• (bkz: septisizm)
  • benim en büyük sıkıntımdı bu.

    birine kızmak istesem kızamıyorum. mutlu olmak istediğim şeyden emin olamadığım için duruyorum. gittikçe tepkisiz, hiçbir şeye şaşırmayan, her şeyi olası gören biri oluyorum. her şey muallakta. kesin görüşlerin tamamına karşıyım. bu da insan ilişkilerimi olduğu kadar, düşüncelerimin netliğini de etkiliyor haliyle.

    kötü bir şeydi. emin olduğunuz şeyler kendinize dair olsun. en azından neyi isteyip neyi istemediğinizden emin olun. o zaman daha rahat, huzurlu, eğlenceli oluyor hayat. en temizinden...
  • birkaç yıldır en büyük sıkıntılarımdan.

    sanki içimde ileri demokrasi vasıflı bir meclis var. herhangi bir olayda, düşüncede veya karar alırken bu meclisteki civcivler (respect sandro) oturup tüm neden sonuç ilişkilerini tezler - antitezler ile değerlendiriyor ve seçenekler sunuyor. kibir çıkmasın buradan çünkü sıkıntılı bir süreç ve yaptığım seçimden tam bir tatmin olma durumu da olmuyor.
    sürekli çelişkiler içinde bir yaşam,
    anlık reaksiyon refleksinin zayıflığı,
    yaptığın seçimle ilgili acabaların olduğundan o konudaki öz güvensizlik,
    tedirgin, kaygılı davranışlarının çevrene yansıması sonucunda çevrendeki insanların sana karşı normal olarak savunma mekanizmaları kurması,
    gruplar içerisinde yalnızlaşmak ve kendini ifade edememek,
    herhangi bir konu hakkında kendinden emin biriyle tartışırken geri adım atma ihtiyacı hissetmek,
    ya o haklıysa, ya bu doğruysa düşünceleriyle boğuşmak...

    ilk anda aklıma gelen etkileri bunlardı.

    bu durumda olmamın sebebini düşünüyorum. ince kibir kokusu alacak olan olursa vallahi öyle değil.
    düzenli bir aile yapısı içerisinde büyümedim. (bkz: boşanmış aile çocuğu olmak) biraz bunun sebebi olarak hayat içinde savrulurken her grubun içerisine girip çıktım. bu süreçte çok genç evlenip çok da genç boşanan ebeveynlerim de savruluyordu doğal olarak bu da bana fazladan bir hareket alanı bıraktı.
    pek de anlatamıyorum. şöyle uzatmayayım.

    bir laf var: ''insan doğduğu yerin ve yaşadığı çevrenin nedensel bir sonucudur.''
    heh işte bu lafta benim yaşadığım çevrede normalin çok çok üzerinde değişken olduğu için benim sistem bu yaşımda çöktü. sonrasını nasıl halleder bilemiyorum. sonuçta bilişsel çelişkilerden kaçmak için bir çıkış noktası bulmak zorunda.
    bu emin olamama sendromu çok uzun süreler devam edemez. bilinç buna katlanamaz.
    bu noktada hayatıma giren/alacağım insanlar, hayatımdan çıkan/çıkaracağım insanlar gireceğim yol açısından büyük önem taşıyor. ne kadar büyük acizlik de mi? belki de normali budur ama.
    seyredelim görelim.
  • normal mi bu? cogu seyden emin degilim fakat herkes ne kadar da emin her seyden. kac yasina geldim bence bi cok seyden emin olmam lazimdi ama olmuyor. teknoloji mi cok gelisti. yoksa ben mi cok salagim. ne mutlu her seyi bilen insanlara.
  • zeka göstergesidir. kendimden biliyorum
  • tam olarak şu an bulunduğum durum, iki ay sonrasına dair elimde net hiçbir şey yok, yaşayacağım yer bile belirsiz.insanlar nasıl gelecek planları yapıyor,nasıl emin olunuyor o yerde o kadar süre çalışılacağından? kendime ait koltuk bile alamıyorum, hiçbir şeye sahiplenecek kadar yaklaşamıyorum. böyle yaşayanlardan biraz spoiler alabilir miyiz hayatın geri kalanının nasıl gittiğine dair?
hesabın var mı? giriş yap