• kadin argosu sozlugu'nun yazari filiz bingolce'nin yeni kitabi...

    yazar, futbol argosu sozlugu'nun oncelikli kaynaklarinin "kotu cocuk taraftarlar" oldugunu belirtiyor ve ekliyor: "herhangi bir futbol takimini tutan ve bu nedenle de dillerinin ayari 'toptan' kacan erkek cocuklar... futbolseveri oteki sporseverlerden ayirmak gerektiginde kisa yoldan soylenebilecek seylerin basinda su gelebilir belki: 'yaramaz cocuklarin onde gideni..."

    "her zaman ilgi gormus ve her zaman lanetlenmis bir dil" olarak tanimladigi futbol argosunu soyle ayrintilandiriyor filiz bingolce: "erkek orijinli, kasintili ve bagirtili, abartmali cinsel tasvirlerle suslu, figuratif, saldirgan ve sakaci tonlamalarla yuklu... turkce'nin icinde 'cilgin, alayci, dramatik, sen sakrak', ustelik rakibine satasip, yuzune hoplamaya her an hazir ve de 'hinzir' bir ada biciminde yuz yildir geziniyor. o adacigin uzerinde halk dilinin ve mizahinin, dikine satasmanin, taslamanin, agiz dalasinin, tehditin, kaba dil soyleminin, anlami degistirilen cinsel konusmalarin, argonun ve siirselligin dikenli cicekleri yeseriyor, yetisiyor..."

    onemli tartismalara yol acacak bir kitap futbol argosu sozlugu...
  • futbol argosu sozlugu'nden bazi ornekler:*
    (ornekler secilirken takim ve kisi adlarini iceren deyim ve tezahuratlarla, tekerleme, mars ya da sarki bicimindeki tezahuratlar goz ardi edilmistir...)

    a
    agd olmak: kotu bir calim yiyerek dengesini kaybetmek. "ami gotu dagitmak" deyiminin kisaltilmis bicimi olarak soylenir...
    ameliyat: mucadeleye girilen rakip futbolcuyu kotu sakatlamaya neden olacak hareketi yapmak...
    apis almak: topu rakibin bacaklari arasindan gecirerek calim atmak...
    arka taraf ogullari: deplasman otobusunde arkada oturup icki icen taraftarlar...
    asansor: ligden dusup yeniden cikmayi tarihsel aliskanlik haline getiren takim...
    astronotu oldurmek: topu havaya dikmek...
    ayakci: zaman gecirmek icin yalanciktan dusen, "ayagim, ayagim" diye hakemi aldatan futbolcu...
    ayar vermek: yenmek...
    ayaz vermek: bir takimi acik farkla yenmek...

    b
    bacagini eline vermek: rakibini ikili mucadelede kotu sakatlamak...
    bambam taraftar: takimini bulundugu kentte destekleyen, deplasman maclarina gitmeyen taraftar...
    belinden su almak: etkili ve zarif bir calim atmak...
    bilezik takmak: cok guzel gol atmak...
    bisiklet cevirmek: rovasata...

    c
    cakmak: gol atmak...
    calim manyagi yapmak: ust uste calimlarla rakipleri gecmek...
    camurlugun hasat olmasi: futbolcunun bacaginin sakatlanmasi...
    canli bomba: golcu futbolcu...
    capraza gelmek: sike sonucu mac kaybetmek...
    cart kirmizi: sakatlayici hareket sonrasinda hakemin tereddutsuz gosterdigi kirmizi kart...
    catalina vermek: kalenin ust kosesinden gol atmak...
    catkapispor:** onemsiz takim...
    cavus: sahada bos bos gezinen futbolcu...
    cayir biti: futbolsever kucuk cocuk...
    cellat: bol kirmizi kart gosteren hakem...
    cekirdekci tayfa:* cekirdek yedigi iyi iyi tezahurat yapamayan, yalnizca maci seyreden taraftar...
    cetvelli:* keskin, duzgun ve sert sut atan futbolcu...
    cift yumurta sarisi olmak: iki sari karttan kirmizi kart gormek...
    cilingir: defans bosluklarini iyi degerlendiren, kapali savunmalari asmakta mahir futbolcu...
    cimlere ekmek: rakibi etkili bir calimla gecmek...
    cokoprens almaya gondermek:* etkili bir calimla rakibini gecmek...
    cuval: cok gol yiyen kaleci...
    curuk elma: mac satan oyuncu ya da sike yapan hakem...

