gule
-
seyduna türküleri ii de emrah altınok tarafından seslendirilmiştir.
yurek burkar, ic sizlatir, aglatir. demedi demeyin.
gel gelelim o guzel sozlerine ;
bir köz düşürdün bağrıma
yaramı dağlayıp gittin
dostluğu koydun arama
dilimi bağlayıp gittin
dostluğu koydun arama
elimi bağlayıp gittin
su bakışlı duru gule
yağmurlardan arı gule
bir göz vurup dönüp gitme
koyma beni yarı gule
su esmeri duru gule
gül çiğinden arı gule
bir göz vurup dönüp gitme
koyma beni dara gule
bir göz vurup dönüp gittin
koydun beni yara gule
yolun açık olsun be gule
yürekleri gömelim küle
gözlerin gelse de dile
dost diyelim bile bile -
bir köz düşürdün bağrıma
yaramı dağlayıp gittin
dostluğu koydun arama
dilimi bağlayıp gittin
kıtası ile arkadaşına aşık olanların hislerini dillendiren şarkı. melodisi de pek hoştur.
platoniği gelenler içinde güzeldir, tek taraflı aşk yaşayanlar içinde. -
(bkz: ay le gule)
-
ezginin günlüğü & hakan yılmaz doğu türküleri albümünde yer alan türkü.
sözleri şu şekildedir :
şu dağlar karlı dağlar gule
etrafı kabak bağlar
kırık köprü altında gule
murat'ın suyu çağlar
gule, uyan, sabahtır gule
yüreğimiz yanıktır
şu dağlar bizim olsa gule
etrafı üzüm olsa
yârin uykusu gelmiş gule
yastığı dizim olsa
gule, uyan, sabahtır gule
yüreğimiz yanıktır -
ezginin günlüğü versiyonu kafada hep çalınsın istenir bazen, arka yüzünde de bahçedeki sandal olsun, biri bitince auto reverse'e basıyım, diğeri başlasın..
-
istanbul'daydım. telefon geldi. babam kanser olmuş. "gel" diyebildi annem. araba dediğinin uçabildiğini, o gün antalya yolunda öğrenmiştim. ezginin günlüğü çalıyordu teypte... hep bu şarkı çalıyordu... hep ağlıyordum.
babam iyileşti...
ne zaman bu türküyü dinlesem, yine dolar gözlerim. sevdikleri iyileşemeyen çocuklar gelir aklıma. -
gule uyan sabahtır yüreğimiz yanıktır / sarê rabê evar ê delalikê rabê evar ê.. bazen gecenin yarısı dilinize dolanan türküdür. dersim'de munzura doğru sabaha karşı, söylediğimiz yarı ağlatan yarı gülümseten türküdür. dersim'de ki her dağın başına konuşlanmış karakollara bakıp, dağların eteğinde ki kara bakıp, akmayan munzur'a bakıp hüzünlendiren türküdür. sabahın seherinde hafif çakırkeyif olmuş birbirimize bakıp gülümseten türküdür. dersim şafak atmamışken çok güzel. sanki başka bir diyar. sakıncalı bir ülke gibi. sakıncalı ülkede sakıncalı türküler söylerdik. ama önce bu türküyle başlardık.
zafer güler o duru sesiyle güzel yorumlamıştır. link -
-
asker nöbetlerimin vazgeçilmez türküsü. önceleri gençliğimin, 17' lerimin.askerde eksi kayseri gecelerinde, tilkiler eşliğinde, üşüye üşüye.önceleri kumsallarda,dalga sesleri ile, antalya. şimdi kulağımda gece gece , istanbul,kucak dolası köpeklerim, gençliğimi içime çeke çeke.
-
kim söylerse söylesin, kimden duyarsak duyalım, her ses ayrı bir derinlik katıyor sanki.
"yârin uykusu gelmiş gule
yastığı dizim olsa"
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap