88 entry daha
  • alıntıdır:
    http://www.turkcobankopekleri.org/bitmeyencile.htm

    kangal çoban kopeği gerek yurt ici gerekse yurt disinda farkli tehlikelerle karsi karsiya; ama hic biri anavatanindakiler kadar ciddi ve umut kirici degil.

    anadolu çoban kopeği kangal degil

    ilk kangal coban kopekleri ingiltere’ye 60; amerika’ya ise 70’lerin sonlarinda goturuldu. ne yazik ki ingiltere’nin tersine amerika’ya ilk kangal ayak basmadan cok once anadolu’da var olan ancak safkan ozellik gostermese de surude kullanilan cesitli renk ve tuy yapisindaki kopekler o siralar turkiye’de gorev yapan suan yarbay rutbesiyle emekli bob ballard tarafindan goturulmus ve arkadaslari arasinda sevdikleri ve deger verdikleri bu kopekler uretilmeye baslanmisti bile. geriye bu kopekler icin bir kulup kurmak kaliyordu: anadolu çoban kopeği kulubu. isim olarak turkiye kullanilmak istense de amerikan ve ingiliz kopek kulupleri bir ulke isminin kullanilmasini kabul etmedigi icin cografik bir isim olan anadolu’yu uygun buldular. daha sonra turkiye’de ulusal kopegimiz olarak kabul edilen kangal gercek tahtini talep ettiginde son 30 yildir suren ciddi bir tartisma basladi uluslararasi turk coban kopekleri arenasinda. yabanci kangal ureticileri, ingiltere’deki anadolu karabas çoban kopeği ve amerikada’ki kangal çoban kopeği kulupleri, turkiye’den goturulen her renk ve tuy yapisindaki bu kopeklerin safkan bir ozellik gostermedigini ve bu kopeklerin sivas kangal coban kopegi’nden farkli oldugunu anlatmaya calistilar. anadolu coban kopekcileri ise kangal’in onu amerika’ya 70’li yillarin baslarinda goturup kulubunun kurulmasini saglayan david ve judith nelson’un bir icadi ve turklere armagani olarak lanse ederek argumanlarini surdurduler. ne yazik ki bu gun bile amerika’da 250 kangal’a 5000’den fazla anadolu çoban kopeği ile neredeyse kaybedilmis bir savas verilmekte. ingiliz (kc) ve amerikan (akc) kopek kuluplerinin yani sira belcika merkezli kopek federasyonu fci’da kangal’i degil her renk ve tuy yapisinda olduguna inanilan anadolu çoban kopeğini kabul etmis durumda. daha da kotusu turkiye’de bile anadolu çoban kopeğin’nin kangallarimiz icin yurtdisinda kabul edilen ismi oldugunu dusunuyoruz.. oysa gururlanarak namibya cita koruma programinda kullanilan kopeklerimiz bile ne yazik ki kangal ya da yakin kangal melezleri olsa da anadolu çoban kopeği diye biliniyor ve belgesellerde bu sekilde tanitiliyor. daha da acisi internet sayfalarinda aman yanilmayin bu kopekler her renk olur diyorlar. ama hala neden sadece kangal gorunumunde kopeklerin ciftliklerde kecilerini cita ve leoparlara karsi korudugunu aciklamak istemiyorlar. cunku artik is bize dustu. bu soruyu sormak ve cevabini coban kopekleri ile ilgilenen dunya capina herkese merak ettirmemiz gerekiyor.

    cuvaldizi kendimize

    kopeklerimizin icine dustugu cikmazi yakinen bilen bir avuc insan yillardir bunu yetkililerimize anlatmak ici caba harciyor. elimizde uluslararasi alanda elde ettigimizi dusundurtecek neredeyse hic bir gelisme yok gibi. son uc yildir sivas kangal belediyesi’nce duzenlenen sivas kangal çoban kopeği ve koyunu festivali, temmuz ayinin ikinci haftasi yurt ici ve yurt disindan kopeklerimizin meraklilarini bir zamanlar kucukbas hayvancilik cenneti olan bu ilcemize cekiyor. bu azimsanmayacak bir adim. ne yazik ki simdilerde azalan koyun sayisi ile kangal’da gercek bir suru kopegi olarak yok olmak uzere.

    dovusler sonu olacak

    isin daha da vahimi ona yeni bir gorev bicildi bile; dovus kopekligi. cocuklugumuzdan hepimiz hatirlariz ister koyde ister sehrin kucuk bir mahallesinde olsun bir sokagin kopegini digerininkiyle; bu koyun kopegini su koyunkiyle kapistirmak basta cocuklar olmak uzere halkimizin hayvanlarin sirtina yuklemis oldugu eglence anlayisindan sadece birine ornek. anadolu’da tipki orta asya ‘da da hala devam ettirildigi gibi ataerkil duzenin dayattigi bu ergen bilek guresi kendisini temsil eden her alanda ortaya cikip soven yeni yetmeligini doyurmaktan vazgecememis durumda. bati ve ic anadolu bir suredir bu dovuslerin merkezi.

