• ehl-i sünnetin îtikâddaki iki imâmından biri (diğeri, imam el maturididir) ve büyük velîlerdendir.

    ismi ali bin ismâil, künyesi ebü'l-hasan'dır. eshâb-ı kirâmdan ebû mûsâ el-eş'arî'nin neslinden geldiği için eş'arî nisbesiyle meşhûr olmuştur. 874 (h.260) veya 879 (h.266) senesinde basra'da doğdu. 935 (h.324) veya 941 (h.330) senesinde bağdât'ta vefât etti. kabri bağdât'ta olup, basra kapısı ile kerh arasındaki kabristandadır.

    kaynak: http://www.biyografi.net/…isiayrinti.asp?kisiid=592

    (bkz: eşarilik)

    (bkz: matüridilik)
  • basra'da 260/873 yılında doğan ebul-hasen el-eş'âr'î genç yaşında mu'tezilî okuluna katıldı ve bu okulun o çağdaki önemli üstadlarından biri olan el-cubba'î'nin yanında ders gördü. 40 yaşında kadar mu'tezilî okulunun öğretisini izledi ve bizzat mu'tezilî öğretisini savunan birçok eser yazdı. daha sonra, hayatını yazanların tanıklığına göre 40 yaşına geldiği bir sırada iki haftadan az sürmeyen bir süre için evine çekildi. daha sonra namaz vakti basra'nın büyük camii'ne gelerek yüksek sesle şöyle seslendi:

    "beni tanıyan tanır. tanımayana da kendimi tanıtıyorum. ben ali ibni ismail el-eş'âri'yim. kısa zaman öncesine değin mü'tezilî öğretisini öğretip yaydım. kur'an-ı kerim'in "mahlûk" olduğuna inandım. ahirette allah'ın görülebileceğini inkâr ettim. allah'a icabi sıfatlar verilemeyeceğini savundum. şimdi hepiniz şahit olun ki ben bu yolu bırakıyor, bu öğretiyi kesinlikle terkediyorum."

    henry corbin'e göre göre eş'âri'nin bu kökten dönüşündeki temel sebep, eş'ari'nin mü'tezilî ilahiyatçılarının allah, beşerî selamet ve felah telakkilerindeki aşırı akılcığın derin etkisini ve sakıncalarını bizzat kendi deneyleri ile değerlendirebilecek durumda olması ile lafza bağlı kalan sünnîlerin mü'tezilî'nin akılcılığına gösterdiği tepki ile bütün tutumlarında katı ve ödünsüz bir duruma gelmiş olmalarında ve eş'âri'nin hem kendi kişisel sorunlarını çözmek, hem de bölünmüş sünnî topluluğuna çıkmazdan kurtuluş vesilesi bulmak çabalarında aranmalıdır.

    hem mü'tezilî döneminde, hem de dönüşünden sonra birçok eser**** yazan eş'âri'nin bize kadar gelen eserleri arasında özellikle ikisine özel önem atfedilmektedir.

    "makâlât-ul-islâmiyyîn" adını taşıyan birincisinde eş'ârî açıklıkla ve nesnel bir tutumla zamanında bilinen bütün öğretileri açıklar. dogmalar tarihinin en önemli eserlerinden biri sayılabilecek bu eser üç bölüme ayrılır: birinci bölümde çeşitli islâm fırka ve öğretilerinin ayrıntılı bir sunuluşu yer alır. ikinci bölümde "ehl-i hadis", lafza bağlı kalanların yolları açıklanır ve son bölümü de kelamın çeşitli dallarına ilişkindir.

    "kitâb-ul-ibane" isimli ikinci eser ise sünni islâm öğretisini ele alır. ibni hanbel'in övgüsü ile başlar ve bundan sonra açık bir plan sözkonusu olmaksızın çeşitli ilahiyyat konuları eş'ârî'nin yeni temayülü ışığında işlenir. bu eserin eş'ârî'nin hayatının ikinci döneminde yazıldığı kesinlikle söylenebilirse de, ilk eser için böyle bir kesinlik göze alınamaz.

    eş'ârî oldukça dolu geçen bir hayatın ardından 324/935 yılında bağdat'ta vefât etmiştir.

    kaynak: henry corbin, "islâm felsefesi tarihi", cilt 1: başlangıçtan ibni rüşd'ün ölümüne, iletişim yay., 6. baskı, istanbul 2007
hesabın var mı? giriş yap