• türkan uzel'in ahlaki mektuplar adıyla türkçeye çevirdiği, m.ö. 4 doğumlu seneca'nın eseri. 20 kitaptan ve 124 mektuptan oluşur. bir de kayıp 22. kitaptaki bir mektuptan alıntılar eklenmiştir. ahlaki mektuplar sicilya'da procurator olan lucilius'a adanmıştır. eserdeki mektuplar gerçek birer mektup olsalar da, seneca'nınkiler de lucilius'unkiler de yayımlanmak üzere yazılmışlardır. seneca'nın mektuplardan birinde lucilius'a "mektupların ünlü, seçkin bir insan olmanı sağlayacak senin" demiştir. demek ki yayınlanmaları öngörülmüş.

    seneca ahlaki mektuplarda, fukaralık, bilgelik, mutluluk gibi, insanın değişmez konularını, özdeyişler halinde ele alır, stoa felsefesi bağlamnda işler.
  • 35.4: "ante omnia hoc cura, ut constes tibi" -
    "her şeyden önce kendinle barışık olmaya bak"
  • "felsefe kendi krallığında çalışır; zaman kazandırır, çalmaz. fazlalık değil onunkisi, sıradan hiç değil, efendidir, mevcuttur, buyurur. iskender, kendisine tüm topraklarının ve mal-varlığının bir kısmını vermeyi vadeden bir vatandaşa demiş ki, vereceklerini almak için gelmedim asia'ya, aksine bıraktıklarımı alın diye geldim. aynı şeyi felsefe de söyler tüm olan biten için: size fazla gelen zamanı çalmak için değil, aksine harcadığım zamanı kazanın diye buradayım. zihnini tümüyle buna çevir, hazır ol önünde, ona saygı duy; seninle başkaları arasında büyük bir mesafe olsun! fazlasıyla üstün geleceksin tüm ölümlülere, tanrılar ise çok üstün gelemeyecek artık sana. - seninle onlar arasında ne fark olacağını mı soruyorsun? onlar daha fazla yaşayacak [senden], buna karşılık, hercules aşkına, bütünü dara sığdırmak ne büyük sanat oysa! bilgeye kendi çağı, tanrı'ya ise tüm çağlar açıktır. bilgenin tanrı'ya üstün geldiği bir şey var ama, o da, tanrı'nın kendi doğasından, bilgenin ise kendinden [kendi çabasından] ötürü korku nedir bilmemesidir. insan zayıflığında ve tanrı'nın selametinde olmak ne büyük iş! felsefenin ne inanılmaz gücüdür öyle, her geçici korkuyu çökertir. hiçbir kargı işlemez onun vücuduna, sağlamdır, güvenlidir: kiminin hızını keser saldırıların, sanki giysinin kıvrımındaki hafif silahlarmış gibi, bağrından uzaklaştırır; kimine ise vurur, kendisine kim yollamışsa silahı, ona geri yollar! hoşçakal!"

    epistulae morales vi.53.9-12
    http://www.jimithekewl.com/…e-morales-vi539-12.html
  • günlerdir aradığım ama bulamadığım lucius annaeus seneca eseri. kitaplığımda hatta her kitaplıkta bulunması gerekiyor bence.

    "...yanıldığımız bir nokta var; sanıyoruz ki ölüm önümüzdedir; oysa ölümün büyük bir kısmı şimdiden geçip gitmiştir. hayatımızın gerimizde kalan kısmını ölüm geçirmiş eline... o halde, bana yazdığın gibi davran lucilius'um, sarıl bütün saatlerine; bugününe el koyarsan, daha az bağlı kalacaksın yarına..." - mektup 1

    "...yaşamını kona göçe geçiren insanın şu gelir başına; birçok konukluğu olur ama hiçbir dostluğu olmaz..." - mektup 2

    seneca, lucilius'u selamlar.
  • "bir ölüm işkenceli, öteki basit ve kolaysa neden sonuncuyu tutup yakalamayayım? nasıl deniz seyahati yapmak için bir gemi, oturmak için bir ev seçilecekse, yaşamdan ayrılmak için de bir ölüm biçimi seçilebilir. herkes yaşamını başka insanlara göre değerlendirmelidir, ama ölümü kendisine göre." (epistulae, 70. 11-13)
    .
    .
    belki kendi ölümünü seçebilmektir özgürlük...
  • kıyıda köşede kalmış, pek kimsenin dikkatini çekmemiş (sözlük sakinleri anlamında) olması iyi bir şey aslında, hınzırca tebessüm etmedim değil. birileri de arayışlarının sonucu olarak birtakım hazineleri bulup onun keyfini sürebilmeli.

    bu kitap tam da böyle.
  • "...sırtımda büyük bir yük var. ne yapayım? ölüm peşimde, hayat kaçıyor benden. işte bunlara karşı bir şeyler öğret bana, benim ölümden kaçmamamı, hayatın da benden kaçmamasını sağla; güçlüklere karşı yüreklendir beni; kaçınılmaz acılara karşı soğukkanlılık ver bana; kısacık zamanımı genişlet. öğret bana ki hayatın iyisi uzunluğunda değil, kullanımındadır. çok kez olduğu gibi, çok yaşayan aslında pek az yaşamıştır. uyumak üzereyken bana de ki; "uyanmayabilirsin." uyandığım zaman da de ki; "bir daha uyumayabilirsin." evden çıkarken de ki; "geri dönemeyebilirsin." döndüğüm zaman da de ki; "bir daha çıkamayabilirsin." hayatlar ölüm arasında en kısa yolun yalnız deniz yolculuğunda olduğunu sanırsan yanılırsın. her yerde kısadır bu aralık. ölüm kendini her yerde bu kadar yakın göstermezse de aslında her yerde bu kadar yakınımızdadır..."

    -seneca
  • ahlak mektupları kitabı, 2000 yıl önce seneca’nın, dönemin sicilya savcısı olan dostu lucilius'a yazdığı mektuplardan oluşmaktadır. bu kitap uzun zamandır sabahları uyandığımda yaptığım okuma rutinlerine güzel eşlik etti. son ayları hesaba katmazsak, hemen hemen her sabah 2-3 sayfa okuyordum. kitabı da bugün bitirmiş oldum. pek çok yazar, düşünür ve sanatçının etkilendiği ve ilham aldığı bir kaynak. montaign, erasmus, shakespeare, marlowe, bacon gibi birçok edebiyat devi ahlak mektupları’ndan beslendiği söyleniyor. seneca’nın ölümünden kısa süre önce yazdığı bu mektuplar, 2000 yıl öncede insanların sorunlarının benzer olduğunu gösteriyor. insanların sorunlarının, mücadelelerinin, yaşam hırslarının pekte değişmediğini fark ediyor insan.
hesabın var mı? giriş yap