• 1796 – 1859 yılları arasında yaşamış amerikalı eğitimci.

    "talebelerine öğrenme arzusu aşılayamayan bir öğretmen soğuk demiri döven bir demirci gibidir."
  • "iyi dusunmek iyidir, iyi hareket etmek cok iyidir."

    horace mann
  • "kizginlik gecici bir deliliktir. bu yuzden duygulariniza sahip olun. yoksa onlar size sahip olur."

    horace mann

    bu sozun daha genel hali icin
    (bkz: sahip oldukların zamanla sana sahip olur)
  • "öğrencisini etkilemeden öğretmeye kalkanlar, soğuk demiri boş yere döverler."

    horace mann
  • sene 1778, daha amerika bağımsızlığını ilan edeli 2 yıl olmuş. bayrakta 13 yıldız var ve yıldızlar yuvarlak şeklinde (betsy ross versiyonu). ayrıca abraham lincoln'ün babasının doğduğu yıl. para birimi tabii ki hâlâ pound.

    yeni kurdukları exeter kasabası sakinleri savaştan çıkmış sefil bir halde kiliselerinin kulesinde çan olmadığı için çıldırıyor. para da yok, en iyisi babacan politikacılardan benjamin franklin'e yazmak.

    "sayın mr. franklin, bizim kilisenin çanı yok, eh bizde para da yok, bize 200 pound versen de kilisemize çan yaptırsak? hem bize bu güzelliği yaparsan yeni kurduğumuz kentin adını franklin koyarız ;) hürmetler."

    benjamin franklin ise cevabında "ses"e değil, "algı"ya ihtiyaç duyduklarını belirtip ("sense" instead of "sound") adamlara 200 pound değerine kitap gönderiyor. tam 116 tane.

    çansız kiliseyle ne yaptıklarını kimse bilmiyor ancak bu kitaplar ortalığı karıştırıyor. şimdi "kitapları kim okuyacak?" kavgası başlıyor adı franklin olmuş fakir kasabada.

    dönemin demokrasi beşiği amerika olunca, 12 yıl da sürse probleme alternatif bir çözüm buluyorlar. 1790 senesinde bir kütüphane kurup dileyen kasaba sakinlerine kitapları buradan "ödünç" veriyorlar. bu mekanizma ile amerikanın ilk "ödünç veren halk kütüphanesi" kurulmuş oluyor. bugün kütüphanede benjamin franklin'in gönderdiği 116 kitabın orijinali hâlâ sergileniyor.

    kütüphanenin demokratik formuna kavuşmasının üzerinden 6 yıl geçmiş, 1796 senesinde horace mann doğuyor. babası çiftçi, oldukça fakir bir aileye doğuyor. mann doğru düzgün eğitim alamıyor, 10 - 20 yaşları arasında yılda 6 haftadan daha fazla eğitim aldığı herhangi bir sene yok. yani mann için "eğitim-öğretim dönemi yılda 1.5 ay". bu mann'e has bir şey değil, o dönem amerika'nın çoğunda durum böyle vahim. ama mann'in bir avantajı var, burnunun dibinde bir halk kütüphanesi var. bir çiftçi çocuğu doğru düzgün eğitim alamasa da kendini kitaplara gömebiliyor!

    bu adam, 20 yaşında brown university'e girip birincilikle mezun oluyor, sonra çeşitli yerlerde latince öğretmenliğinden kütüphaneciliğe(!) pek çok iş yapıyor. en sonunda massachusetts'te ülkenin eğitim mekanizmalarını şekillendirmek üzere görevlendiriliyor.

    dananın kuyruğu burada kopuyor. horace mann o tarihe kadar tam bir "halk" eğitimi görmüş olsa da, eğitim bilimleri üzerine hiç kafa yormamış, konuya daldıkça problemleri ve çözümlerini fark ediyor. o tarihlerde abd'deki "bütün" okulları geziyor. ve en sonunda halkın her kesimine hitap eden bir örgün eğitim mekanizması kuruyor. bugün abd eğitim reformunu başlatan kişi olarak horace mann gösterilir.

    neil degrasse tyson, mezar taşında bu adamın sözünün yazacağını vasiyet etmiş: "be ashamed to die until you have won some victory for humanity."

    şimdi sorarım size. ya benjamin franklin exeter'e bir kilise çan'ı gönderseydi?

    not: bu entry 28 şubat 2016 ekşisözlük direnişi süresince katalanca olarak sunulmuştur. (bkz: bütün entry'lerini katalancaya çevirmek) bundan çok daha kaliteli yüzbinlerce entry bu süreçte yok olmuştur. bir zamanlar devletin milletini ebleh yerine koyması yasaktı, bazı yasaklar özlenebiliyormuş.
  • ''alışkanlık bir kablo gibidir; her gün bir telini dokuruz ve sonunda koparamayacağımız hale gelir.''

    horace mann
hesabın var mı? giriş yap