*

  • icinden 10'dan geriye dogru sayarak derin nefes alir insan, "sakin ol evladim, sakin ol bu sinir öldürmesin seni, daha sinirlenilecek cok sey var, azar azar dozunda patlamalarla ilerlemek lazim" demektir, sukunete rakamlarla, kendine vurulan dizginlerle davetiye cikarmaktir.
  • sinirlenince susan* insanlardır bu davetkar insanlar. ama iç seslerle başedemezler, o ayrı. biri devamlı içten içten, sağdan soldan, yukardan aşağıdan kemirir beyinlerini. daha ileri boyutta olanları kendi kendine konuşabilir de.. ama yine de, evet, koma lütufkar, asabiyet davetkardır.. neyi davet ettiğini her zaman bilemeyiz elbette..
  • --- dikkat, ekşi macera labirent'in bir bölümüdür! şayet buraya bir "bkz" vasıtasıyla gelmediyseniz lütfen (bkz: #22046986) ---

    sakin kalmaya gayret ederek kapıya, oradan da merdivenlere yaklaşıyorum. trabzanların arasından bakıyorum, özel harekat timleri geliyor. apartmanın yapısını gayet iyi biliyorum. üç katlı binanın yukarıdan herhangi bir çıkışı yok. bir üst katta öğrenciler ve yaşlı bir çift yaşıyor. onların dairelerine gizlenmeye çalışmak onları tehlikeye atmaktan başka bir işe yaramaz. polisin "bulamadık, hadi gidelim" diyeceğini de zannetmiyorum. her yeri didik didik arayacaklardır.

    · şu aşamada silahımı bırakıp teslim olmaktan başka çarem yok/ *
    · içeri girip siper alayım, kanımın son damlasına kadar savaşacağım/*
  • bu davete icabet etmek çoğu zaman kişinin ruh sağlığı açısından faideli olsa da, bazı zamanlarda duruma bağlı olarak daveti reddetmek daha da faidelidir. davetten davete koşmak çeşitli sinir hastalıklarını beraberinde getirirken, sürekli reddetmek halinde de çevrenizdekilerden sinir hastası yaftası yemeniz kaçınılmazdır.
hesabın var mı? giriş yap