• (bkz: insülin)
  • (bkz: crystal castles)
    we dissolve everything
    scratch follicles so they don't grow
    expose your shame for all to see
    sell your bones as ivory

    perfume in my blood
    nails grow through the glove
    bruise my embryo
    lay them down lay them down in rows

    i sleep for you when you're exhausted
    your first born will be accosted
    fill their lungs with tar and sage
    make the stem cells act their age

    perfume in my blood
    nails grow through the glove
    bruise my embryo
    lay them down lay them down in rows
  • kulaklık takılıyken açılmaması gerekir.
  • diabet hastalarında kullanabilir hale getirilmiş hormon. mucitleri 1$'a patentini satmış. cam ambalajı içine girince maliyeti 5 $ oluyormuş. lakin ilaç şirketleri tanesini 540$ a satıyorlarmış abd'de.

    ilgili tweet.
  • 1923 senesinde kanadalı frederick grant banting'in bir gece uyanıp ve daima yanında bulundurdugu kagıdın üzerine şu satırları yazmasıyla bulduğu hormondur: "köpeğin pankreasını al, dejeneresansı için 6-8 hafta bekle, sonra çözüntüyü süz!"

    sabahleyin kalktığı zaman masasının üzerinde, gece yarısı uyku haliyle yazdıgı kağıdı buluyor, laboratuara koşuyor, bir süre sonra şeker hastalığı için kullanılan insülini bulmuş oluyor.
  • 1922 yilina gidelim. kanada toronto'ya.

    soguk, loş, kasvetli bir hastane kogusu. yataklarda sira sira cocuklar uzanmis.

    bas uclarinda anneler, babalar. agizlari bicak acmiyor. arada kacan bir iki hickirik. cocuklarin kacinilmaz sonlarini, olumu bekliyorlar.

    bu cocuklar, seker komasinda. (bkz: diyabetik ketoasidoz)
    hastaligin tedavisi (daha) yok.

    sonra iceriye gun isigi gibi iki doktor giriyor. (bkz: frederick grant banting) (bkz: john james richard macleod)
    ellerinde siringalar. icinde taze aritilmis bir sivi. (bkz: insülin)
    duvarin dibindeki yatakta ilk cocuga, siviyi zerk ediyorlar.
    sonra digerine geciyorlar. sonra digerine.

    kogusun obur ucuna varip, komadaki son cocuklara geldiklerinde, siringayi ilk bastiklari cocuk gozlerini aciveriyor. annesinin babasinin saskin cigliklari arasinda uyaniyor. duzeliyor. sonra yaninda. sonra onun yanindaki.
    evlerin isiklari bir bir yanar gibi, yataklarin bas ucunda annelerin babalarin gozleri sevincle, umutla paril paril yaniyor.
    o sessiz, olum kokan kasvetli oda, dugun yeri, bayram yeri oluyor.

    ya bu olum kogusunu dugun yerine ceviren doktorlara ne oluyor?
    ocak 1923'de buluslarinin patentini aliyorlar.
    sonra, sembolik bir ucret karsiligi (bkz: 1 dolar) patenti bagli bulunduklari universiteye satip, halkin, yoksullarin, muhtaclarin kullanimina aciyorlar.
    nice cocuklarin canini kurtariyorlar.
    23'te nobel tip odulu'nu aliyorlar.

    isteseler ilacin patentini, diplomalarini, yesil binlikler getiren birer senet gibi kullanirlar. yazlik, kislik katlari, arabalari, tekneleri, halayiklari olur. yoksullarin, kimsesizlerin de cani kurtulabilsin icin. milyarder olmayi kenara birakip. liberal saksagan yaygaralarini filan sinek viziltisi sayip. buluslarini insanligin hizmetine sunuyorlar.
    tipki (bkz: adil mahmut) gibi.
    tipki (bkz: jonas salk) gibi.
    gercek kahramanlar gibi.

    not: alexander von humboldt vakfı arastirmacisi girish kumar ramaiah'in bir paylasimindan yararlanilmistir.
  • yaşam için en gerekli hormonların başında gelir. kan şekerini düzenler. yokluğu bir şanslıysanız iki hafta yaşamanıza izin verir. ciddi kilo kaybı ve koma sonucu ani ölümlere yol açar. (bkz: diabet)

    edit: iş bu bilgi (bkz: insülin) için girilmiştir.
  • iki önceki girdide anlatılan muhteşem hikâyeyi, abd sağlık sistemi bir kâbusa çevirmiştir. sigorta, ilaç ve sağlık hizmeti şirketlerinin istedikleri gibi at oynattığı bu sistemde, üretim maliyeti bile çok düşük olan ensülin, aktörlerin bir oyunu sayesinde düşük gelirlilerin erişemediği bir bedelle satılmakta ve kâşiflerinin öngördüğünün aksine üzerinden büyük kârlar sağlanmaktadır. ampul insülin piyasadan silinmiştir. onun yerine sadece dozlu enjeksiyon yapan aletlerle birlikte paket olarak satılmaktadır. bu pakette insülinin maliyeti elbette düşüktür, ancak asıl kâr mekanik kısmı üzerinden sağlanmaktadır...
    kötü beslenme yüzünden diyabetin yaygın olduğu bu ülkede bu kitleri satın alamayan düşük gelirli pek çok kişi bu yüzden sağlığından ve hayatından olmaktadır...
  • gece 1 civarında pik yapmasıyla birlikte benim açlık kan şekeri -20'ye düşüren
    o hormon
hesabın var mı? giriş yap