    d
    daglara taslara sicmak: yapilmayacak bir hareketi yapmak ya da cok kotu bir sutla topu saha disina yollamak...
    dalgakiran: rakip takimin hucumlarini kesen defans oyuncusu...
    damarci: cok iyi ara pasi veren futbolcu...
    dansa kaldirmak: futbolcunun rakip oyuncuyu top surmek ya da kosmak konusunda engellemek icin sarilmasi...
    defansi carsiya pazara gonderip filesine takmak:* birbirini izleyen bir dizi calimla gol atmak...
    dibi lehimsiz: cok gol yiyen kaleci...
    dilenci cuku gibi girmek: cok zorlanarak gol atmak...
    doksan mumluk: doksanlardan atilan gol...
    donerci: futbol fanatigi. doner bicagi tasidigi imasiyla kavgaci taraftari anlatmak icin soylenir...
    dort ayak olmak: yenilmek ya da dort gol yemek anlaminda kullanilir...
    dort lesi olmak: bir macta dort gol atmak...
    duble hattiriklemek: 6-0 yenmek...
    dumanci: sarhos gibi sarsak ve saskin oynayan futbolcu...
    duduk taslamak: hakemi elestirmek...
    duttirik olmak: maci 2-2 berabere bitmek...

    e
    edi budu sakire dudu:* dort buyukler icin anadolu takimlari taraftarlarinca alay yollu olarak kullanilir…
    el ense al assa (asagiya): rakip takim oyuncusunu faulle dusurmek…
    el seyde beklemek: hic kosmadan kendisine pas verilmesini bekleyen belesci forvetler icin soylenir…
    elek: cok gol yiyen kaleci…
    emanet: holiganlar tarafindan kullanilan bicak, silah ve kesici aletler…
    erken: heyecanli bir sekilde oynayan ve pas ya da sut atma konusunda zamanlamayi ayarlayamayan futbolcu…
    esegi gotunden yemlemek:* kotu pas vermek...
    essek kazigi: kosamayan yeteneksiz futbolcu…
    evde kaldiramiyon burda mi kaldiriyon: tuttuklari takim oyuncularina sari ya da kirmizi kart gosteren hakemlere karsi soylenir…

    f
    fantezi yapmak: hakemi yaniltmak uzere sakatlanmis numarasi yapmak ya da gereksiz hareketlerle topu ayaginda tutmak...
    fasulye: mahalle maclarinda oynayan kucuk futbolcu…
    fasulyeden topcu: bir ise yaramaz, yeteneksiz ve gol atamayan futbolcu…
    fileye monte: gol atmak…
    fitil almak: hizla gole gitmek…
    folluk: cok gol yiyen, gelen her topu iceri alan kaleci…
    fori: tezahurat...
    forttirik: bir macta dort gol atan futbolcu…
    fosssssmajor: onemsiz takim. forsmajor'den bozularak uretilmis bir deyimdir…
    fotograf cektirmek: kaleye girecek topu estetik bir hareketle kurtarmak…
    futboliye: kotu futbol…
    futtv manyagi: televizyondaki futbol programlarini kacirmayan kimse...
    fuzeci: iyi sut ceken oyuncu...

    g
    gazoz kupasi: onemsenmeyen, kucuk veya gayriresmi bir turnuvada alinan kupa...
    gazozuna mac: onemsenmeyen, hic bir kupa basarisi getirmeyecek, oyuncularin kendilerini zorlamadan oynadiklari mac...
    gider yapmak: bir futbolcu ya da yoneticiyi surekli tepki ve tezahuratla ayrilmaya zorlamak...
    gitgetir: futbol sahalarinin kenarlarinda kacan toplari toplayan cocuk...
    gospodin topcu: kendini oteki oyunculardan ayiran "bey" gibi dolasan kendini begenmis futbolcu...
    gobekspor kaptani: sisman futbolsever. kendisi hic spor yapmadigi icin yag baglamistir ancak tum takimlar ve kadrolari ondan sorulur...
    golgeci: fazla sicak havalarda sahanin golge kisimlarinda top oynayan futbolcular icin alay yollu olarak kullanilir...
    got islanmadan balik tutmak:* bedavadan, bos kaleye gol atmak...
    gote minder, taraftara cekirdek satmak: (futbolcu icin) bir ise yaramayip tembellik etmek...
    gotunle mi gordun: hakemin ters bir duduk calmasi durumunda alay yollu soylenir...

