içlenmek
-
huzunlenmek anlaminda da kullanilir. akabinde turk egilimi rakiya mezeye akmaktir.
-
bir guzele vurulup guzelin yuzundeki huznu gorur gormez derin bir nefes almanin ardindan uzaklara dalinma sekli. ve ardından oturup hungur hungur aglama istegininin yuzde belirme bicimi.
-
yaban ellerde "memleketim, memleketim" deyu uzaklara dalinan bir anda derin derin nefes almak.
-
-
duyguların yoğunlaşması durumu. genelde sakin hüzünler için kullanılır, sonu ağlamakla biter bu içlenmelerin.
-
fol yok yumurta yokken bile olabilecek bir durumdur. *
bir türkü dinlersin mesela. kulak kabartırsın, "ne diyor" diye
kar mı yapmış yüce dağlar başına*
dikkat kesilirsin.
hafif hafif yel gibi bir ağrı girer sol yanına.
bir ay doğar ilk akşamdan geceden başlar az sonra
uyan uyan yar sinene sar beni der bir yerinde,
devam eder:
dağlar kışımış/yolcum üşümüş/ nasıl edem ben
bu sıcak yaz günü kışlara dönersin.
dağlara taşlara dönersin.
yel gibi ağrı ağrı derine derine gitmeye başlar,
rüzgar olur, fırtına olur.
işi gücü bırakır, atarsın türkülere kendini.
gerisini hatırlamazsın artık.
bir içlenme, bir içlenme...
gel de içme! -
cemal süreya'nın "ülke"sinde bir zanaattır:
"bilinir ne usta olduğum içlenmek zanaatında
canımla besliyorum şu hüznün kuşlarını" -
içerlemek anlamına da gelir.
-
kafalar atar, gerek yoktur sebebe, aramak nafile. yogun bir hissiyat halinden de baska birşey değildir, abartmayin boş yere. dusunmeyi birakip sadece hissetmek ama hissettiğini aklina getirmeden. uzun uzun dalmak ara sıra derin bir nefes. yani buna aldırış etmeyebilirsin, ama ânı yaşamak dediklerine cok yakindir bilesin.
-
yüreğinin ortasına oturan yumrunun adıdır.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap