*

  • 15 ocak 2003 tarihinde adana milletvekili atilla basoglu tarafindan verilmis sozlu soru onergesi ile aciklanmasi istenen...
    http://www.tbmm.gov.tr/…leri?kanunlar_sira_no=22975

    donemin kultur bakani huseyin celik tarafindan 5 mart 2003 tarihinde cevaplanmistir:
    http://www.tbmm.gov.tr/…/donem22/yil1/bas/b041m.htm

    bakanlığımı ilgilendiren ve adana milletvekili sayın atilla başoğlu tarafından verilen, millî kültür stratejisine ilişkin sözlü soru önergesini cevaplandırıyorum ve bu sorunun cevabını, yazılı olarak da sayın başoğlu'na gönderdiğimizi ifade etmek istiyorum.

    değerli milletvekilleri, asırlar boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan, içerisinde yaşadığımız coğrafyada, geçmiş uygarlıklardan günümüze taşınan özellikler, konuştuğumuz dil, mensubu olduğumuz medeniyete ruh veren değerler bütününe millî kültür diyoruz. bunun içerisinde mimarimiz, musikimiz, plastik sanatlarımız, inançlarımız, folklorumuz, etnografyamız ve özetle, bizi biz yapan bütün kültürel unsurlar yer almaktadır.

    yeryüzünde saf, katışıksız bir kültür yoktur. mimariden musikiye, dilden folklora kadar, bizim kültürümüz için de bu kural geçerlidir. kültürler aslî karakterlerini koruyarak, birbirlerinden beslenirler ve beslenmelidirler.

    medeniyetler beşiği anadolu'da, miras olarak devraldığımız birçok kültürden izler, akdeniz havzasından devşirdiğimiz birçok kültürel motif, yakın temas içerisinde olduğumuz islam kültürü ve nihayet, rönesans sonrası avrupa kültürünün, 18 inci yüzyıldan itibaren bizim kültürümüze katkıları, türk kültürünü besleyen unsurlar olmuştur.

    kültür kavramı, aidiyetten çok, kararlılıkla sahip çıkılan ve yaşatılan değerlerin bir bütünüdür. bu sebeple, millî kültür kavramından çıkardığımız sonuç, toplumun sahip çıkarak, yaşatıp, gelecek nesillere aktarmayı benimsediği, toplumumuzu diğerlerinden farklı kılan maddî ve manevî değerler bütünüdür.

    millî kültür stratejimiz, kültürel değerleri yaşatmak, geliştirmek, yaymak, tanıtmak, değerlendirmek ve benimsetmek, kültür konularıyla ilgili bütün kurum ve kuruluşlarla işbirliğinde bulunmak, tarihî ve kültürel varlıkların tahribini ve yok edilmesini önlemektir. bakanlığım, bu konularda gerekli çalışmaları yapmaktadır ve yapacaktır.

    millî eğitim bakanlığı da, millî kültürün nesillere aktarımında önemli rol üstlenmiş bir kurumdur. kültürel çalışmalarla ilgili her kurum gibi; ama, tabiî ki, öncelikli olarak, pek çok konuda millî eğitim bakanlığıyla da, tabiî olarak, işbirliği içerisinde olacağız.
  • (bkz: turk kulturu)
  • bir ilkokulda hocanın milli kültür nedir sorusuna şu cevaplar gelir öğrencilerden:
    - töre cinayetleri
    -belirli gün ve haftalar..
    - hani tuvaletlerimiz pis oluyo ya turistlere ayıp oluyo filan..

