• uzerinde "bilet satilmaz", "akbil kar$ida" gibi yazilar bulunan kulube.
  • bu abiler cekirdek citleme ve cay icme konusunda oldukca basarili olurlar, komşu akraba filan ağırlar bu kabinlerde.

    - iyi gunler, hedekent nerden kalkiyor acaba?
    - biyir?
    - hedekent otobusleri nerden kalkiyor?
    - haa, bi dakka, ahmeeeeeeeeeet laaaaag otbis* soruyorlar gel hele geeeeeel
    - ....
    - yenge* ben dayiogluyum, amir şordaki* himdi gelir az bekle
    - yok ben kendim bulurum
    - cekdek citleseydiginiz?
  • genellikle ıssız birer kulübedir bunlar
  • amiri, bu kabinde bulsaniz bile, asla sorulariniza tatminkar bir cevap alamazsınız.

    - iyi gunler, hedekent otobuslerinin yeri mi değistirildi?
    - haaa eveeeeet
    - peki nerden kalkiyo?
    - şooordan
    - (eli takip etmeye calisir, her yer otobuslerle doludur anlamayaz)
    - kacinci duraktan?
    - gardeşim aha şordaki durak işte
    - peki..

    anlayacağınız uzere, sormak yerine butun duraklardaki otobuslerin tabelalarina bakmak, daha kisa ve daha az yorucu bir yöntemdir. yeterki otobus orda olsundur. yoksa isiniz zordur, duraklarda, o duraktan kalkacak otobuslerin numaralari yazsada asla hicbir otobus, uzerinde numarasi bulunan duraktan kalkmaz.
  • prefabrik bir kulübe içine yerlestirilmis,
    - siz, iett dünyasında önemli kisilersiniz..
    misyonu yüklenmis,
    çay ve sigarayla beslenen,
    söyledigini anlamak için, bireyin mutlaka finansal matematik okuması gereken,
    mavi gömlekli adamlar takımı.
    otobüslerin gelis ve gidis saatlerini sormak yerine istihareye yatmak daha makbul ve kesin bir sonuç getirecektir.
    kader kısmet amirligi adıyla güncellenmesi gereken belediye hizmetlerinin bir dalıdır.
    (bkz: istihareye yatmak)
  • aslında çok çaba ve özveri gerektiren bir iştir hareket âmirliği. bir zamanlar edirnekapı'da olduğu gibi gelmeyen bir otobüs yüzünden öldürülme riski her zaman vardır.

    ali sami yen stadı'nın arkasındaki mecidiyeköy anadolu peronları'nda âmirlik yapan bir ağabey var. sürekli telsizli otobüslerle irtibât hâlindedir. gerektiğinde sıra bekleyen yolcuları durak durak dolaşıp "köprüde kaza var, gelen ilk otobüse binin" diye uyarır. bir otobüs geldiğinde herkesin umut ile bekleştiği o anda otobüse atlayıp şöföre "ben yolcuyu alıyorum, sen ihtiyâcın varsa gör gel hemen" der, o da olmadı, kağıthâne garajı'ndan otobüs ister. yakın mesafe olduğu için genelde bizim 129 numaralı hattı harcar, alır otobüsümüzü kozyatağı'na; 129k hattına verir de nedense kozyatağı'ndan otobüs geldiğinde aldığı otobüsü telâfi etmez. duraklardan çıkış tıkandığında ağzına düdüğü alır, viyadükaltı'nda araçların önünü kesip otobüslerine yol açar. bâzen ali sami yen'in önündeki durağa kadar gidip orada diğer otobüslerin solundan geçip ikinci şeritte yolcu alarak yolu tamamen tıkayanları azarlar. kısacası iki lâf edecek kadar sâbit durmaz bu adam.
  • "ikile yüksek komiserliği" olarak da bilinir. başka bir yüksek komiserlik örneği için (bkz: unhcr)
  • bugün avcılarda olanına gidip otobüs neden gelmedi diye sorduğum ve otobüs gitti cevabını alıp ama daha saati gelmedi nasıl gönderdiniz dememle birlikte bana hesap mı soruyğon diye kükreyen ve elbette hesap soruyorum sizi buraya yalı kazığı diye dikmediler değil mi gibi bir cümleyi kurmamla birlikte hareket amiri ile beraber en göbeklisinden en atletiğine 4 veya 5 tane şoförün saldırısına uğradığım yerdir. hatta bırakın saldırıyı adamlar bana en galiz küfürleri saydırıp, şikayet edeceğim sizi adınızı verin dediğimde gel gel arkaya gel de göstereyim ben sana adımı gibi arabesk filminden aparma cümleleri ile beni hayretlere gark etmişlerdir.

    neyse saldırıya uğradım hiç titrim değildir şikayet falan. ama onca insanın ortasında göbekli ve kel bir iett şöforünün gerizekalı diye bağırması ve sen önce kulağındaki küpeye bak diye böğürmesi biraz zoruma gitti. insan değilsen ile senin mayan bozuk, sen burayı karıştırmaya gelmişsine girmiyorum bile.

    istemeyerek de olsa telefon açtım otobüslerin arkasındaki numaraya. ordaki arkadaş bize kanıt lazım beyefendi siz en iyisi beyaz masaya müracaat edin dedi. eyvallah numarayı verin dedim. orayı aradım. ordaki hanımefendiye olan biteni anlatmamla birlikte biz gerekeni yapacağız dedi ve telefon numarası istedi benden. ev numaramı verdim. 1 saat sonra arayıp belirttiğiniz şahıs hakkında soruşturma başlatılmıştır gibi bir bilgi bırakmışlar eve ve bir adet telefon numarası.

    hala umudum yok aslında. o adam ve şürekası aynen devam edecekler. soruşturduk bir şey çıkmadı diyecekler. şimdi sakin kafayla düşününce daha fazla ağrıma gidiyor işittiğim küfürler. hakikaten ağrıma gidiyor. küpene bak, ben has yozgatlıyım, git istediğine şikayet et sözleri beynimde dönüyor. öfkeleniyorum.

    biliyorum ki otobüslerle ilgili bilgi almaya çalışan biraz dik duranlara karşı sistemli bir şekilde saldırı politikası gütmeye devam edecekler. kafalarını bozana sert yapacaklar sinenler susup gidecek, dik duranlara her türlü şiddeti uygulayacaklar. bu denetimsizlik ve adam kollamacılık olduğu sürece onlara hiç bir şey olmayacak. olan yine otobüse mahkum olan bizlere olacak.

    ağrıma gidiyor lan.
  • seferleri kontrol edip zamanlamalarını düzenleyen, güzergahları tamamen bilen insanların çalıştığı yer buralar. ne zaman bir yere gitmek istesem en kestirme yolları burada çalışan insanlardan öğrenirim.
hesabın var mı? giriş yap