muhasara

• (bkz: ihata)
• (bkz: hasren)
• kuşatma anlamına gelen kelime.
• etrafını çevirmek, kuşatmak, ablukaya almak.
• "fransa'nın diğer sembolü croissant viyana'da doğdu. adının ve şeklinin hilalden gelmesinin bir sebebi var. hilal bugün olduğu gibi o zaman da bir müslüman sembolüydü. türk birlikleri viyana'yı kuşatmışlardı. şehir 1683 yılının bir günü bu kuşatmayı yardı ve aynı gece, peter wender bir pastanenin fırınında croissant çöreğini icat etti: mağlupları ağza atıp yemek için." eduardo galeano - espejos una historia casi universal
  
  "yaşamak, başkaları tarafından muhasara altına alınmak, yavaş yavaş boğulmaktı." ahmet hamdi tanpınar - huzur
  
  (ilk giri tarihi: 22.3.2017)
  
  (bkz: kuşatma), sarmak, ihata
• kuşatma manasına gelir.moğol elçilerini öldüren valisini cengiz han'a teslim etmeyen harezm hükümdarı sultan alaaddin muhammed,moğol ordusu kendisini cezalandırmaya gelirken ordusunu 4 5 parçaya bölüp şehirlerde savunma savaşı yapmaya karar vermişti.basiretsiz ve yeteneksiz sultan,moğolların şehir savaşı yürütmeyi bilmediklerini,bir şehri muhasara edip düşüremeyeceklerini düşünüyordu.ancak bu çok ölümcül bir yanılgıydı çünkü kendisiyle savaşmadan önce, çin'de yıllarca şehirleri kuşatıp muhasara eden moğol ordusu bu savaş türünü gayet iyi biliyordu.devrinin en güçlü islam devletlerinden harezmşahların kontrolündeki devasa şehirler bir bir moğol ordusunun eline geçti.sultanın bu öngörüsüz ve basiretsiz tutumları türk-islam dünyası için felaketin kapılarını ardına kadar açmıştı.(bkz: otrar faciası)