• birşeyler iğnelemek için her yanına gittiğmde mantara giren iğnelerin çıkardığı hoş sesi tekrar duymak için iğneleri çıkarıp çıkarıp tekrar batırdığım,yanında epey bir oyalandığım pano.ama herkesin vardır böyle küçük tuhaf davranışları,tuhaf zevkleri,öyle değil mi?
  • yalanmaması gereken şey.

    yanlış anlaşılmasın, ne kadar istiyorsam da sadet dışı şeyler yazıp durmak, "masa" başlığına girip "giyilmez, hele bir de uzattığı domuz çok büyümüşse iğrenç olur" yazmak, sadece "kağıt" deyivermek varken "yanmamış, kolçaksız, arkası olan (arkası olmayan nesne arayışımız kaç yaşımızda duruyor?), zamanda devamlı bir kağıt"tan bahsetmek (ki burada "çizgisiz kağıt" kullanımımıza da bir parantez açmak isterim, aa açmışım), hatta böyle bir akım varsa dahil olmak, yoksa başlatmak, başlık dolu sözlükte her yerde bir sözü olmak; mantar panonun yalanabilirliğiyle ilgili böyle atıp tutmamın bunlarla hiçbir alakası yok. böyle atıp tuttum çünkü ben içimde doğan saçmasapan isteğe dayanamayıp kısaca yaladım bir tanesini. gerçekten anlık ve çok güçlü bir merak, tuhaf bir çekimdi. engellemeyi aklımdan bile geçirmedim. yürüdüm dilledim. normalde yalansın diye yapılmamış nesneleri yalayan biri değilim (nesneler? benzer nesneler: masa, perde, duvar, kitap. diğer nesneler: sigara, sutopu topu(iki tekrarda anlamsızlaşabiliyormuşsun bravo), fındık kıracağı, mazgal). insan yalamaktan bile pek hoşlanmam, hoşlandığım some big okazyonlar nadir görülür. fakat burda duyduğum istek küçükken ablamlarla bindiğimiz otobüsteki duracak düğmesine ya da annemlerle gittiğimiz bir ofisteki çay isteme siki düğmesine basmak için duyduğum kadar güçlüydü. ama eylem bu küçükkenkilerdeki gibi imkansız değildi. artık koca adam olmuştum, paramı bastırıp mantar panomu alabiliyordum. burda cinsel gelişim veya fuhuş metaforu yapmıyorum. yapıyorsan sen yapıyorsun. iyi yapıyorsun. amma küçükken delice arzulayıp da basamadığım kırmızı düğmeleri annemin ve kız kardeşimin klitorisleriyle ilişkilendiriyorsan ibne çocuğusun. ha mecaz harici de cinsel bir anlam yok mu burada? var. açık biçimde çekildim işte mantar panoya. ve itiraf etmek zorundayım ki başka insanların da bu isteği duyduğuna dair şaka yoluyla bastırmaya çalıştığım ciddi bir inancım var. zaten entry'i yazmaktaki amacım da bu insanları uyarmak. yoksa kime ne benim grotesk seks maceralarımdan? başka insalar da var mı mantar pano yalamak issteyen, istemiş? vardır ya, olmak zorunda. sabun yemek isteyen onlarca insan var. yok mu? birçok insan bazı kütleleri (hamur, çamur, kıyma...) tırnaklarını geçirerek sımsıkı avuçlayıp onların parmakları arasından pırtmasını haz içinde izlemek istiyor. yalan mı? işte burda da aynı mekanizma devreye giriyor ve mantar panonun kaygan dinamikleri... neyse ben tecrübemi aktarayım uyarımı yapayım gideyim artık. panonun silik tadı çok tuhaf ve dilde bıraktığı kalıcı his tahmin edilemez ölçüde rahatsız edici. birçok insan bok tatmayı tercih edebilir sadece mantar panonun tadını biliyorsa. şarap mantarları ağzımıza gelmiştir, onlarda neden böyle olmuyor bilmiyorum. amma bunu dilimin tam ucuyla yaladım ben, o bir fark yaratmış olabilir. bir de panomun tozlu olması kuvvetle muhtemel. doğrudan toz yalamış da olabilirim. ha ille de yalayacağım diyen varsa kendimde de işe yaramasını umduğum çözüm önerimi sunayım, çay içmenin bu laneti geçirebileceğine inanıyorum.
  • iş yerinde olduğu zaman, üzerine yaplılacak işler, ödenecek faturalar falan raptiyelenir. bu sebepten çok can sıkıcı bir şey. insanın bakası gelmiyor.. ay sonlarına yaklaştıkça panoda boş yer de kalmıyor. camdan fırlatıp atmak istiyorum.

    mantar panoya "şu gün tatile çıkacaksın unutma", " cırtbank hesaptaki 2.000.000 avro'nun vadesi doluyor" , "sourlines dan moldova'ya tek gidiş bileti al" , " şu tarihte işhanındaki dükkanların kirası gelecek büroya erken gel. 2 de falan" , " bunu yazan tosun" vs yazacağım günlerin hasretiyle yaşıyorum. umudum var !
  • bir nevi to do list.
  • her eve lazım.
  • lan az önce 60x90 olanını gördüm, aa alayım dedim, 18 tane de iğne aldım. eve getirdim, duvara çiviledim. raptiyeleri de tek tek yerleştirdim panoya. şimdi öylece birbirimize bakıyoruz. ee? ne asmam lazım benim olm buna? hay allah. mantara bağlamak bu olsa gerek.
  • sahiplerinin aynasıdır. oraya asılan her resim, logo, yazı kişinin kısa bir özeti gibidir. tuttuğu takım, eşi-çocuğu, siyasi görüşü vs. hakkında işaretler verir.
  • üzerine bilgi notları ya da yapılacaklar listesi dahil bir çok kağıt zıvırının raptiyelerle tutturulduğu panolar. dağınıklık timsali bir obje olsa bile, düzenli kullanıldığı vakit çok hem göze hem gönle hitap edebilir.
  • bir odanın her daim dağınık gözükmesine sebep olan obje. hiç sevmem.
hesabın var mı? giriş yap