• hammaddesi parafin olan ve içinden fitil geçirilerek çeşitli kalıplar yardımıyla imal edilen nesnenin ateş muhalefetiyle var oluş sebebini gerçekleştirebilmesi yani ışık yayabilmesini sağlamaktır.

    ölüme eşlik etmek için de mum yakılır. yahudiler, yakınları öldüğünde mum yakarlar. giden, arkasında kaç kişi bıraktıysa o kadar mum yanar evin içinde.

    *genel arzu üzerine ekleme yapılmıştır.
  • "bir mum yaktığında, bir süreç başlatırsın – ama yürüyüşü senin elinde olmayan bir süreçtir bu; artık, kendi oluşma biçimini izleyecek, senin elinde olmadan da, zaman içinde, varması gereken noktaya varacaktır:

    mum, önce, bir noktaya kadar, kendi doluluğu içinde, güçlü güçlü yanar; ama yanışında belirli dengesizlikler oluşunca ( ki, kaçınılmazca oluşur bunlar ), çeperini delip, eriyik maddesini dışarı akıtıp, fitilini yakıp küçülterek, söneyazar – önlem düşünürsün: alır, kenarlarını düzeltir, bir madeni kutunun kabını ters çevirip, içine koyarsın – ama, boşunadır bu da : çünkü kendi süreci içinde oluşturduğu dengesizler sürmektedir – çeperleri tam düz değildir; içine koyduğun kabın belirli bir eğimi vardır – gene, arar dışarı eriyik madde: kabın içinde yayılır, kap ısınır; dibine varmış fitil, artık, her türlü biçimi yitirmiş maddenin son kalıntıları içinde, ucu ucuna, yanıyordur – sönmesi yakın ve kaçınılmazdır.

    şimdi yapabileceğin tek şey, kap içinde kalmış eriyik maddeyi bir kenarında biraraya getirip, muma benzer bir biçime sokarak, dibine dayanmış fitile biraz daha süre tanımaktır – ama artık bilerek : mumun, sönecektir.

    elinden birşey gelmez – hep müdahale edersin; dersin, şöyle, şuraya toplasam – şöyle, şu biçime soksam; şöyle, bir köşede, sürebileceği bir konum bulsam – şöyle… boşunadır : madde tükenmeye yüztutmuş; güdük fitil de dibine dayanmıştır.

    ama sönmez bir türlü : fitili yok denecek kadar kısa; maddesi de, dikkatle belirli bir açıda tuttuğun kabın köşesinde, ancak küçük bir oyuk olarak kalmış; oysa alevi, eski canlılığında – sanki – hiçbirşey yitirmemiştir.

    sönmez bir türlü – sen de, sonunda, gücünü toplayabildiğin bir anda, kendin üfleyip söndürürsün onu.

    mumun söner."

    oruç aruoba
  • istenmeyen kokuların giderilmesini sağlayan pratik çözüm. sigara içilmesi veya her hangi bir nedenle kötü kokmuş kapalı mekanda yakılan mum kokuyu giderir.
  • özellikle sonbahar ve kış aylarının vazgeçilmez eylemi. akşam olunca evdeki en güzel ışık ve koku kaynağı oluyor mum. o anki moduma göre türlü türlü mum yakabiliyorum.* fiyatları biraz tuzlu olsa da en güzelleri hala bath and body works markasına ait.
    (bkz: terapi niteliğindeki alışkanlıklar)
  • romantizm ve zaruri sebepler dışında*, türbelere dilek dilemek için mum yakmak şamanizmden kalma adetlerden bir tanesidir.
  • elektrik gittiği zaman yapılan ilk eylem.

    daha güçlü fenerler ortaya çıktıkça, bu eylem azalmış olsa da karanlıkta o alevi izlemek çok hoşuma gidiyor.

    içimden rahmetli abdurrahim karakoç'un meşhur mihriban'ının sözleri geçip duruyor o anlarda.

    "lambada titreyen alev üşüyor
    aşk kağıda yazılmıyor mihriban"
  • aydınlatma amaçlı,karanlıkta kaldığında yakılan mum.
    romantizm yada meditasyon maksatlı;soyut amaç için yakılan mum.
    bir de dilek için yakılan mum.
    bir de mum dikme vardı,saklambaç oynamadan önce. :)
  • aromatik yağlar içeren mumlarla gerçekleştirilirse rahatlatıcı ve uyku getirici bir eylem. benim mum yakma rutinim ışığı kapatmak, pencereyi perdeyi açıp temiz havanın gelmesini sağlamak, mumu yakıp yakınıma koymak ve yatağa uzanmak. şu an yapıyorum. bu entryi girdikten sonra telefonumu da kapatcam:d
  • huzur verendir,
  • kutsal ve ruhani ritüellerin vazgeçilmezlerinden. güzel kokulu, güzel renkli, simli ve şekilli mumlar olsun, dualarımız güzellikle kabul olurken onlar zarifçe yanıp tütsün.
hesabın var mı? giriş yap