• erhan güleryüz'ün bir şarkısının sonunda geçen kahvaltı tamlaması. çok içten, çok duygulu, çok itilmiş bir tarzda söylerdi erhan abi.
  • radyoda, vs., ne zaman anlatmalıymış meğer çalsa içime hep bir merak düşer; acaba erhan güleryüz bu sefer " bi kere de köfte yap be orospu" diyecek mi sonunda diye içim içimi kemirir, tam şarkının bu kısmına gelirken...

    yalnız bedeni değil ruhu da malnütrisyon illetine gark eder. yoksunlukların diyetidir, "diyet"in her iki manasıyla da.

    ondandır ki, erhan güleryüz garibim şarkısında

    "açız biz biliyorum,
    "aşka, dostluğa, kardeşliğe açız..."

    deyivermiştir.

    adam bildiğin açtır.
  • tv izlerken yenildiğinde 1 ekmek ve yarım kilo helva tüketmeye sebep olan üçlü. ayrıca ekmeği idareli kullanma öğrenilir.
  • çocukluğumun en doyurucu öğünlerindendir. babamın yanında, dökümhanede yaz tatilinde veya haftasonları çıraklık ederken, yegane besin kaynağımdı. bazen de çeyrek ekmek içi kaşar ve kola. dökümden sonra ise yoğurt + ekmek. yoğurt zehir alır derlerdi. nasıl oldu anlamadım ama helva, ekmek ve çaydan yoğurt + ekmek kombini çıktı.*
  • aklıma hep annem ile anneannem gelir. istanbul'a gittiğimiz de annemin un helvasıni çok ama çok sevmesinden dolayı anneannem hemen helvayı kavurmaya başlardi. annem hem neşeyle bir şeyler anlatır hem de hemencik sofrayı kurar; mutfağa hakim olan tereyağlı un helvası kokusu ve karanfilli çay kokusu da eşlik ederdi. dedem gelirdi, gülerdik ne çok gülerdik hem de.. mutlulardi çünkü evin küçük, komik kızları gelmişti. ne de çok kıskanırdim aslında annemi, paylaşamazdim kimseciklerle.. çok değil aslında 7 yıl önce falan geçti aradan. simdi hayal gibi sanki.. bu daha da çok canımı yakıyor..

    bilmem ki şimdi yine öyle güzel gülüyor musunuz.. eğer öyleyse yine çok kıskanırım sizi...
hesabın var mı? giriş yap