• nihad sami banarlı'nın bir eseri. "türk edebiyatı tarihi ve tenkidini, tetkik özelliği taşıyan geniş monografileri, zaman içinde yayınlanan mühim eserleri tenkit ve bibliyografya yazılarını, edebiyat tarihimizde zirveleşmiş bazı şahsiyetlerin geniş biyografilerini" içermektedir. süleyman çelebi'den mehmed akif'e ibaresiyle yayımlanmıştır.
    bendeki baskısı kubbealtı neşriyat tarafından 1985 yılında yapılmış. yeni baskısı var mı, bilmiyorum.
  • avrupalı veya amerikalı ruh doktorları türkiyeli insanı anlamıyor. illa yanılarak şizofreni demeleri gerekmiyor. bizim de kuzey insanının derinliklerini bilmediğimiz gibi, onlar türk(iye) insanının özelliklerini doğru değerlendirmiyorlar. artı bir asimetrik fark daha var; türkler ve ortadoğulular hem doğuyu hem batıyı biliyor, yaklaşık olarak özünden biliyor. bizim gibi köprü kültürler* olmasa doğu ile batı birbirini anlamakta hala zorlanıyor, zorlanacaklar. bir de gurbet elde kalmış buralıya türkçe konuşma, susuz kalmış kişiye su sunma gibi nonspesifik hizmet sağlayabilir. anadili, ana sütü. veya bizim tarafın ana bağımlılığı.

    bu köprü kültür ve onun insanı olma potansiyel olarak bir değer, zorunlu değer değil. zorunluluğa kalırsa üstün zekalı çocuk da tüm yeteneklerini inadından*, disipline olmayı reddettiğinden yadsıyabilir. örtük kota ve kapasite bu coğrafyadaki her birimizde var. köprünün batısında bir ayağımız, doğusunda bir ayağımız olduğundan ve bu böyle 1000 yıldan uzundur sürdüğünden. arada kalmak veya arada kalmış hiç olmak doğu ve batının her ikisine hem yabancılık hem kavrayış ve anlayışla birlikte geçerli. ama bu kapasitenin kısıtlı olduğu kültürler de var. tipik amerikalının coğrafya ve tarihi derin değil, öte yandan batılı sayılacak bir japon algı ve hissedişinde ne kadar otantikse o kadar batı ruhu cahili. biz üst düzeyde kültürlü sayılanlar batı dillerinden "no, it isn't" kalıbını alıyoruz, yalnız pratik içinde bunu hanutçu da iyi kötü alır. oysa aynı anda japon ile "evet, it isn't (yes, it isn't)" tarzı kalıbı paylaşıyoruz. çünkü biz (evet, olumsuz) dediğimizde (evet, olumsuz olduğunda anlaşıyoruz/hemfikiriz) demiş oluyoruz.

    ruslar da türkler gibi hem doğulu hem batılı, köprü kültür halkıdır. onlarla doz ve bileşim farkı gösteriyoruz. olasılıkla bu yüzden türklerle rus kadınları genellikle uyumlu olarak kültürlerarası evlilik kurabiliyor; rus erkeklerle türk kızları** uyumlu evlilik kuramıyor veya o taraf denenmemiş olarak bekliyor. (bkz: kültür farkı/@ibisile)

    (bkz: hiperaktif/@ibisile)
    (bkz: orta dünya/@ibisile)
  • bakırköy marmaray/yüksek hızlı tren istasyonu civarında bulunan, açık alanda bazı sahafların satış yaptığı mekandır.
hesabın var mı? giriş yap