• (bkz: reciprocity)
  • ülkelerin birbirlerine karşı uyguladıkları yaptırımların yahut tanıdıkları hak ve imtiyazların eş ya da eş değere yakın olması esası.

    vize hususunda yaygın kullanılan bir diplomasi yöntemidir. basitçe açıklamak gerekirse: devletler birbirlerinden karşılıklı olarak vize talep ederler ya da karşılıklı olarak vize talebini kaldırırlar.
  • devletler arası ilişkilerde sıklıkla kullanılan kavram. diğer bir deyişle, karşılıklılık ilkesi. bir nevi göze göz dişe diş (lex talionis) durumu.
    hayattaki karşılığı için şöyle bir sorunsal oluşabilir; eşitlik mi adalet mi?
    (bkz: let the linç begin)
  • (bkz: tekabül)
  • milletlerarası/uluslararası hukukta geçerli olan esaslardan biridir.
    aslında diplomasinin merkezinde yer alır.
    tek taraflılık değil, karşılıklılık vardır.
    ancak bu esasta, olumlu bir icraîlik vardır. şöyle ki, verilecek bir hakkın karşıdaki tarafından da verilmesi şartına bağlanması durumu vardır.
    yani tarafların ikisinin de aynı yönde hareket etmesini temin eden bir çekincedir. dolayısıyla diğer taraf, aynı yönde hareket etmezse mütekabiliyete konu olan husus uygulanmaz.
    bu sebeple "dişe diş göze göz" esası olarak belirtilebilmesi mümkün olmakla birlikte olumsuz ya da hasmane bir içeriğe sahip değildir. amiyane tabirle, "sev beni, seveyim seni" mantığı vardır.
    karşılıklı anlaşmada olumlu durumlar için belirtilir bu.
    yaptırım gibi olumsuz ilişkiler için, "misilleme" geçerlidir. bu geçerlilik için, bir sözleşme yapılmaz. zaten doğası gereği, önceden de belirlenemez. burada daha çok güç ilişkileri ön plana çıkar. aynı usulle de hareket edilmesi zorunluluğu yoktur. burada da "üzme beni, üzerim seni" mottosu geçerlidir.
  • bir yabancıya bir hakkın tanınması için yabancı ülkedeki türk vatandaşına o hakkın tanınıyor olması gerekir. her iki devlet arasında anlaşma yapılarak bu esas kabul edilir.
    tersi için :
    (bkz: misilleme)
  • bulgaristan, rusya, norveç gibi ülkelere verdiğimiz vizesiz ülkemize giriş hakkında var olmayan esastır.

    burada sayın yetkililerimiz bu ülkelere 2 şey söylüyor:

    1) ülkemize getireceğiniz dövize muhtacız. mütekabiliyet falan sallamıyoruz. gelin, ne olursanız olun gelin, hatta ne olursunuz gelin.

    2) sen benim vatandaşıma güvenmiyor olsan da ben senin vatandaşına güveniyorum. gelsin, sorgusuz sualsiz takılsın burada. bence de bizim vatandaşlar biraz şey zaten..

    böyle tek taraflı anlaşmalar yapılması hususundaki şahsi düşüncem ülkemizin vatandaşlığını diğer ülkelerin vatandaşlığına göre daha aşağıda konumlandırmayı kabul etmektir aynı zamanda.
  • en son güçlü bir şekilde dillendiren dış işleri bakanı iken mümtaz soysal hoca olmuştu.
    avrofil yaavuuşak sermaye medyası engizitör edayla linçlemeye kalkmıştı hocayı.

    halbuki olay prensip. vize koyana vize koymalısın. havaalanında 2 dakikada 10 euro karşılığı bas vizeyi geç amk!
  • insan ilişkilerinde uygulanması elzemdir fakat mümkün değildir. insanlarla olan ilişkilerimizde hangi zeminde olursak olalım - iş/ arkadaşlık / sevgililik / ebeveynlik - duygularımızla hareket ediyoruz. tahammül seviyemizi de, verdiğimiz tavizleri de karşı tarafa olan hislerimiz belirliyor. bunu kontrol altında tutup yönlendirmek çoğu zaman mümkün olmuyor. kısacası bu esasın temeli olan dişe diş göze göz sevdiğimiz insanlara işlemiyor.
  • türkçesi pek bi hoşuma giden hede: "karşılıklılık"

    "honolulu'lu" gibi.
    uuu beybiii!... ;)
hesabın var mı? giriş yap