    (bkz: nation is under construction)
  • milli kültür"bir toplumun devlet hayatında,fikir hayatında yani ilimde,toplum biliminde ve güzel sanatlarda,ekonomik hayatta yani tarımda,sanatta,ticarette,kara,deniz ve hava ulaştırmacılığında,yapabildiği şeylerin ortak sonucudur."atatürk'e göre milli kültür budur.1925 yılında bu sözlerle ifade etmiştir.dil,tarih,bilim,teknoloji ve daha birçok unsur kültürümüzün unsurlarındandır.
  • "milli kültür ihmal edilmemesi, üzerinde dikkatle durulması kendisinden kuvvet alınması gereken bir varlıktır. milli kültür unutulur, bir tarafa atılır yahut layıkıyla tanınmaz, bilinmez ve yeni nesillerce benimsenmezse o millet şahsiyetini kaybetmiş olur. şahsiyetini kaybeden, başka milletlere fire bir hususiyeti, bir değişik tarafı ve üstünlüğü bulunmayan milletler ise zayıflamaya, çökmeye yüz tutmuş topluluklar haline gelmiş sayılırlar. bir milleti çökertmek için o milletinin milli kültürünü bozmak, zayıflatmak düşmanların başvurdukları ilk tedbirdir. siyasi ve iktisadi emperyalizmin kültür emperyalizmi şekline girmesinin sebebi budur. kültür ihtilali ve devrimcilik gibi şeylerin moda haline getirilmesi bu maksada dayanmaktadır.

    milli kültüre bağlı olmak demek, milli değerlere saygı duymak, onları korumak ve onların gerektirdiği gibi davranmak demektir. bu da her şeyden önce tarihe, dine, töre ve geleneğe bağlı olmak, onlara uygun şekilde yaşamak ve davranışlar göstermekle mümkün olur. tarihini, geçmişini inkar etmek, küçümsemek, kabul etmemek bir milleti inkiraza götürür. bizde en çok ihmal edilen nokta budur. yanlış anlaşılan ilericilik ve inkılapçılık da bunda mühim bir rol oynuyor. halbuki millî köklere bağlı olduğumuz, geçmişten güç aldığımız nispette ilerici ve gerçek inkılapçı olabiliriz. geçmişe sövmekle, onu reddetmekle büyük işler yapmak mümkün değildir. fakat tarihe ve milli köklere bağlı olmak demek, geçmişin kötü taraflarını da aynen devam ettirmek, yenilik hareketlerine karşı çıkmak demek değildir. yenileşme, çağdaşlaşma elbette zaruridir. bunu inkar eden yoktur. fakat bu yenileşme milli kültüre uygun olduğu takdirde bir mana ve değer ifade eder. aksi taktirde rastgele bir değişme bozulmadan ileri gitmez."

    (f.kadri timurtaş, "milli kültürün ihmali", tercüman, 1973)
  • milli kültürlerimiz arasında yer alan islam dini'ni kabul edip, islâmiyet öncesi türklerin inancını değerlerini yok etmek hangi kültür anlayışına sığar?

    türkler sanki 1500 sene önce tarihin tozlu sayfalarında yerini almış gibi lanse etmek, göktürk devletine, metehan'a ve tarihte kurulmuş türk devletlerini hiçe saymak nedir?

    bugün tsk' nin kullandığı, onbaşı, yüzbaşı, binbaşı gibi kavramlar metehan döneminden gelmesine rağmen, sadece islam sancağı demek, ruhunuzu sızlatıyor değil mi!

    türk, göktürk ile doğar, atatürk ile devam eder. fakat arap bedevi taparlar tarafından göktürklerin dini inancını hiçe sayan zihniyet, atatürk'e saygı gösterir mi? `:burada ki göktürk ilk türk kelimesi kullanan devlet olduğu için. ` yoksa sümerler için de türk denir.

    bizde " tek eşlilik" kadına değer vermek, işte buda benim han'ım diyen metehan'ın evlatları değil miyiz?

    bu değerleri yok edip de, bir den fazla kadınla evlenme, kadını aklen eksik görme dinini nasıl kabul edebiliriz.

    milli kültür varlığı eskiyi hiçe sayarak var olunmaz. bir milletin var oluş tarihi ile bütün olarak ele alınmalıdır.

    sözlerimi atatürk'ün kültür söyleyişi ile bitiriyorum..

    " türklüğün unutulmuş büyük medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti, bundan sonraki gelişmesi ile geleceğin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır. "
hesabın var mı? giriş yap