kayakafa
-
-
omuzların arasından dor mimarisi bir sütun tarzında yükselir. bir yarma kütük kalınlığındaki boynun nerede bittiği, kafanın nerede başladığı kesin olarak tespit edilemez, zaten edilmesine de gerek yoktur, sorular, zaman, mekan bilinci kaybedilir o heybetli organın huzurunda. böyle haşmetli bir şekilde yükselen kayakafa, oldukça yükseklerde bir yerlerde kesin ve horizontal bir çizgiyle son bulur. o boyun nasıl döner, vücut o kafayı nasıl taşır, o heybetli ve köşeli kütlenin içindeki gri, kıvrımlı ve köşeli beyinde ne sorular, ne cevaplar dolaşır bilinemez. ağlanmak istenir, çığlık atmak istenir, ancak boğazda birşeyler düğüm olmuştur sanki. bir anda size döner kayakafa sahibi, ve alnının yarısına gelen kaşlarını, değirmen taşı heybetindeki çenesini gösterir. o andan sonra hiç birşey eskisi gibi olmayacaktır.
-
canlı versiyonunu ülkemizde oldukça bol olmasına rağmen görememiş olanlar nemrut dağına turistik bir gezi düzenleyip bilgi sahibi olabilirler. canlısı gibi olmayacaktır tabii.
-
-
(bkz: lincoln burrows)
-
the flintstonesda da böyle bir karakter çizilmişti..
-
(bkz: moai)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap