• is yasaminda her seyi powerpoint slide'lari uzerinde madde madde aciklamaya alismis, artik is disinda da powerpoint formatinda dusunen insanlardir.
    (bkz: plaza insanlari)
  • dünyaya programlama hatası sonucu gelmiş tip. kafasından geçenleri microsoft word tadında ya numaralandırarak ya da madde işareteriyle göstererek belirtme ihtiyacı hisseder.

    zihnen gelişmiş modelleri sistematik düşünmenin de yardımıyla sağlam algoritmalar kurabilir, derdini çok açık bir şekilde anlatabilir, olmadı şekil çizer bize teorik fizik öğretir, öyle bir adamdır.

    zihinsel tekamülün alt katmanlarında kalan versiyonları ise, genlerinin etkisine ket vuramadığından,

    1- merhaba, nasılsın?
    2- makro ödevini yaptın mı?
    3- makaleyi okudun mu?
    4- kantine gidiyorum, birşey ister misin?
    5- istediğin sorudan başlayabilirsin.

    , tadında cümleler kurup somatik sinirlerimiz üzerinde kalıcı tahribata yol açarlar. bu ikinci versiyon çevresine sıkıntı verdiğinden badak kalması mümkündür. kendisinin halinden anlayabilecek bir excel insanı bulmasını diler, gözlerinden öperiz.

    1- excel insanı nasıl olur?
    2- gözlerimden niye öptün?
    3- ben niye yalnızım? ühühühü
  • zaman zaman dahil oldugum grup insanlar.

    en kotusu su oluyor, eger benim kadar hizli konusuyor ancak zaman zaman o kadar hizli dusunemiyorsaniz, cumlenin basinda soylediginiz rakama ulasamadiginizda yasayacaginiz babayi alma durumu super komik oluyor.

    misal onemli bir toplanti, yoneticinizin falan onundesiniz, cok hararetli bir sekilde girmissiniz konuya,

    bence bu raporun hazirlanmasi icin 4 temel konuya dikkat etmemiz gerekiyor. (4 rakami tam anlamiyla o an kictan salladigim bir rakam, dikkat ettim kendime bu tur durumlarda hep 3 ya da 4 diyorum) (hadi bakalim insallah 4 tane buluruz.)

    bir: kesinlikle ayni teklif bilgisini bir kez daha tekrarlamamaliyiz, birden fazla tahsisci de baksa bir teklif bir tekliftir, tek sayacagiz,
    iki: sabah saat 6dan sonra yapilan teklifler ancak ertesi gun yansiyacak dolayisiyla raporlamada bunu belirtmeliyiz,
    üç: raporun efektif olabilmesi en gec o gun saat 10da ilgili yoneticilere ulasmasi gerekiyor
    ve dört : ..............................

    aklınıza bişey gelmiyor, cunku 4.uncu madde yok, o kendine guvenen abiden eser yok simdi, neyse kasiyorsunuz falan, caktirmadan diger maddeleri akildan gecirmece..

    sonra cok muhtemel ilk 3 maddede soylediginiz biseyi tekrar etmece, sicip ustune bok yazmaca.

    neyse allahtan artik kucuk rakamlar soyluyorum 2 gibi, dikkat etmemiz gereken 2 nokta var vb, daha karizmatik oluyor, hersey 2 secenekli, hem az soylemek iyi sonradan aklina baska bisey gelirse bi de bu var diye ekliyorsun.

    siz siz olun kac madde sıralayacaginizi bilmeden benim gibi atip tutmayin, sonra o kadar madde bulucam diye badak olursunuz mazallah.
  • akıllarını "en" lerle bozmuş yazarlar. herhangi bir konuda enleri bulup maddeliyorlar, yetmezse istek alıp onları da maddeliyorlar. bu yıl bir blog ödülüne de layık görüldüler kendileri...
    http://www.maddebagimlisi.com/
  • ezbere yaşayan insanlar.
  • (bkz: analitik)
  • (bkz: ahmet çakar)
  • birbirlerine türlü bağlaçlarla kenetlenmiş uzuun paragraflar halinde konuşan bir kişi olarak, özendiğim insanlardır. her ne kadar dinleyiciler sizi "yürüyen excel" olarak nitelendirse de, en azından cümle bolluğunuzun arasında kaybolup size boş gözlerle bakmıyorlar..
  • emre kongar
  • öğretmenlerin bir kısmında sık görülen anlatım biçimidir.
    anlattığını, tasnifleyip, ayırıcı imgelerle (harf, rakam, benzetme vb.) anlatmazsa karşısındakinin anlayamayacağını sanırlar zahir.
    ya da mesleki bir alışkanlıktır.
hesabın var mı? giriş yap