• tevfik fikret'in bir şiiri, sanırım haluk'un defteri yapıtında yer almaktadır; rıza tevfik'e* ithafen yazılmıştır. ancak, okunduğu takdirde görülecektir ki hakikati bulmaya gönül vermiş ve felsefeye meraklı herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği bir şiirdir:

    pür-tehekküm soruyorlardı: -niçin herkesten
    ayrı durdun? ne için istenilen, titrenilen,
    koşulan şeyleri tahkıyr ederek, çiğneyerek
    âlemin zıddına, pür-çîn ü ta'ab, bir meslek
    ihtiyâr etmeğe mecbûr oldun?

    ne için? söyle, tecerrüdde ne lezzet buldun?
    neydi sevk eyleyen âmâlini bî-hude yere
    en çetin yollara, en huşk u haşîn sadmelere?
    neydi rûhunda o illet ki muharriş, müzmin?
    doğruluk, hubb-i hakîkat mi?.. fakat sen delisin!

    o sükût etti; ve bir katre-i bârid asabî
    bir tebessümde sinen girye gibi
    titreyip kaldı cebîninde.

    -evet, sen delisin!
    bütün insanlar akılsız, bütün âlem miskin,
    bütün efkâr-ı beşer kör de şu dünyâda gören,
    anlayan bir senin aklın mı? neden, söyle, neden
    herkesin gittiği yoldan saptın?

    herkesin yıktığı evhâmı hakîkat yaptın,
    tapıyorsun?

    o, muannid, mütegaafil bakıyor,
    sanki bir heykel...

    -evet, sen delisin, hem mağrûr
    ve muzırr bir delisin; haddini aştın, artık
    seni igmâz edemez, hazmedemez insanlık...
    ve bütün kaafile taşlarla mücehhez, mahmûm,
    ettiler "hakk!" diyerek hakka hücum.

    ona her darbe şifâ, her acı söz bir müjde:
    taşlar indikçe sızan kanlar o kudsî yüzde
    bir küçük nokta bırakmıştı... bakıp zâlimler
    doğdu zannettiler alnında beyaz bir ahter!
hesabın var mı? giriş yap