• koparici bi olay...
  • kitap basılmadan ve ishın ıchınde yilmaz erdogan ın oldugu anlashılmadan uzunca bi sure email olarak pıyasa yaptı, efsane bu ya bi gun milliyetten bir kelli fellinin eline gechti dıye uzun bi kurgu pazarlaması yapılmısh kitap

    kitap yayınlanmadan ve aktuel olayı achıklamadan ilk maili alıp okudugumda diyalogun bi erkek tarafından kaleme alındıgını farkettim bu pek ciddiye alınmayacak edebi achıgı es gechersek pek guncel ıkılı ılıshkı dıyalogları olarak tanımlanabılır
  • "aslinda biz yokmusuz" isimli hikaye gercekten cok guzel. karakterler aslinda olmadiklarini ünlü bir yazar tarafindan uydurulduklarini yine bir kavga seklinde dolayli yoldan anlatıyorlar.

    sırf bu kitap yuzunden okurken kahkahalardan yere yattıgımı bilirim
  • lise 1de iken bir arkadaşımız getirmesi sayesinde okuduğumuz ve çok beğendiğimiz hatta o sene bütün sınıfın elinde dolaşan herkesin en az 1 kez okuduğu, yılmaz erdoğan tarafında yazılmış kitap.
  • adam - kadınların sıradan bir evden çıkış
    hadisesini neden bu kadar ciddiye aldığını anlamıyorum.
    sanki bir daha dönmeyeceğiz. gidip bir evin bahçesinde
    köfte yiyeceğiz, hepsi bu!
    kadin - ona barbekü partisi deniyor canım.
    adam - öyle mi? köftelerin bundan haberi var mı? yoksa
    bizim salak köfteler aşağılık bir mangalda can vereceklerini mi
    düşünüyorlar? halbuki ne kızarması, parti kuruyor
    angutlar haberleri yok.
    kadin - amma konuştun ha... geliyorum tamam.
    adam - gitmek istemediğim bir yere sayende acele
    ediyorum ya, ben asıl ona yanıyorum.
    kadin - neden gitmek istemiyormuşsun?
    adam - çünkü köfteleri mangala dizecek olan kişi
    senin eski sevgilin.
    kadin - yine mi aynı konu?
    adam - evet aynı konu!
    kadin - aşkım o yıllar önceydi.
    adam - ama o yıllarda da sevgililer sevişiyordu.
    kadin - eee?
    adam - ne demek eee? adamın senin memelerine bakıp,
    siz bir de bunları benim zamanımda görecektiniz, diye
    düşünmesi beni rahatsız ediyor.*
  • adam- hayatım bugünlerde cikabilecek miyiz? hayır hazırlanman birkaç yıl daha sürecekse bu kıyafetlerle çıkmayalım.
    kadin- neden?
    adam- moda değişecek hayatim... ya da en azından mevsim değişecek, yazlık kıyafetlerle üşümeyelim diyorum.
    kadin- abartma.
    adam- sen de abartma. bir buçuk saattir portmantonun aynasında kendimi seyrediyorum ve sikildim.
    kadin- bir de benim durumumu düşün. yıllardır ayni manzarayı seyrediyorum.
    adam- ne varmış manzarada?
    kadin- pek kayda değer bir şey yok. bir burun ve arkadaşları.
    adam- çok komik... kadınların sıradan bir evden çıkış hadisesini neden bu kadar ciddiye aldigini anlamiyorum. sanki bir daha donmeyeceğiz. gidip bir evin bahçesinde kofte yiyecegiz, hepsi bu!
    kadin- ona barbeku partisi deniyor canim.
    adam- oyle mi? koftelerin bundan haberi var mi? yoksa bizim salak köfteler asagilik bir mangalda can vereceklerini mi dusunuyorlar? halbuki ne kizarmasi, parti kuruyor angutlar haberleri yok.
    kadin- amma konustun ha... geliyorum tamam.
    adam- gitmek istemedigim bir yere sayende acele ediyorum ya, ben asil ona yaniyorum.
    kadin- neden gitmek istemiyormussun?