    h
    haci: deplasman macina giden taraftar...
    haftanin dudukleri: o hafta oynanacak olan maclari yonetecek hakemler...
    hakeme yardim: hakemin maca sike karistirip para yedigini ima etmek icin tedavule sokulmus bir tezahurattir... bozuk para atilarak yapilir...
    hans: alman futbolcular...
    hasan almaz basan alir: iyi oynayanin degil, gol firsatlarini iyi degerlendirenin maci kazanacagini anlatmak icin soylenir...
    hasirt di fileskop:* gol atmak...
    hasta: futbol meraklisi, fanatik...
    hastane: futbol oynanan yer, futbol sahasi, stadyum...
    hilton: tribunlerin kale arkasindaki bolumu...
    homo tribunus: tribun adami...

    i
    ibne: 1. gol yiyen takim. 2. karsi takim futbolcusu. 3. yenilen takim. 4. hakem. 5. karsi takim taraftari...
    ikibucukluk: saha kenarinda durup mac sirasinda kacan toplari toplayan gorevli kimse...
    ikiz yataga yatmak:* beraberlige razi olan bir oyun sergilemek...
    imza: gol...
    ince cekmek: dikkat cekici hareket yapmak, calim atmak...
    inceci: cok iyi calim atan ve ara pasi veren, futbolu “zarif” oynayan futbolcu...
    infaz timi:* paslasarak oynayip gole giden uc ya da dort futbolcu...
    insanin icinden gecmek: cok iyi calim atmak...
    ipe dizmek: calim atarak rakip futbolculari birer birer gecmek...

    j
    janjan yapmak: etkili ve guzel calim atmak...
    japon bayragi:* yenilmezlik unvani tasiyan ekipleri yenen ya da ilk golu atan takim taraftarlarinca acilan ve ortasinda kirmizi nokta bulunan beyaz bayrak...
    jilet: iyi top kesen, sert savunma yapan futbolcu...

    k
    kabak dolma:* acik secik pozisyon...
    kadayif: yasli futbolcu...
    kafa elemani: amigo...
    kaka: kendi kalesine gol atan futbolcu. bu goller skor tabelasinda “kk” harfleriyle belirtilmektedir...
    kamil: stadyumda gorevlendirilmis polis...
    kapisiz koy spor: pes pese gol yiyen takim...
    karniyariga dusmek:* orta sahasi sorunlu takimlar icin kullanilir...
    kefen: kolay ve beles gol...
    kelaynak kusu: sahada avanak avanak dolasan, etkili olamayan futbolcu...
    kirkayak: cok hizli hareket edebilen, sahanin her yerinde gorunen caliskan futbolcu...
    kizi kacirip babasina iade etmek: penalti kacirmak...
    klavye delikanlisi: internetteki taraftar forumlarinin mudavimi olan ancak maclara gitmeyen taraftar...

    l
    lamba: doksandan ve cok sert sutla atilan goller icin kullanilir...
    langirt: guzel gol...
    lastiklemek: oyunda hucum taktigi uygulayip rakibi sikistirmak...
    laylay cekmek: sozsuz tezahurat yapmak...
    leblebi: futbol topu...
    leblebi cekirdek maci: onemli olmayan mac...
    leyla olmak: etkili bir calim yemek...
    ligin tozunu atmak: maclarda ust uste galip gelmek...
    lokum: 1. zayif takim. 2. iyi kura. 3. guzel gol...
    lord: savunmaya destek vermeyen, ikili mucadele zahmetine girmeyen futbolcu...

