güvence

• (bkz: teminat)
• bazen söze, bazen mala istinaden istenilen paranın kod adı.
  (bkz: güven)
• bulmaca çözerken, güvence: inanca
• aynı zamanda ağrı'nın eleşkirt ilçesine bağlı bir köy.
• (bkz: tutu/@ibisile)
  (bkz: teminat), inanca
  (bkz: sağlanca)
• (bkz: itimat)
  bir kişinin ya da bir kuruluşun aldığı sorumluluğa karşı ortaya koyduğu şey.
  
  misal: "benim tek kuvvetim şu aşamada, sözüme güvenilir oluşumdur. ben bu kuvveti harcayamam. eğer hareketten vazgeçeceklerse, benim sözüme güvendikleri için vazgeçeceklerdir."
  
  bu söz ismet inönü'ye ait bir sözdür. inönü, talat aydemir'in ilk başarısız darbe girişimi sonrası, henüz kan dökülmediğinden, şayet bu hareketten vazgeçerlerse, kendilerini yargılatmayacağını, lakin emekli edeceğini söylemiştir. bunun üzerine kendisine "affetmiş gibi görünüp, sonra asarsınız" diye öneride bulunanlara yukarıdaki cevabı vermiştir. burada verilen sözün tutulacağı yönünde bir itimat vardır; güvence verilmiştir. sözünün eri ve güvenilir olmanın, silahlı bir hareketi kan dökmeden nasıl bitirebildiği gösterilmiştir.
  
  inönü'nün bu denli güvenilir oluşu beni çok etkilemiştir. güvenilir ve son derece onurlu olması, ilişkiler ve öz saygı için de çok mantıklı bir tutumdur. kendisine bu denli itimat edilmesini örnek alıp bunu kendi hayatımda uyguladığımı çekinmeden söyleyebilirim.
• "gidebilirdi. kalabilme gücünü, bu güvenceye borçlu olduğunu biliyordu."
• herhangi bir konuda şüpheyi ortadan kaldırmak icin verilen teminat, söz, garanti.
  
  aşkta güven aranmaz, bir hikayede kaybolmayi göze almadan asık olunmaz.
  
  güvence aşkın inkarıdır.