*

  • bu yil med 112 kodlu intellectual heritage dersini vermektedir. kendisinden felsefe okumalari agirlikli bir ders beklemekteyiz.
  • 1969'da doğdu. ilk ve ortaokulu almanya'da bitirdi. avusturya lisesi'ne gittikten sonra istanbul üniversitesi'nde uluslararası ilişkiler okudu. doktorasını istanbul üniversitesi’nde verdi. aynı dönemde daad bursuyla göttingen üniversitesi'nde heidegger, kant ve hıristiyanlık konularında araştırmalarda bulundu. halen istanbul bilgi üniversitesi'nde yardımcı doçent olarak çalışıyor. muallakta var olmak (2006), heidegger kitabı (2004), reformasyon dönemi siyasal ve dinsel düşünce tarihine giriş (2003) ve heidegger ve üniversite (2002) adı altında yayımlanmış dört kitabı ve pek çok çevirisi var. evli ve bir çocuk babası.
    kitaplari

    heidegger kitabı

    muallâkta var olmak
  • bahçeşehir üniversitesi'nde sinema ve felsefe dersi veren, hukukta kasım kasım kasılan öğrencilere ufuk açan, nefes aldıran öğretmenim.
  • (bkz: sein und zeit)ı türkçemize kazandırırken minval cihet rabıta tebliğ demiş tanıtmak da demiş bulunmaktadır henüz 33. sayfadayım
  • ögrencilik hayatımda tanıdığım ve büyük ihtimalle de tanıyacağım en mükemmel akademisyen. derslerinden çıktığınızda düşünmekten yorulmuş hissettirmeyi başarır. çok iyi provokasyon yapar ama hep "for educational purposes only" olur bunlar. çoğu insanın okumuşluğu kadar kitap çevirmişliği vardır, üstelik de henüz gençtir. ufuk açıcı, bilgi pınarı, kendi deyimiyle "iyi bişiy".
  • dersini aldığım için kendimi çok şanslı saydığım harika akademisyen. çok şey bildiği her halinden bellidir. yeri geldiğinde çok ince espriler yapar*. çok fazla şey bilen insanların ortak özelliğine sahiptir. bir konuda sabit kalamaz, konudan konuya atlar ama asla sıkmaz. açık görüşlü ve mantıklıdır, kendi yaptığı gibi sizi de düşünmeye ve sorgulamaya iter.
  • bahçeşehir üniversitesi'nde halen görev yapan, gözlerinden zeka fışkıran ve bir o kadar da mizahi tarzı ile derslerini hep birbirinden farklı, akıcı, bir sonrakini iple çektiren ve içinde bulunduğunuz ticarethaneden alıp sizi kısa da sürse o ders süresi boyunca tarih içinde siz farkında bile olmadan yüzyıllar öncesine götürüp sonra geri getiren tarihçi, filozof ve adeta bir bilgi pınarıdır. ayrıca felsefeye olan ilgim bir de onun dersleri ile birleşince öğrenmek istediğim diller arasında almanca birinci sırada yer almıştır. seçmeli olarak alma şansına eriştiğim martin heidegger'in sein und zeit (varlık ve zaman) adlı kitabının üzerinden götürdüğümüz 'being and death' adlı dersinini, üzerinden yarım dönem geçmiş olmasına rağmen hala çevremdeki herkese tavsiye ederim. ayrıca zamanında dünya felsefe ödülü almış, halen felsefe dergilerinde de röportajlarını bulabileceğiniz filozof.
  • history of civilisation dersimizin biricik güzide hocası.
    kendisiyle ilgili bu kadar az entry olmasından dolayı üzüntüm, pek derin bir şekilde kalbimde vuku buldu. çünkü bu aralar okulda dolaşıyor "yaa gördün mü neymiş bi sözlük vardı adı neydi...he ekşi, amma yazmışlar" gazıyla geldim gördüm yok pek bir şey.

    ama öyle tatlıdır ki şimdi akademik başarıları bir yana babam olmasını istediğim tek insan. oğlundan da bahseder arada, pek şanslısın çocuk! baban filozof. gerçi ergenlik döneminde sıkıntı olabilir, yalan söyleyemezsin -hikaye uydursan anlar- vs gibi durumlar var. neyse aslında yarın sınavı var ben burada çalışacağıma entry şeyettirmeye çalışıyorum. ama değmez mi- değer.

    kendisi popüler kültüre fazlasıyla hakim, kültleşmiş akademisyen kalıplarının çok dışındadır. darth vader'ı çok sever. küçük kafa figürü odasında aristoteles heykelciği ile yan yana durur.
    arada the simpsons'tan vs. dizi-filmlerden yaptığı alıntılarıyla, sizi bir anda abstract ders ortamından realiteye döndürüverir. kendisi felsefeci olduğundan tarihi öğretiş tarzı lisede öğrendiğinizin tam tersi şekilde, sorular üzerine kuruludur. zihninizde karanlık kalmış odaların ışıklarını yakmakta ustadır. descartes oluverirsiniz bir anda. bu da "iyi bişiy"

    yazmak istediğim bir şey daha var. ama utanıyorum. neyse nasıl olsa kimse kim olduğumu anlamayacak (nihahaha) yanakları çok cici. böyle insanın sıkası yada anne-teyze-komşu gününe götürüp pasta-börek yediresi geliyor.

    dersi türkçe anlatması ayrı bir lütuftur. o yüzden en yüksek not aldığım ders. tabi soracaksınız "sen bilmiyon mu ingiliş? püüüü" diye. biliyorum ama o da demişti vaktinde "ben bunu tabiki türkçe anlatacağım, tarihi kendi dilimizde öğrenmezsek; özümseyemeyiz"
    öyle gazlıyor ki derste yani insanın dil öğrenip, kendini bilime adayıp ömrü boyunca çeviriler yapası geliyor. fakat kapitalist sistem. paracıklara boğulmak istiyorum. yok şaka tabii ki. büyük bir özveri isteyen bir meslek, kendisinin icra ettiği. bununda hakkını sonuna kadar vererek yapıyor. onun gibi nice kıymetli insanların yetişmesi dileğiyle.

    şimdi yazarken aklıma gelmedi ama öyle benzetmeler yapar ki video'ya alsak "tek kişilik dev kadro vol.2" olur. hemde künefe lezzetinde.
    ne öğreniyorsam şu okulda %70'ini onun dersinde öğreniyorum. bilim değil ilim öğretiyor. farkındalığın allahını yaşatıyor. daha ne olsun. al sana üniversite'nin tek ve en büyük yararı.

    anlatılmaz yaşanır. parayı basın gelin. yada çalışın beleşe izleyin keyifle.
hesabın var mı? giriş yap