    her kis koye donen ozellikle de erkek coban kopeklerinin bir arada koylerde sahiplerini birbirine dusman etmeden barindirilmasi gergin bir donemdir. kimse kopeginin falan evin kopegini kendi degimleriyle bogmasini ve bunan dolayi bazen silahlarin da karistigi bir karmasanin icinde bulmak istemez kendini ve bu iri ve guclu kopekler zamam zaman uygun bir maliyet karsiliginda elden cikarilir.

    bu kopekler yeni sahiplerince hayvancilikla ugrasan koyululerin aksine hayvansal proteinle besleniyor. dahasi gelecek nesillerin uretiminin dayandirilmasi gereken prensipler de dogal olarak degisiyor. suruyu cani pahasina koruyan kopeklerin gucu ve cesareti yanlis yorumlanarak bu yetenekler yanlis programlaniyor. elde edilen yavrularin bir kismi gecen yillarda konya ve denizli’de ortaya cikarilan dovuslere digerleri ise arka bahcelerinde bir statu kopegine ihtiyac duyanlara satiliyor. daha iri, daha gosterisli ve mumkunse karsilastiklari her kopegi yere indirecek kopekler her yil sakin kendinden emin kangal tabiatinin yerini aliyor.

    “bolgesel (territorial) saldirganlik” yerine “kopege saldirgan” olarak yetistirilen ve uretilen bu kopekler her yeni nesilde sakin ve kendinden emin suru bekcisi ozelliginden uzaklasiyor. iste bir zamanlar kafkas çoban kopeği basina gelenler simdi kangal çoban kopeğimizin basina gelmekte. kangal da suruyu bos veren saldirgan guduleri keskinlestirilmis bir kopege mi donesecek? ebeveyn davranislarinin genetik golgesi daima yavrularda mevcuttur. bir kac nesilde bile bir irkin davranislarini potansiyeli olan farkli bir yone secici uretimle degistirebilirsiniz. buna en iyi ornek pek cok av spanielinin bir saha bir de show versiyonunun olmasidir. show versiyonlari guzel; ama sinirli belki de tamamen av kopegi yeteneginden yoksun hayvanlardir.

    koylulere kulak verdiginizde bu iri kopekler bir kurda yetisemez hatta onla basa cikabilecek ceviklige ve kondisyona bile sahiptir degillerdir. yeni dogmus kuzular ve hamile koyunlarin yanibasinda sakince durmak yerine ufukta pesine takilacagi bir kopek arayan bir kopek ne kadar guvenilirdir?

    bu yeni kangallarin ureticileri ise irki kurtarmanin yontemi olarak goruyorlar dovusleri ya da en azindan o kandan gelen sozde cesur ve iri kopekleri. “suruye gidemiyorsa dovusmeli ki benligini unutmasin. daha iri olanlar ise ona hayranlikla karisik ilgiyi ayakta tutarak efsanevi 80-90 kg’lik kopeklerin geri donusu.” diye aciklama getiriyorlar. peki ya iskelet sagligi? bu kopekler tipki “daha iri daha iyi” anlayisi ile neredeyse islevsiz gosteris kopeklerine donusturulen st.bernard ve newfoundland benzeri kopek irklari gibi nesiller gectikce daha kisa omurlu, daha az cevik, daha az hizli ve kalca ve dirsek displazisine de 70-80 cm’lik kopeklerden daha acik hale gelecekler. kisiliklerindeki degisim ise cabasi. bu bilimsel bir gercek. kafalar ise kisa vadeli ben merkezci hedeflere kilitlenmis durumda.

    ulusal uretim programlarimiz

    kangal gibi ucsuz bucaksiz arazide kendine emanet edilen surunun basinda seyahat eden kopek irklari kafeslerde guvercin gibi uretilmeye kalkindigina yasama bagliliklari ile beraber uretim verimlilikleri de duser. universite ve hukumet uretim ciftliklerinde kafeslerde benligini yitirmis kopeklerle goz goze gelen herkes bunu soyleyebilir. bu bir irki korumak icin secilmis yontemse simdiye kadar daha akla yatkin yontemler gelistirilmeliydi. amac sadece yavru satmak ya da el altindan koylerden toplanan istenmeyen yavrular ya da daha sonra safkan yavrular vermeyen kangal gorunumlu melez kopeklerin yavrularindan kara kar katmaksa o zaman buna irkin korunmasindan daha iyi isimler de bulabilirdik. politikacilarimizin yillardir koylulerin elinden aldigi guzel kopekler ve yavrularinin cok degerli gen havuzunda actigi yaralar ise asla kapanmayacak gibi.

    yurtdisi yasagi

    yillardir kangallarin iyi orneklerinin azalmasinda sorumlulugu sozde kopeklerimizin yurtdisina kacirilmasina baglama egilimindeyiz. bunu yaparken neden almanya’nin alman çoban kopeği, rottweiler, doberman ya da schnauzer’larini veya ingiltere’nin bulldog basta olmak uzere ulusal karakter kazanmis onlarca terrier irkinin yurt disina cikmasini yasaklamadigini sorgulamiyoruz bile. her kopek gittigi ulkede ulkesinden de bir seyler goturur ve daha da onemlisi eger kendi ulkenizde dogru bir uretim programina sahipseniz kopeklerinizin sayisindan endise duymaniza neden yoktur. tabii ki savunma mekanizmaniz bunun sucunu baskasina yansitmanizi soylemiyorsa.

    daha ne kadar tum bu anlatilanlari ve almanya’ya iscilerimiz tarafindan goturulen 2000’i bulan kangali nasil da kontrolden aciz bir sekilde saldirganlastirarak ya da dovuslere yonlendirerek “alman tehlikeli kopek yasasina” kurban verdiklerini gormezden gelecegiz. irki korumaya calisan bir ingiliz, alman, avustralyali ya da amerikali olunca kacakci olurken yurtdisinaki vatandaslarimizin ellerinde heba olan binlerce kopegimize ne demeli?

    bu ulkede yasayan bizleri her nasilsa sasirtmayacak bir baska yaman celiski ise kangallarin yabancilarca yurt disina cikarilip orada uretilmelerine tarihi eser kacakciligi ile bir tutan bizlerin yine kendi ellerimizle son iki yildir “geleneksel kangal çoban kopeği ve koyunu festivali” dahilinde yurtdisindan gelip ulkemizde kopeklerimizi inceleyen amerikan, ingiliz ve alman kangal kulubu uyelerine tesekkur plaketleri verilimesi. kangal kaymakami mehmet sarican’in insiyatifinde gerceklestirilen bu ilk, ulkemizde sagduyulu dusunen kisilerin de hala var oldugu konusunda bizi umitlendiriyor. kesinlikle cesaretlendirilmesinin yani sira ulkemiz insanlarina da anlatilmasi gereken bir davranis.yine de gumruk kapilarinda yakalansalar kacakcilikla suclanacak bu kisilerin ulkelerinde kangal coban kopeklerimizi korumak ve tanitmak icin kurduklari kuluplerden dolayi resmi bir sekilde yine yetkililerimizce odullendirilmesi yurtici ve disinda pek cok kisinin aklini karistiriyor olmali.

    kangal gibi bir irkin gelisimi binlerce yil almis olmali; ancak dikkatsiz ve dusuncesiz davranirsak gelecek on yilda elimizde sadece gecmisin ikinci sinif kopyalari kalacak.
  • morfolojik özellikleri, zekası ve karakter yapısından önce çok daha önemli bir niteliğinin çok ciddi biçimde tartışılması gereken bir ırktır, "sağlık":

    sürekli daha iri kangallarla karşı karşıya kalmaya devam ediyorum. ama ne yazık ki gördüğüm bir çok kangalın arka üyeleri dokunsan yıkılacakmış gibi duruyor. uzun lafın kısası o bacaklar o hayvanı taşımıyor. bu nadide hayvana sahip olmak ihtirasına kapılacaklar, onca merak ve ilgiyle, ırka aşık olup aldığınız yavrunun koşamayan, hatta ileri yaşlarda yerinden kalkamayan, eklem ağrıları çeken bir ucubeye dönüştüğünü görmek istemiyorsanız onu muhteşem kılan genetik özelliklerin aynı zamanda kalıtsal anomalilere yol açabileceğini de hesaba katmalısınız. benden söylemesi.

    daha önce yaptığım bir alıntıyı tekrarlayalım:
    "hayranlikla karisik ilgiyi ayakta tutarak efsanevi 80-90 kg’lik kopeklerin geri donusu.” diye aciklama getiriyorlar. peki ya iskelet sagligi? bu kopekler tipki “daha iri daha iyi” anlayisi ile neredeyse islevsiz gosteris kopeklerine donusturulen st.bernard ve newfoundland benzeri kopek irklari gibi nesiller gectikce daha kisa omurlu, daha az cevik, daha az hizli ve kalca ve dirsek displazisine de 70-80 cm’lik kopeklerden daha acik hale gelecekler. kisiliklerindeki degisim ise cabasi. bu bilimsel bir gercek. kafalar ise kisa vadeli ben merkezci hedeflere kilitlenmis durumda."

    http://www.turkcobankopekleri.org/bitmeyencile.htm
  • ben her şeyden çok ortopedisine dikkat etmenizi öneririm. şurada kangal köpeğinin ortopedik seceresi var. kaynak: uluslararası bağımsız bir hayvan ortopedisi kuruluşu olan ofa.

    buna bakılırsa, seçkin kennel'lerden gelmiş yüze yakın hayvandan %25'i doğuştan dirsek, 29.7'si kalça ve %42,9'u diz kapağı çıkığı.
    seceresiz seri üretim olanları düşünmek bile istemiyorum. erken yaşta baktımakta fayda var.

    https://www.ofa.org/…seases/breed-statistics#detail
107 entry daha
hesabın var mı? giriş yap