• bir çıkmazın dillerindirildiği eşsiz mısraları da barındıran harikulade şiir. elbette nurullah genç kaleminden.

    konuşursun sözlerin dâre çeker canımı
    susarsın çaresizlik büyütür isyanımı...
  • sen ey şehrin yerlisi, cesur, kararlı mühür
    sen ey inatçi kıskanç, alçak gönüllü ve hür
    karanlık geceleri korkutsa da günahım
    kızlar kayası gibi dikilip kaldı âhım
    sefere çıkanların tatlı rüyâsı mısın
    rûhumun cellâdı mı, yoksa hülyâsı mısın
    konuşursun, sözlerin dâre çeker canımı
    susarsın, çâresizlik büyütür isyânımı
    siyaha boyanınca, kanatlanır mı yürek
    hangi harfin başını beliyor şimdi melek
    kasîde, hangi şehrin âşiyânında güzel
    bulutlu havalarda parlayan aydır gazel
    yine mest, yine sarhoş bahçendeki mumyalar
    canlanıyor taşların kalbinde sardunyalar
    fildişinden heykel mi taşıyorsun elinde
    yine bir raksın mumu yanıyor gözlerinde
    en hâkî denizini verdim sana ömrümün
    dilediğince yıkan sularında gönlümün
    sürmek mi istiyorsun masal arabasını
    getireyim kapına devlerin en hasını
    ölümsüz meyvesini sundum hayal bağının
    dehâsında bulmuşum seni yalnızlığımın
    celî bir kavis miydin, sokuldun yüreğime
    hattı hümayununla sultan oldun evime
    hendeseyi titretir endâmın ley-ü nehâr
    bu aşkı destan gibi yazıyor fırtınalar
    yüzündeki çizgiler kûfî midir sülüs mü
    aradığın define irem mi endülüs mü
    sen ey yardım sevenim, ruhumu derde saldın
    yalnızlığım ağlarken gülenim, nerde kaldın
    azimli bir yüreğin yorgun kimyasın da mı
    sevda denklemlerinin memnû dünyasında mı
    her pazartesi âhım kapında helâk olur
    her cuma karanlığın kuşları leylâk olur
    kâşifin benim gülüm, görmediğin yine ben
    bilseydin sana benden bakanı görünmeden
    anlardın; her macera tende rü’yet gibidir
    oysa sende gördüğüm, sana gurbet gibidir
    utangaç bir merhamet saklıyorsun sesinde
    sahraya dönüyorum baharın ötesinde
    gizlice bir nikahtır o arzuhal, o kâmet
    sensizlik, yollarımda bir değil, bin kıyamet
    bu tebessüm rüya mı, bu istifham uğru mu
    âh bir çoğaltabilsem yüreğinde ruhumu
    bilmezsin ayrılığın ağı kokan dilini
    hâtıra bırak bana oyalı mendilini
    ege uygarlığı çağrıştıran tarihin
    asya’nın bağrı kadar muammalı ve derin
    arı sütü damlarken kaygan kirpiklerinden
    görünmez bir mürekkep akar iliklerinden
    yüreğin, âh yüreğin bir hüzün lâlesi mi
    masallar ülkesinde zengibar kalesi mi
    kapısına bir türlü varamadım, a gülüm
    hudutlarında bile duramadım, a gülüm
    ipeğimi elimden aldı pusathâneler
    bulamaz kaybedilen nûn’u rasathaneler
    hummalı bir kovanda bal yapan arı mısın
    hayatımın ansızın kopan damarı mısın
    paslandı buzdağları ortasında çeliğim
    gözlerinden hatıra kaldı kekemeliğim
    kervanında kaybolan bir bezirgân gibiyim
    kaktüslerin diline düşen figân gibiyim
    her köşede bir meddâh anlatıyor âhımı
    bilmiyor, kirpiğinden almışım siyahımı
    uğrunda, kralların bahtı solsaydı, gülüm
    amerika, yolunda kurban olsaydı, gülüm
    bir kafkas figüründe bulurdum son izini
    efeler diyârına çevirirdim yüzünü
    eşkıyâ vurgunudur seni benden ayırmak
    çalıkuşunu yakan bir rüyayı haykırmak
    gölgelere gecenin künhünü hatırlatır
    ayrılıklar bazen de gölgeleri ağlatır
    sükûnla savaşıyor hislerim kıyasıya
    sevdiğini bilirim uykuyu doyasıya
    süslenmek istiyorsan, ruhumu boynuna tak
    bu firûze özgürlük yalnız senin olacak
    bastığın her hücremde otuz sekiz çizgi var
    baktığım her duruşun muammalı bir duvar
    suskunluğun taş gibi, gülüşün berrak değil
    neden vivien kokar baharın, leylâk değil
    gözlerin bir zamanlar toprağın sahibiydi
    bakışların bir tutam gül yaprağı gibiydi
    insanlar kıvranırken ejderlerin ağında
    ceylan gibi yürürdün bir hayal sokağında
    yine de, yokluğumun em şüpheli çağıydın
    tenhâlarda ağlayan bir okul kaçağıydın
    karanlık korkutamaz gülüm seni, vururum
    kâtil yüzlü cinlerin karşısında dururum
    yeter ki, o nâzenîn kalbin emir buyursun,
    kâinat yıkılsa da yüreğimde uyursun!

    tanım: nurullah genç'in en güzel şiiri desem diğer şiirlerine haksızlık etmiş olurum.
hesabın var mı? giriş yap