ikrar
-
açıkca söylemek..
-
(bkz: sükût ikrardan gelir)
-
bunu murtabit ve gayrimurtabit olanları da vardır.
-
tanıma;kabullenme;bir tarafın ileri sürdüğü bir olayın doğruluğunu beyan etmek;yargılama hukukunda delildir,ancak hukuk yargılamasında kural olarak,yargıcı bağlar,ceza yargılamasında ise,kural olarak yargıcı bağlamaz.
-
hukukta genellikle "ikrar tecezzi etmez" denirse de bölünebilen-bölünemiyen ve tevilli (müevvel ikrar) -doğrudan ikrar çeşitleri de vardır.
-
(bkz: boyle ikrar ilen)
-
aynı kökü paylaştığı karar kelimesinden farklı olarak, karar verip o yolda gitmeyi, yani inertia kavramını öneren kelime. inertia'yı kesinlikle "eylemsizlik"ten daha iyi anlatır. neşet ertaş'ın ahirim sensinde ifade ettiği "daha bir gönüle ikrar vermedim," de, bağlamında değerlendirildiğinde kavrama farklı bir derinlik katmaktadır. çünkü bu sözler aslında çok kararlı ve dersini almış bir gence aittir.
-
yargılama hukuku bakımından ikrar, bazı ders kitaplarında deliller arasında gösteriliyor olmasına karşın aslında bir delil olmayıp, bir taraf usul işlemi, taraf beyanıdır.
mesele aslında şu basit algıdan ileri gelmekte: ispat denilen şey çekişmeli vakıaları konu edinir. taraflar arasında çekişmesiz tartışmasız olan hususların ispatına gerek yoktur. yani çekişmeli vakıalar ispat edilecektir. oysa ikrar edilen husus, çekişmeli olmaktan çıkar. bunun üzerine ne mahkemenin ne tarafların bir şey yapması gerekir. artık tartışmalı olmaktan çıkmıştır. bir problem yoktur bu konuda. tam da bu yüzden o vakıanın ispat edilmesine de gerek yoktur. velhasıl ikrarın uyuşmazlığı çözücü hikayesi buradan gelir.
ceza hukukçularının bir kısmı hala bunun bir delil olduğu iddiasında olsa da dikkate almayınız. -
(bkz: döndün mü benden yüzü dönesi)
-
tersi (bkz: inkar)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap