• adana da istanbul ocakbaşı ile onbaşıların yanyana bulunduğu adana kebap yemek için seçilebilecek en güzel yer.
    çoğu insanın yemekten önce gelen leziz mezelerle karnının doyurulduğu ve ana yemeği yiyecek yerlerinin bırakılmadığı yer.
  • gündüz kazanların yapıldığı, güneşin batması ve kazancıların kepenkleri kapatmasıyla birlikte masaların sokaklara dizilmesi ile beyoğluna dönüşen, fasıl eşliğinde nefis kebapların yutulabileceği çarşı.
  • meşhur asmaaltı kebapçısının da bulunduğu mekan... adana kebabının kabesi
  • kalamış'ta üç katlı şubesini açmış olan adana kebapçısı. tescilli adana kebabı, şef kebabı ve güveçte pastırmalı humusu nefis.
  • kayseride icinde bi dolu kuyumcunun ve doviz burosunun bulundugu bir carsi.
  • 60 ytl'ye sınırsız rakı-kebap-et üçlemesine doyabileceğiniz mekan. sağlam içip birer kilo et yerseniz parayı fazlasıyla çıkarıp, bulaşık yıkamak zorunda da kalmazsınız.
  • ankara oran da yeni şubesini açmış kuruluş.
  • kalamis subesinde adana kebabi yedikten sonra üstüne kare kare az serbetli cok lezzetli baklavalarindan yemenin sart oldugu kebapcidir. yalniz künefeleri kötü...
  • istanbul kalamış'ta bulunan kebapçı. hakkındaki fikirlerim tam bir med cezir halinde. tamam kebap güzel de, yani ne biliim... bir söz vardı, "endüstriyel futbola inat forza livorno" diye. heh işte benim de böyle yerlerde yenen endüstriyel kebaba inat forza real adana diyesim geliyor.

    öncelikle, bu kebapçı eskiden beri bu işi yaptığını ima edecek şekilde bir kuruluş yılı eklemiş adının altına. o yılı hatırlamıyorum fakat şunu biliyorum; kazancılar adana'da bir kebapçı ismi değil bölge ismidir. kazancılar denince akla bir bölge ve yan yana birkaç kebapçı gelir ve fakat kesinlikle tek bir kebapçı gelmez. o sebeple, bu kebapçının bir kuruluş yılı kullanmasını pek samimi bulmuyorum. "onbaşılar - 19.." filan deseydi mesela başımın üstünde yeri vardı.

    ortam güzel. yani güzel derken, orası bir kebapçı havasında değil restoran havasında. adana'da da birkaç yıldır böyle şık kebapçı konsepti var ama ben anlamsız buluyorum. kebap lan, elinle girdiğin ve soğanı bastığın bir yiyecek. ortam yapmanın anlamı olmadığı gibi yeri de yok, kebap samimi ortam yemeğidir. niye beni kadehlerle muhatap ediyosun, koy önüme fanta bardağını onunla takılırım ben. garsonların papyon taksın istiyorsan, kebap satma arkadaşım. ocak başındaki bıyıklı ustayı görmek istiyorum ben, papyonlu garson değil.

    tabi istanbul'dayız, burada -o da ender olarak- bulabileceğimiz en baba ön "ikram" tulum peyniri ve tereyağı. geldi, yedik, güzel filan. önden birer küçük içli köfte geldi, adana'daki gibi değil ama fena da değil. kızartma değil haşlama köfte, bu bağlamda takdir ettim. ama tadı eksikti. şimdi "tadı eksik" deyince garip görünüyor ama bariz eksik, salçası az, soğanı az, dışında muhtemelen et yok ya da az, az yani. meze tepsisi geldi, standart şeyler, öyle ki köpoğlu bile yok. soğan ve nane maydonoz tabağı geldi, buraya kadar okey.

    servis yavaş sayılmaz, kebaplarımız da geldi fazla sürmeden. kebabı görünce gözümün parladığını katiyen inkar edemem. gerçekten istanbul'da yediğim en iyi iki adana kebabından biriydi, inkar edilemez şekilde açık bişey bu. tabakta küçük bir parça köz patlıcan da geliyor, çok iyi fikir, çok beğendim.

    bu arada unutmadan, şalgamlarını beğenmedim. bariz kötü, hiç keskin değil, zaten şalgam da değil bence şalgam aromalı başka bişey.

    tamam neyse, yedik içtik, hesabı istedik.

    başta gelen o tulum peynir tereyağı ikram mikram değil. sana sorulmadan tabağına drek bırakılan içli köfte de ikram değil. 6'şardan oldu mu sana ekstra 12 lira hesap.

    kuver 6 lira. kuver olayına karşıyım, daha önce de söyledim. ama her yerde alınıyor, bişey yapamıyoruz. hoşuma gitmedi, adana'da olmaz böyle şeyler. allahtan soğan ve yeşillik gerçekten ikrammış.

    öyle böyle, iki kişi alkolsüz bir masa için 62 lira hesap ödedik. oha lan. kalamış'ta yiyeceğime gider adana'da yerim kebabımı, öyle kazancılar demekle adana tarzı yakalanamıyor şekerim. sen müşterine sormadan tabağına koyduğun şeyden 12 lira para alırsan, adana'da senin bir siparişinle masanı donatan kebapçı ruhu gelir uykunda basar seni.

    62 lira lan. düşündükçe batıyor. bari bi ufak açaydık, canımız acımazdı.
    o hesapla adana'da, buradakinin 5 katı kadar ikramla tam 12 kişi doyar. aha sana yemin.
  • ben türkiye'nin her yerinde kebap yedim ama böyle kazık yemedim...

    bu seyhan baraj gölü manzaralı lokantalarına gittik biz..

    adana'da masaya standart olarak gelen mezelerden para alınmaz. bu adamlar tulum peynirinden suya salataya kadar masaya gelen her şeyden para aldılar. halbuki ben bunların hiçbirini sipariş etmedim..kendileri getirdiler ve getirdikleri mezelerin ücrete tabi olduğunu söylemediler..üstüne üstlük ben itiraz edince içkili lokantalarda uygulamanın böyle olduğunda ısrar ettiler..

    allahınızdan bulun deyip lokantayı terk ettik. ama bundan sonra adımımı atmam, hiç kimseye de tavsiye etmiyorum..aşırı pahalı ve müşteriye nasıl davranılacağını bilmiyorlar..kebabın lezzeti de vasat, sokaktaki elemanlarda yeseniz daha güzel valla..

    ps: iki kişi alkolsüz masa için 68 tl verdik...her şeyin üstüne bir de bahşiş vermem için gözüme bakıyor ya...ayıp valla ayıp..
hesabın var mı? giriş yap