karmak

• kari kurekle ya da el yordamiyla kenara itmek, yol acmak.
• karistirmak.
• dogu ve guneydogu anadoluda kasimak manasinda kullanilan bi fiil.
• yogurmak anlamında kullanılan bir fiil. hamur karmak, cigkofte karmak...
• odam kireç tutmuyor
  kumunu karmayınca
  
  gibi bir türküden esinlenerek kum ve kireç karıştırma manasına geldiğine kanaat getirebiliriz bu kelamın...
  
  bir de eskinin ustaları var... beton karan mimarlar...
  
  bir mimar sinan örneği ile açık lamaya devam edelim.
  
  sinancımız kalfasıyla diyalogdadır.. adam şöyle karar böyle karar betonu.. ustam beğenmez tabiatı ile...
  o beğenmeyince kalfam der ki "ağbi nasıl karacaz da düzgün olacak bu iş?"
  usta başlar göstermeye. betonu karar da karar. karış işleminden sonra küreği betonun ortasına diker. "çek bakalım küreği" der kalfasına..
  kalfa küreği çeker çeker, çıkaramaz betondan...
  sinan şöyle der "eh işte böyle karacaksın"!
• kar makinaları üreten veya distrübite eden bi firmanın adı..
  bu ismi bu ürünlere takma fikrini kim bulmuş, ne kadar zekiymiş filan diyesimiz gelir, ama diyemeyiz..
• tarhana karmak olarak da kullanılır.