavrucaklarım nasıl da uyumaya vermişler kendilerini.. sıkıntıdan ölecekler kimsenin haberi yok.. yukarıdan soğuk klima üflüyor yavrularımın üstüne ve hepsi de hasta inanın bana.. kiminin gözü kırmızı kiminin gözü akıyor ben bile üşüdüm 80 kiloluk kadın cüssemle.. birbirine sarılmışlar ve altlarında kağıttan parçalar tuvaletlerini aynı yerde yapıp mamalarını aynı yerde yiyorlar evimde kedi olduğundan bunu biliyorum hayvanlar bundan hiç hoşlanmaz.. kum kabı ve maması arasında en az 6-7 adım olması gerekiyor.. hepsi mutsuz hepsinin canı sıkkın hepsi hasta..
    petshop çalışanları birde hayvan çiftliklerinden bahsediyorlar vahşet olarak değerlendiriyorlar hatta birtanesi konu açılınca şöyle söyledi " hayvanların ahını alırsanız mutlu olamazsınız" halbuki onlar da hayvan üreticilerinden farksız..
    kesinlikle kapatılması gereken bir yer ama bir çok mal insan varki oraya girdiklerinde çok güzel birşeymiş gibi etrafı geziyorlar

    çok üzgünüm..
  • hayvanların, mal gibi alındığı ve satıldığı pazarın adıdır.

    kuş türleri (tavuk, horoz dahil), akvaryum balıkları, kedi, köpek, iguana, tarantula, tavşan, hamster ve hatta sülük satıcılarının bulunduğu pazardır.

    bir tarafı da bitki pazarıdır.

    mısır çarşısı'nın, dıştan iki kapısı arasındadır. yeni cami'ye komşudur.
  • ayaküstü düzülmek istiyorsanız buradan rahat rahat alışveriş yapabilirsiniz. esnaf için siz müşteri değil düzelecek adamsınız sizin mimiklerinizden ses tonunuzdan sizi nasıl düzeceğini hesaplar bile anlamazsınız.
hesabın var mı? giriş yap