• osmanlılar'ın batı trakya'ya düzenli akınlar başlattığı zamanlarda şimdiki bulgaristan sınırlarında kalan bir köy yakınlarında mola veren bir akıncı grubu güreş tutmaya başlar (bkz: ata sporu). bir rivayete göre 40, diğerine göre ise iki pehlivan bir türlü yenişemez, güreş aralıksız sürer, ne yazık ki güreşen pehlivanların ölmesiyle son bulur.
    arkadaşlarını gömen akıncılar ertesi gün mezarlardan 40 ayrı pınar fışkırdığını görürler. bu olayın ardından başlayan geleneksel güreşler 640 yıldır yapılmaktadır. birinci dünya savaşı'nın ardından güreşlerin yapıldığı yerin türk sınırlarından çıkmasıyla kırkpınar edirne sarayiçi'nde düzenlenmeye başlamıştır. efsaneyi temsilen sarayiçi girişine yakın bir pınar, kent ortasında da güreşen iki pehlivan heykeli vardır.
  • derler ki, bundan yıllar yıllar önce tüy sıklette güreşen biri, cüssece kendisinden çok büyük bir zenci ile güreşir iken, elini kıspetten içeri daldırır...ancak gücü yetmediğinden kavrayıp kaldıramaz rakibini...bu esnada, çelimsiz güreşçinin hocası bağırır köşeden "budaktan tut be yahu, budaktan kaldırıver adamı" diye...güreşçimiz elini rakibinin budağına götürür ve olaylar gelişir...

    rivayet odur ki, "gözünü budaktan sakınmamak" deyimi o günden sonra dilimize yerleşmiştir...deyimin aslı biraz daha farklıdır ama halk arasında söylene söylene şimdiki halini almıştır...
  • aralarinda kispetinden eli daldirdi budaktna kavradi tarzi, dalli budakli fikralardan ziyade gercekten insan limitlerinin zorlandigi ornekler olan efsanelerdir ... zaten bir oturusta bi kuzu yiyebilen, ki ben buna inaniyorum, insan evlatlarinin budaklarinida sakinabileceklerini dusunuyorum. homoseksuel eylemleri olan gurescilerin olabilicek olmasi son derece normal fakat bu eylemlerini digerlerine yansitmalari ve bunu bir orgy senligine cevirip adina kirkpinar guresleri diyerek yuzyillarca derneklerde localarda surdurmeleri kurslarini acmalari hatta ve hatta federasyonunu kurmalari bana biraz fazla hayalperestlik gibi gelmekte, zannediyorumki dal budak yerine gerceklere tutunmak hepimizi daha guzel ve saglikli gunlere tasiyacak...
  • güreşten sonra o yağlarla kızartma yapıyolarmış..

    üff tamam sıkıntıdan ben uydurdum bunu.. :/
  • güreşten sonra artakalan yağları sadece kızartmada kullanmayıp güney amerika'daki guayaki ve yanomami yerlilerine de satıp ihraç geliri elde ediyorlarmış.

    o yerliler ne mi yapıyor?

    güreşecek halleri yok elbette.

    insan teni aromalı yağ bulmuşlar mis gibi, kendi yemeklerinde kullanıyorlar.*

    (bkz: yamyamlık)
  • efsaneye göre 1346 yılında orhan gazi'nin rumeli'yi ele geçirmek için düzenlediği seferler sırasında, büyük oğlu süleyman paşa 40 askerle bizanslılar'a ait domuzhisar'ın üzerine yürür. baskınla burasını ele geçirirler. öteki hisarların da ele geçirilmesinden sonra, 40 kişilik öncü birlik geri dönerler ve şimdi yunanistan'ın topraklarında kalan samona'da mola verirler. 40 cengaver burada güreşe tutuşurlar. saatlerce süren güreşlerde, adlarının ali ile selim olduğu rivayet edilen iki kardeşin bir türlü yenişemedikleri görülür. daha sonra bir hıdrellez gününde, edirne yakınlarındaki ahıköy çayırında aynı çift yeniden güreşe tutuşurlar. bütün bir gün güreşmelerine rağmen yine yenişemeyen kardeş pehlivanlar, gece boyunca da mum ve fener ışığında mücadelelerini sürdürmeye devam ederler. ancak solukları kesilerek oldukları yerde can verirler.arkadaşları onları aynı yerdeki bir incir ağacının altına gömerek oradan ayrılır lar. yıllar sonra ise aynı yere gittiklerinde iki pehlivanın mezarlarının bulunduğu yerde gür bir pınar görürler. bundan sonra halk orada yatanların anısına o yöreye, “kırkpınar” adını verirler.
hesabın var mı? giriş yap