*

  • futbolda bir avrupa kupalari klasigi... serefli maglubiyetler doneminin hemen akabinde beraberlik veya tek farkli galibiyetler pesinde gezen takimlarimizin benimsedigi taktik olmayan taktik...
  • "son dakkada yiyelim ki iyice içimize otursun" diye devam edebilecek cümle.
  • sanki ilk 20 dakikada gol yemezsek rakip takima dunyayi dar edecekmisiz gibi hissiyatlara yelken actiran, gerzekce bir cumledir. gol yendigi takdirde ilk sart gerceklesmedigi icin maglubiyet kilifi hazir, bir sonraki mac icin formul yine aynidir.

    kisir bir dongudur. oysa ilk yirmi dakkada gol atmamiz lazim diye verilse gaz belki de bu cumleyi biz kurdurtacaktik el ogluna.

    ayrica son saniyede yersek bari yedigimize deger diye de dusunulmus olabilir.
  • kendi takımına güvenmeyen, takımına gerekli fizik kondüsyonu, moral motivasyonu ve disiplini verememiş teknik direktör repliği. ilk 20 dakikada (hatta futbol artık o kadar hızlandı ki bazen ilk 3 dakikada) yenen gol(ler) bu hocanın çalıştırdığı takımı dağıtacak ve farklı mağlubiyetlere yol açacaktır. kendine ve takımına güvenen iyi hocalar ise bu lafı sallamaz, yediklerinden fazlasını atacaklarına inanırlar çünkü.
  • (bkz: oysa ne güzel başlamıştık)
  • bir takımın son 70 dakikada neler yapamayacağını anlatmak açısından madidar sözlerden biridir. futbol kulüplerimizin avrupa macerası içerisinde yapı taşlarındandıraynı zamanda. önümüzdeki maçlara bakmak manası da taşıyan bir spiker klişesidir. acizlik belirtisi olmak gerekir.
  • 18 ekim 2006 galatasaray psv eindhoven maci'nda ronald koeman'in belli belirsiz mac oncesi fitbolcularina soyledigi cumle olsa da pek basarili bir telkin olamamistir...
  • pek çok maçtan önce işittiğimi hatırlarım bu sözü. manaen; erken gelen golle takım disiplininin bozulması yahut skoru eşitlemek için çırpınan takımın yorulması gibi bir takım durumlara işaret eder. en azından böyle düşünüyorum duya duya kötümden bi açıklama uydurmuş ta olabilirim. ki zaten istatistiksel olarak bakınca her takımın ağırlıklı olarak gol bulduğu bazı zaman aralıkları bulunacaktır 30-45 yahut 45-60 gibi ama bunlar nereye çekseniz oraya giden bilgilerdir çok da güven olmaz yani. gene de asıl konuya gelirsek eğer; ben şunu biliyorum ki bu lafı avrupa kupalarından önce ne kadar duyduysam cm oynarken kendim de o kadar söyledim. ki maçlar sırasında fathi terim mimikleri kullanıp "gir kademeye" felan deye bağırırken yakaladığım da oldu kendimi yani bir abilerimizden böyle gördük şekli de olabilir benimkisi. en azından cm de çok geçerlidir onu bilirim bilhassa kendinizden büyük bir takımla oynuyorsanız ilk yirmi dakka onlar kesin bastıracaklardır evlerinde, eğer siz iyi oynayıp 0-0 ı korursanız kazanmanız kesin gibidir. yok eğer onlar muhteşem oynayıp 20 dakkada 15 pozisyon bulup şapşallıktan gol kaçırıyosa maç farka gider bi temiz yersiniz golleri...
  • (bkz: 21. dakika)
  • türk futbolunun gelişmesinin önündeki en büyük ikinci engeldir bu söz..

    birincisi için (bkz: futbolcu eşleri/#11083943)

    yıllardır bu mantıkla avrupa'da maçlara çıkan başkan, teknik direktör, futbolcu ve taraftarlarımız maçın 90 dk. (hatta bazen 120 dk.) olduğunu unutup o ilk 20 dk.da -güya- gol yememeye şartlandırılırdık... bu yüzden sanki ilk 20 dk. gol yemeyince bonus veriliyormuş gibi bir atmosfer yaratırlırdı her avrupa maçımızın arefesinde... ama artık herşey değişti... gerçi, hala utanmadan bu lafı kullanan var mı bilmiyorum ama unutulmaya yüztuttuğu da bir gerçek... biz en iyisi önümüzdeki maçlara bakalım... o daha iyi...
hesabın var mı? giriş yap