2 entry daha
  • biz 12 eylül sırasında en az ortaokul ve üstü yaşlarda olanlar, bizim peşimizden gelen kuşaklara göre azıcık daha deneyimli, tarihsel bilgiye sahip ve görece etkin ruhtayız. özal-özalizm** çocuklarından bazı farklarımız var. tabii 12 eylül tankı bizim üstümüzden geçmedi, tırpanı teğet geçti, zihnimiz şekillendirilmemiştir diyecek kadar da değil. grupsal ve örgütlü davranamıyoruz. örgüt demek örgütsel doküman-örgütsel belge demek. hatta eleştirdiğimiz halkla aynı-benzer dinamikteyiz; sinmişlik, ezilmişlik, edilgenlik, gelen geçen herkes ve her şey düzer olasılığı. onlar (halk/helk) koyunluk, sürülük bilincini daha kasmadan taşıyorlar. korkmaktan çekinmiyor, korkularına göre şekilleniyor, gündelik yaşamla yetiniyorlar. halkın bilinçdışı daha derin; kuyucu murat paşaları, celali isyanlarını, ali kıran baş kesenleri, şahkulu isyanını, şeyh bedreddinleri gördüler. çorum'u, maraş'ı, sivas madımak oteli'ni gördüler, tarihi ve tarihin şiddetini sadece alevisi-kızılbaşı değil aslında sünnisi, zaten sinmiş olanları ve isyankarları da gördü. olayları ve tarihleri tek tek bilmeleri gerekmiyor.

    bazı hızlı-sert dindar-ülkücü-devletçi olan insanlar kitleler bile aynı örtülü korku nedeniyle devletle ve acı güçle özdeşleşmiş, kraldan çok kralcılaşmış olabilir. kimseye bir şey demiyorum, arada kalmışlığın çok acı ve sıkıntı verici oluşunu görüyorum. bireysel ve ulusal özgürlük, haysiyet refleksimizi kaybettik. 1 yüzyıldır büyük savaşa girmeme, açık ve genel çartışmadan kaçınma, belki iç savaş gerilimleri sürerken iç savaş yaşamamak bile tarihsel sosyolojik yabacılaşmaya, dönüşüme katkı yapmış olabilir.

    eylem planımı açıklıyorum: eylem plansızlığı, sadece her an kendimi ve çevrenimi gözlemek, her şeyi okumaya çabalamak. eyleme sıra gelir ve maçam yetişirse* ona da evet.

    (bkz: aksiyon planı)
    (bkz: 12 eylül/@ibisile)
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap