*

  • uzunca bir zamandır kafamı kurcalayan lakin henüz cevabını bulmaya muvaffak olamadığım soru.
    yasam nerede baslar, canlılık nedir, neden değerlidir gibi sorularla beraber ilerleyen; hayvanların öldürülmesine ya da acı çekmesine katlanamadığı için vejeteryan beslenmeyi seçen, günde üç öğün soya filizi yiyen insanlarca alevlendirilen; evde dolaşan karıncaları öldürmeyen; arıları, sokulma riskini göze alarak pencereden dışarı kovalamaya çalışanlarca körüklenen; elinde otomatik silahlarla sokağa çıkıp rastgele ateş eden, alakalı alakasız bir sürü insanın hayatına son veren sapıklarca bulandırılan; kendi ülkesindeki insanların refahı için öncekilerden sadece baska ülke vatandaşı olmakta ayrılan binlercesinin ölümünü göze alan devletlerce soğutulan; dava adı altında gencecik insanları, çocukları, bebekleri öldüren tarikatlarca anlamsızlaştırılan fakat mütemadiyen cevaba giden yoldan uzaklaştırılan soru.

    biri inekleri kesmenin neden fasülyeleri yolmaktan daha kötü olduğunu açıklar ve aynı çerçevede karıncaları öldürmekle insan öldürmek arasındaki farkı pragmatik olmayan sebeplere dayandırarak anlatırsa çok mutlu olacağım.
  • cevabının insanların aileleri olması ya da ineklerin acı çekmesi ile alakası oldugunu sanmadığım soru. yine de yardımcı olmaya çalışan iyi niyetli sozluk yazarlarına tesekkur ederim.

    (bkz: insan hayatini kutsal yapan nedenler)
  • cevap ararken "insanları öldürmemek gerekir" yargısının etkisinden kurtulunması gereken soru. ve hatta tüm değer yargılarını da bir kenara bırakmak gerekir, zira amacımız kendi ahlakımızı sınamak ya da düşüncelerimize dayanaklar bulmak değil gerçeği tespit edebilmektir.

    cevabı ararken şöyle bir deneye başvurabilirsiniz:
    farzedin ki siz sirius'dan gelen bir grup uzaylı ile temasa geçmek için seçildiniz. uzaylılar, orta avrupa semalarındaki uzay gemilerinden aşağıya, rastgele ateş ediyorlar ve şehrilerde, köylerde, ormanlarda yaşayan binlerce insanı, hayvanı ve bitkiyi öldürüyorlar. siz onlara "durun yapmayın, öldürmeyin!" diyorsunuz. onlar da soruyor: neden?
  • "algilanabildigi, idrak edilebildigi zaman, teorik olarak her zaman, pratikte bazen" $eklinde cevaplanabilecek bir soru.. öldürdügümüz zaman ses cikarmasi kriteri gibi, o canlının gozlerinin icine bakabilme imkanimizin olmasi gibi bir kriter de one surulebilir.. dogru seyi yapmaya, yanlislardan kacinmaya calisan bir insan (veya bilinc) icin yaptigi seyi sorgulamak olacaktir hayatinda illaki, o an olmasa da bir zaman olacaktir bu.. ve öldürülmüs veya ölmüs bir seyi diriltme yeteneginiz yoktur, yani öldürmek veya ölmenin geri donusu yoktur.. ve geri donusu (telafisi mumkun) olmayan hatalari (veya seyleri) yapmaktan, bunlara sebebiyet vermekten, biraz akli olan her insan kacinacaktir veya en azindan bu konu hakkinda onceden/sonradan dusunecek ve yapmak veya yapmamak uzere bir karara varacak, secimini yapacaktir. bilincli veya bilincsiz yapilan her secimin sorumlulugu da o kisilere aittir, acisini cekecek veya sefasini surecek olan yine kendileridir. hic dusunmeden kendini atese atan canlilarin var olmasi, bize de istedigimiz zaman o veya istedigimiz canlilari atese atma hakkini vermez. herkes iradesinde ve hareketlerinde ozgurdur, istedigini yapar ama bu, o kisinin yaptigi seyin dogru/yanlis olma durumunu ve dolayisiyla gerceklestirdigi edim sonucu bir karsilik gorecegi gercegini degistirmez.. burdaki dogru ve yanlislar, toplumun koydugu kurallar, normlar vs.'ler ile ilgili degildir.. burdaki yanlistan kasit, yapilan eylemin zarar vericilik faktorudur; kendine veya bir baskasina.. kisacasi, sizin veya birilerinin (mesela hayata) deger vermiyor olmasi onu degersiz kilmaz, olsa olsa o insanlari (o anlamda) degersiz kilabilir, fakat bu insan degersiz diyerek (kendi yarginiza gore) o insani öldürme hakkini gene elde edemezsiniz örn: (bkz: idam cezasinin kaldirilmasi).. gelismislik sadece teknolojiyle veya ekonomiyle alakali bir unsur degildir. medeni insan icin hayat her zaman degerlidir, insan ilkel beyniyle hareket edecekse, az veya hic dusunup cok konusacak ve yapacaksa, ve kendini de sorgulamayacaksa, er ya da gec basina belayi almasi kacinilmazdir.
    peki hangi hayatlar daha degerlidir? boyle bir degerlendirmen yapilabilir mi? subjektif olarak evet. bi kere insansin, ilk once kendi turunu koruma durtusuyle hareket edecegin asikar.. ama bu dunyada yalniz degilsin.. pek cok baska yasam formuyla birlesik, butunlesik ve etkilesimli bir iliski surmektesin.. bu gercegi (ekosistemi, dogayi, dengeyi) yok sayarsan, gene sen zararli cikacaksindir sonunda.. mesela en basitinden etinden sutunden yararlandigin inekti keciydi vb.ni dusun.. sen hayvanlarin haklarini, yasamini ve o hayvanlarin ozgurlugunu gozetmezsen, cayirlarda meralarda ozgurce dolasabilen saglikli hayvanlardan temin etmezsen kaynaklarini, hatta onlari daha cok et elde etmek, maliyetini dusurmek vb. icin boktan yemlerle beslersen, yetistirdigin sebzeye meyveye hormonu basarsan, dinamitle balik avlarsan, gene sen zararli cikacaksin sonunda.. insan, kontrol edebildiginden veya icinden cikabileceginden daha ozgur bazen; dusunme (akil yurutme) kapasitelerinin eksikligi sonucu, yapabileceklerinin cesitliligi ve secimlerinin sinirsizligi altinda eziliyor, fakat had* hudut bilme, hak hukuk gozetme dusturu olmadikca, sonunda yaptiklari dunyayi bi tur atip buyuyerek geri gelip, yine kendi dotlerine girecek ve bazi zaman kurunun yaninda yas da yanacaktir.. menfaatci ve hayata (ve daha bi dolu seye) saygisi olmayan sivrizekalilarin henuz idrak edemedigi sey budur.
hesabın var mı? giriş yap