*

  • çoğu çağrı merkezinde geçerli olan anormal eylemdir. haftada 1 izin günü vardır. o da sabit değildir, değişkenlik gösterir.

    çoğu sözüm ona kurumsal firmaların, özellikle bankaların, insanları nasıl daha az para vererek daha çok çalıştırırız düşüncesinden yola çıkarak mecbur kıldıkları eylemdir. günde 9 saat yerine 7 veya 8 saat çalıştırdıkları insanların 6. gününe göz dikerler. buna kılıf olarak iş kanununa göre haftada 45 saat çalışma zorunluluğunu kullanırlar. günde 9 saatten 5 gün çalışmanın verimliliğini günde 7-8 saatten 6 gün çalışmanın verimsizliğine yeğ tutarlar. haftada 5 gün çalışan bir kimsenin işe sadakati, işi doğru yapması, sağladığı fayda ile haftada 6 gün çalışan birinin işe sadakati, işi doğru yapması ve sağladığı fayda arasındaki fark henüz dünya üzerinde ölçümlenmemiş bir farktır. ölçümlense bile müşteri memnuniyeti, kalite, çalışan mutluluğu bu kurumlar için yanında +$ işareti bulunmayan kavramlardır. karşı koyamayacağınız bir durumdur zira günümüz iş dünyasında alternatifiniz boldur. bu ülkede işletme mezunları bilgisayar teknisyeni, su ürünleri mezunları bankacı, jeoloji mühendisleri satış temsilcisi olabilmektedir. (bahsi geçen ifadeler tamamen örnektir, eleştiri meslek dallarına değil, işleyişteki saçmalığa karşı yapılmaktadır)

    çağrı merkezi dışında haftada 6 gün çalışmak kavramı için
    (bkz: cumartesi çalışmak)

    normali için
    (bkz: haftada 5 gün çalışmak)

    oha dedirten versiyonu için
    (bkz: haftada 7 gün çalışmak)
  • çin halk cumhuriyeti'nde çok normaldir. hatta ve hatta bu güzide ülkede bankalar pazar günü açıktır ve de bu tip ortamlarda çalışan insanlar haftalık bir gün olan izinlerini farklı günlerde yaparlar.
  • sermayeye çalışmaktır. kendine vakit ayıramamaktır, hele bir de mesaiye de kalınıyorsa çekilmez bir çile olur. lanet edilir. ben ettim, sövüyorum bile.
  • bana kendi isimin bir yandan ne kadar degisilmez oldugunu ote yandan da sıklıkla "ulan madem tek hayatımız var ne diye boyle boktan geciriyoruz ki, yani kim bizi 6 gun boyunca tatil olmadan, gunun hemen hemen her saatinde hele de gunes denizin uzerinde bu kadar guzel parlarken tutabilir, ne hakla?" diye sorular sormama sebep olan durum.
  • aşağı yukarı 15 yıldır uygulamakta olduğum ilginç hayat tarzı.

    özel hayatınızın olmamasına, çocuğunuzla, ailenizle ilgilenememenize yol açar. arkadaşlarınızla buluşmak istersiniz, epeydir görmediğiniz akrabalarınızı ziyaret etmek istersiniz, kitap okumak istersiniz, biraz kestirmek istersiniz, açık havada yürümek istersiniz. bütün bunları pazar gününe ertelersiniz; hiç birini de yapamazsınız. haftada 5 gün çalışanlara, senede 30 gün izin yapan memurlara, bir de üstüne üstlük rapor alıp kafa dinleyenlere gıpta ile bakarsınız.
  • gerçekten kötü bir durum olduğunu, bugün tez yazmak maksadıyla mesaiye gelince farkettim..insanı en acı etkileyen ise sadece yarından sonra tekrar buraya gelicem düşüncesiymiş..
  • içinde bulunduğumuz sistemin sırlarından birisi de, kurbanlarını ağır ağır kontrol altına almasıdır.
    haftanın altı günü çalışmaya başlayan insan bu durumu ilk başta kabullenemese de, bir zaman sonra cumartesi tatilini anlayamaz hale gelir.. bu tembellik olarak görülür..
    "çalıştığım kadar para kazanıyorum" değil, "çalışmadığım kadar para kaybediyorum" fikri oturduktan sonra ise geri dönüş çok zordur..
  • haftanın 7 günü çalışan bünye için etkisi hissedilmeyen durumdur.
  • çeşitli katakullilerle insanları haftada 58 saat çalıştıran bir işletmede çalışıyorsanız iyice çekilmez olan durum. mümkünse bir sonraki işim haftada dört gün çalışılan bir iş olacak. o kadar sinir bir şey yani.
hesabın var mı? giriş yap