• (bkz: matrix)'in ikinci filminde şans eseri gördüğüm ve sonrasında merak edip okuduğum kitaptır. yazarın * (bkz: descartes) gibi bir simulasyon teorisine inandığını düşünüyorum ancak kitap sonlara doğru (bkz: panteizm)e doğru yönlendirme yapıyor.
  • maalesef türkçe çevirisinin oldukça sığ olduğunu düşündüğüm lakin bu durumda bile anlaması güç (bkz: arthur schopenhauer) eseri. biblos basmış türkçe çevirisini. önsözde çevirmen zaten eserde birçok döneme ve şahsa gönderme yaptığını gerekçe göstererek tam anlamıyla çevirmediğini belirtmiş. bunun üstüne kitabın ingilizce basımını satın aldım (bkz: dover publications) okuduğumda gözlemlediğim farkları edit olarak eklerim

    edit: birkaç gün önce eserin (bkz: doğu batı) yayınevinden yeni bir çevirisi çıktı. artık biblos’a muhtaç değiliz
hesabın var mı? giriş yap