    adam- cunku kofteleri mangala dizecek olan kisi senin eski sevgilin.
    kadin- yine mi ayni konu?
    adam- evet ayni konu!
    kadin- askim o yillar onceydi.
    adam- ama o yillarda da sevgililer sevisiyordu.
    kadin- eee?
    adam- ne demek eee? adamin senin memelerine bakip, siz bir de bunlari benim zamanimda gorecektiniz, diye dusunmesi beni rahatsiz ediyor.
    kadin- kürsat'tan adam diye bahsetmen dogru degil.
    adam- madem bizim için adam sayilmiyor neden koftesini yemeye gidiyoruz?
    kadin- sevgilim yillardir bu sacma konuyu konusuyoruz. kürsat'la yillar önce kisa bir iliskimiz oldu hepsi bu.
    adam- ne kadar kisa?
    kadin- ne bileyim ben, iki ay filan.
    adam- memelerini görmesi için yeterli bir sure.
    kadin- ben sana ilk erkegim olduğunu soyledigimi hatirlamiyorum.
    adam- iyi de bununla gurur duymasan iyi olur. eski sevgililerinden bir takim kurma imkanimiz oldugunu biliyoruz.
    kadin- kabalasma!
    adam- peki inceltelim. en azindan basketbol takimi kurabiliriz, yedeklerle beraber tabii.
    kadin- anladim sen hazirda sorun bulamadin, yaratmaya calisiyorsun.
    adam- hayir. sadece insanların ayrıldıkları insanlarla sürekli bulusup gorusmesini anlamiyorum. "tanistirayim yeni sevgilim, eski sevgilim, bu da eski sevgilimin yeni sevgilisi, bu da yeni sevgilimin eski sevgilisi... ne güzel degil mi? hepimiz birbirimizin her yerini ezbere biliyoruz!"
    kadin- buna cagdas yasam deniyor iste.
    adam- nesi cagdas bunun? biraraya gelmemesi gereken insanlarin toplanip birbirlerine cagdas cagdas gicik olmalarinin ne manasi var? zira benim kürsat'i sevmem tibben mumkun degil. ama etraf uyuz olmasin diye ona gulmem hatta belki de kofteleri pisirmesine yardim etmem gerekiyor. hiçbir sey olmamis gibi. hicbir ortak yanimiz yokmus ya da bir suru ortak yanimiz varmis gibi.
    kadin- son soyledigin cümleyi anlamadim.
    adam- kürsat'la ortak yanlarimiz, ortak yanlarimizi ortaya koyup dost olmamiza engel oluyor, bilmem anlatabildim mi?
    kadin- hayir anlatamadin.
    adam- onunla tek ortak yanimiz senin memelerin ve bu ortaklik beni rahatsiz ediyor.
    kadin- surekli memelerimden bahsettiginin farkinda misin?
    adam- özür dilerim. kürsat'tan izin almaliydim. ne de olsa memelerinin uzerinde onun da hakki var!
    kadin- bak butun bu söylediklerini sacmasapan bulmakla beraber, eger bu konuda birisi problem cikaracaksa o kürsat olmali. cunku o varken sen yoktun!
    adam- tamam iste ben de bu yuzden onu kofte yemeye cagirmiyorum.
    kadin- acikli olan su... biz seninle beraber olmaya basladigimiz gunlerde ben onceki iliskilerimi sana uzun uzun anlattim ve sen de buyuk bir anlayisla dinledin. ama sonucta erkek oldugun için bana sahip oldugunu hissettigin andan itibaren masken dustu. tarihime bile sahip cikmaya basladin! senden once hayatima giren herkesten nefret ediyorsun!
    adam- ama listede oyle adamlar var ki...
    kadin- kimi kastediyorsun?
    adam- mesela o cuce olan, neydi adi?
    kadin- takiyettin'i mi diyorsun?
    adam- evet takiyettin. ismi kendinden uzun. salakliga bak. bir cucenin adi en fazla can olmali. ama kompleks iste. ailesi uzun gostersin diye dikine cizgili bir isim koymus. takiyettin! duyan bir sey sansin diye!