    m
    mabed: stad... daha cok futbol kuluplerinin kendi mali olan stadlar icin kullanilir...
    mac seyretmeye mi geldiniz ulan: stadda tezahurat yapmayan taraftarlara soylenir...
    majino hatti yapmak: guclu savunma yapmak...
    manda: esnek kurtarislar yapamayan hantal ve iri govdeli kaleci... “ucan manda” biciminde de kullanilir...
    matmazel: sarjlara karsi dayaniksiz ve hemen yere dusen oyuncular icin alay yollu kullanilir...
    maymun: sahaya inme hirsiyla tribun tellerine saldiran taraftar...
    maynaci: hakem...
    megamal sporu: futbol...
    mehter takimi: iki hafta iyi, bir hafta kotu oynayan istikrarsiz takim...
    muezzini oldurmek: topu havaya dikmek...

    n
    nal toplamak: (futbolcu icin) sahada kosamamak...
    nallamak: (takim icin) yenmek... (hakem icin) ceza vermek...
    nalsiz: top ve ayak hakimiyeti iyi olmayan futbolcu...
    narkoz atmak: tezahurat yapmak...
    naylon takim: rakipleri karsisinda hicbir varlik gosteremeyen takim...
    nestere gelmek: cezalandirilip mac ya da takim kadrosundan cikarilmak...
    niyazi olmak: yenilmek... daha cok pisipisine yenilmeyi ifade eder...

    o
    oksuruk marka: kotu futbolcu...
    oku oku minder yap: tribunlerde koltuk olmadigi donemlerde, daha cok uzerinde oturulmak icin satilan gazeteler boyle pazarlanmistir...
    okuzum torbadan dusmus: rakibine sakatlamak amaciyla giren futbolcu icin kullanilir...
    onikinci oyuncu: taraftarin takimin oyununa etkisini vurgulamak icin soylenir...
    on taraf ogullari: deplazman otobusunde onde oturan taraftarlar... genc taraftarlar...
    onucuncu oyuncu: ugur esyalari ya da taraftarin ugur getirdigine inandigi davranislar...
    operator: ikili mucadeleye cok kaba giren futbolcu...
    ordek: her deplasmana giden taraftar...
    orta sahaya sandalye koymak: ileri geri oynamayan futbolcular icin alay yollu soylenir...
    orta taraf ogullari: deplasman otobusunde orta bolumde oturan taraftarlar...

    p
    pacasini asagi almak: yenmek...
    panayir kalecisi: hucum gucu dusuk bir takimda oynadigi icin surekli rakip takim oyuncularinin sutlarina hedef olan kaleci...
    pansumanci: guclu takimlarin lehine duduk calan hakem...
    parantez: egri bacakli futbolcu...
    parasutcu: belesci forvet...
    paratoner: orta sahada durup top dagitan, toplarin kendisinde toplandigi futbolcu...
    pata kut olmak: macin berabere bitmesi...
    patlak: sarsak ve temposuz oynayan futbolcu...
    pele tavugu olmak: calim yemek...
    plakasina tukurmek: deplasmana gelen takimi yenmek...

    r
    raket: ayak hakimiyeti yuksek ve istedigi yere pas atabilen futbolcu icin kullanilir...
    rakibin beline basmak: rakip futbolcunun rahat hareket etmesini ve oynamasini engellemek...
    rakibin sortunu indirmek: oyuncularin kafa topuna ciktiklarinda rakibin konsantrasyonunu bozmak amaciyla formaya ya da sorta yapilan asilma hareketi icin kullanilir...
    renkli duduk: taraf tutan hakem...
    robokop kamil: stadyumlarda gorev yapan cevik kuvvet polisleri...
    robut: yaraticiliktan uzak futbolcu...
    ruhsuz kansiz ibneler: gonulsuz ya da isteksiz oynayan takim ya da futbolcular icin kullanilir...
    ruzgarin oglu: hizli ve hucumcu futbolcu...

