• aziz yardımlı'nın çevirilerinin yayınlandığı yayınevinin adı.
  • varlık ve zaman kitabının tekrar baskısı olmadığından yayınevinin en aranan kitabı konumuna yükselmiştir.

    yayınevi sahibi aziz yardımlı'dır aynı zamanda kitapların çevirmeni de kendisidir.ilk olarak ankara caddesinde cagolunda kurulmuş daha sonra kadıköye ordan da karaköye taşınmıştır.

    tuyap ta ciddi indirimlerle satın alinabilecegi gibi , web sayfasından da kargo ücretsiz %40 indirimli kitap almak mümkündür.

    hegel , kant , heidegger in daha önce hiç bir yayınevi tarafından basılmamış kitaplarını basması sebebiyle felsefe alanında temel konumundadır fakat belirtmek gerekir ki ceviriler katı bir felsefe terminolojisiyle cevrilmekte ilk basta anlamak zor olmakla beraber , okudukca daha cok zevk aldıgınız hakiki felsefe okudugunuz duygusu guclenmektedir.
  • bazı kitaplarının "el kitabı" versiyonunu bakkallara taşımış anladığım kadarıyla, dün ümraniye'de bir bakkalda birkaç tanesine denk geldim. bakkaldan plutarchus ve rousseau kitabı almak keyifli bir şey, yanlış hatırlamıyorsam birer tane freud ve descartes çevirisi de vardı. sabahın köründe alelacele her biri için 2'şer lira verdim çıktım.

    http://twitpic.com/3zc1ec
  • tekeli eline almış bir yayınevi. onları görünce uzak duruyorum. öz türkçe öz türkçe diye diye beynimizi patlattılar. bana ne senin öz türkçenden bana okuyabileceğim düzgün bir şeyler ver. orjinalinden okumak bile daha anlaşılır. ezcümle, azami derecede uzak durulması gereken bir yayınevi.
  • kitapları pahalı mı pahalı, çevirileri öztürkçe mi öztürkçe, ister istemez tarafımca uzak durulan bir yayınevi. ancak ne yazık ki yayınladıkları pek çok kitabın başkaca çevirisinin bulunmayışı, biz felsefe severleri ziyadesiyle üzmektedir.
  • kılgısal usun eleştirisi , tinin görüngü bilimi şeklinde çevirileri olan yayınevi. elinize sağlık ama bunları türkçe'ye kim çevirecek?

    ben ki çocukluğunda türk destanları ile büyümüş, evin içinde elinde tahta kılıçla "takı taluy takı müren" diye oradan oraya koşturmuş biriyim. sözlükte bu konularda çok yazmasam da, türk mitolojisinde benim diyen adamı cebimden çıkarırım. lakin benim bile şu kitaplardan herhangi bir fayda edinmem mümkün değil. bahsettiğim, satırları anlayıp anlayamamaktan çok daha büyük bir problem..

    şimdi kadim türk kültürü denilince benim aklıma ilk gelen şey; namludaki mermi gibi bir hedefe kilitlenebilen bir toplum/kültürdür. türk kültürüne dair hepimizin aşina olduğu diğer tüm özellikler, aslında bu özün neticeleridir. bu kültür, doğası itibariyle şu iki unsuru da beraberinde getirir:

    - hedefe ulaşabilmek için seri adımlar atabilmek >> pratik zeka.

    - hedeften asla sapmamak* >> berrak bir zihin

    öncelikle pratik zeka, her daim hayatın içinde olmayı gerektirir. oysa şu yukarıda örnek verdiğim kitaplarda kullanılan dilin gerçek dünyada hiçbir karşılığı yoktur, olmamıştır da. bunu benim neslim de anlamaz, rahmetli dedemin nesli de.. tonyukuk mezarından kalkıp gelse o da anlamaz.

    aynı şekilde burada berrak bir zihinden söz etmek de mümkün değil. tam aksine ortada sapla samanı birbirine karıştırmış, çorba olmuş bir zihin var. neyi, niye yaptıkları belli değil..

    dolayısıyla, bu haliyle türkçe'ye en uzak çeviriyi yapan yayınevi olabilirler. kendilerine tavsiyem; bir sonraki tercümede yaptıkları işi yarım bırakmasınlar, göktürk alfabesi kullansınlar.
  • felsefe işçisi değilseniz bulaşmamanız gereken yayınevi. (bkz: aziz yardımlı) adında bir felsefeci kendine has bir dil geliştirmiş. çeviri kitaplarının ayrıca çevrilmesi gereken yayınevi. illa ne yazmışlar, nasıl çevirmişler bilelim diye bakmayacaksanız bulaşmayın derim.
    hegel çevirisini falan geçtim, alman idealizmi üzerine çeviri iki kitap aldım; herbir cümlesi saç baş yoldurdu.
  • maalesef kant ve hegel başta olmak üzere felsefe tarihi içinde son derece önemli filozofların eserlerini aziz yardımlı'nın okumayı ve kavramayı kasten zorlayan, gereksiz kelimeler kullanımıyla okumayı sıklıkla bölmeye sebep olan çevirileriyle mahveden yayınevidir. marcuse'nin tek boyutlu insan adlı çalışmasını öyle bir çeviriyle yayınlamışlar ki bir yerden sonra aslında son derece sâde dilli bu çalışmayı kendi zihinsel eksikleriniz nedeniyle anlayamadığınızı düşünüyorsunuz. daha da kötüsü diğer yayınevlerinin bu eserlere ve isimlere eğilmiyor, ihmâl ediyor oluşu. çok üzücü.
hesabın var mı? giriş yap