    kadin- aklin sira asagiladigin adam uc kez tubitak'tan odul aldi.
    adam- biliyorum, yilin en kisa boylu bilimadami odulu.
    kadin- herkes senin gibi bicimsel bakmiyor olaylara.
    adam- o da davetli mi?
    kadin- gelir herhalde. kürsat'in iyi arkadasidir.
    adam- hadi buyrun! ne bu? eski sevgililer toplanip kongre mi yapacagiz?
    kadin- kürsat'la beni takiyettin tanistirmisti zaten.
    adam- oyle mi? ne güzel... ne demisti tanistirirken? "kürsat benim boyum kisa, memelere yetisemiyorum, sen bir baksana!"
    kadin- sen gercekten cok igrenc bir insansin.
    adam- asil igrenc olan sensin. ben birlikte oldugum butun kadinlari toplayip pirzola yapiyor muyum? iyi biz de toplanalim o zaman.
    kadin- toplanirsaniz haberim olmasin. o kadar besinci sinif kadinin arasinda gorunmem dogru olmaz!
    adam- doğru. benimkilerin arasinda tubitak odulu alan yok. ama hepsi hicbir yardima ihtiyac olmadan ust raftan kitap alabiliyor.
    kadin- bu kadar igrenclik yeter! geliyor musun gelmiyor musun?
    adam- bagirmadan konus benimle!
    kadin- ben bagirmiyorum!
    adam- bagiriyorsun!
    kadin- geliyor musun sen?
    adam- hayir! gelmiyorum!
    kadin- sen bilirsin! ben gidiyorum!
    adam- sen benim yuzume kapi carpamazsin! zikkimin kokunu yiyin! yalniz kürsat'a söyle, benimle ilgisi yok, o memeler benden once sarkmisti!
  • eski sevgililer ve köfte, küfür etmek istiyorum başlıklarının altları mutlaka okunmalı diye düşündüğümyılmaz erdoğan kitabı.özellikle eski sevgililer ve köfte yerlere yatmayı sağlıyor.harika mutlaka okuyun.
  • bir dönem pelinsu pir ve sümer tilmaç tarafından oynanan oyun.
  • sel yayıncılık'ın bu aralar 16. baskısını tüketmekle meşgul olduğu, 119 sayfalık kitap.
    kasarsanız bir saatte bitecek bir kitaptır. ancak yolda, otobüste, sınıfta, tanımadığımız insanların arasında kesinlikle okumayın. çünkü insanlar ne okuduğunuzu bilmeyeceklerinden sizi deli sanabilirler.

    sel'dekiler biraz akıllı olsa, iyi bir reklamla ucuz kitap kategorisinden 2-3 milyona satılacak bu kitap ile, hem de bu kadar bilinirken, ahmet altan'ın toplama albümünü katlamazsa ben de cnbce değilim.
  • acikcasi karakterlerin o kadar iyi kurgulanmadigi kanaatindeyim. kadinin tubitaktan odul alan sevgilsi olmus belli ki egitim gormus kisacasi belli seviyenin ustunde ama ekonomik acidan erkegine bagli dahasi bu konuda oyun icinde eziliyor tabii ezilme bu kadar da degil entellektuel acidan da eziliyor. erkege gelince guya yazar belli bir birikim sahibi bir insan ama bazen ne dediginin farkinda degil kadindan bir malmis gibi bahsediyor. $ahsi kanaatim o kadar da komik olmadigidir. klasik yilmaz erdogan laf dolandirmalariyla geciyor oyun. ha hic mi ilginc yani, yeni birseylere parmak basan yani yok, var ama o kadar farkli birsey degil. tabii bide osman durmusa da baya bi dokundurmus bunda da karari tutturamamis, kor gozum parmagina toplumsal nasihatlarla uzun ve gereksiz monologlar da bayiyor kitabin sonuna dogru.
    kadinlik bizde kalsindan derleme, guncelleme gibi geldi bana.
    ayrica (bkz: #4625162)
hesabın var mı? giriş yap