    s
    sagmak: acik farkla yenmek...
    sahada kiz gibi dolanmak: topa cekinerek giren futbolcular icin alay yollu kullanilir...
    sakiz pas: bir futbolcunun attigi topun hemen kendisine paslanmasi durumunda soylenir...
    sansar: beklenmedik zamanda beklenmedik yerlere sasirtici ve etkili pas atan futbolcu...
    santimci: cok iyi pas veren futbolcu... asist krali...
    saylonlu: stadlarda hazir bekleyen cevik kuvvet polisleri...
    serseri subap: sarsak sarsak kosan ve nerede ne yapacagi belli olmayan futbolcu...
    sibobunu sikmek: cok calim atmak...
    sinirini almak: rakibi etkili calimla gecmek...
    sisme sevgili: futbol topu...

    t
    tabanca dogrultmak: gol atinca rakip tribunun onunde yapilan ve erkeklik gosterisi olarak tanimlanabilecek sevinc gosterisi...
    takoz: tekniginin zayifligina karsin, fizik hakimiyetiyle oynayan defans oyuncusu...
    taraftar kasi egzersizi: tezahurat yapmak...
    tavsan takim: maca veya lige tempolu baslayip sonra seren takimlar icin soylenir...
    tek nalli: sari kart gormus futbolcu...
    tertip: bir takimin sahaya cikan 11 kisilik oyuncu kadrosu...
    tetikci: maci satan ya da sike yapan hakem..
    top agaci: topu elinde tutamayan kaleci ya da ayaginda tutamayan oyuncu...
    top meyvesi: gol
    topla masturbasyon yapmak: pas vermekte gecikmek... topu ayaginda cok tutan futbolcular icin kullanilir...
    topun belini getirmek: pas vermekte gecikmek... topu ayaginda cok tutan futbolcular icin kullanilir...
    tribun kusu: her maca giden ve takiminin renkleriyle boyanip suslenen fanatik taraftar...

    u
    ucan manda: sisman ve iri kaleci...
    uc (3) direk bekcisi: kaleci...
    uc uc uc olsun, cikarmasi guc olsun: 2-0 onde olan takim taraftarlarinca ucuncu gol beklentisi icin kullanilir...
    uclu cekmek: 3’lu alkis temposundan sonra takimin adini 3 kez arka arkaya bagirmak...
    ucun birini almak: istedigi sonucu alamamak...
    uyuntu taraftar: macta ayaga kalkmayan, tezahurat yapmayan taraftar...

    v
    varyete yapmak: cok ve gereksiz calim atmak...
    vazoyu kapmak: kupa kazanmak...
    vesikali: satilik futbolcu...
    vipne: stadlarin vip bolumlerinde mac izleyen taraftarlar icin alay yollu kullanilir...
    vitrin topcusu: yuksek paralara transfer edilmis ama takima pek yarari olmayan futbolcu...

    y
    yagli eldiven: topu elinden kaciran kaleci...
    yamyam: siyahi futbolcular icin kullanilir...
    yanci: yan hakem...
    yarim sifir olsun bizim olsun: beraberlige razi olan takimlar icin alay yollu kullanilir...
    yatmak: sike yapmak...
    yayla kupasi:* hicbir takim icin onemi olmayan luzumsuz bir turnuvada verilen kupa...
    yesil basli ordek: stadi koruyan polisler...
    yildiz: maclarda yakilan maytaplar...
    yirmibes donsuz bir topun pesinde: futbol... futbol oyununu sevmeyenlerce kullanilir...
    yirmiuc: hakem... genel argoda “ibne” anlamina gelmektedir...
    yirtik forma giydirmek: kufur etmek...

    z
    zirt ofsayt pirt ofsayt: cok ofsayft verilen maclar ve hakemler icin kullanilir...
    zit yapmak: rakip takimin hucumunu bozmak...
    zofur zofur: 0-0’lik skor...
  • filiz bingölçe 'nin ekşi sözlüğe holstein muamelesi çektiği ve içeriğinde birçok sallama madde, anlam barındıran ( karıncaezmez şevki 'nin adını karıncaezmez şevket olarak kaleme aldığı) ticari kurnazlık. bir avuc ibne otur yerine deki ibneler kadar bile satmamış bu arada..
  • türkiye'de yaşayan çoğu insanın yazabileceği bişey. neden çok matah bişeymiş gibi gösteriliyor onu anlamadım.
hesabın var mı? giriş yap