• ankarada yaşayan yıllarca klasik gitar çaldıktan sonra flemenko gitara dönmüş olan (eski) gitar hocam. kendisi çok zor şartlar altında gitar çalmaya başlamış, hatta parasını ödeyemediği için ilk gitarı elinden geri alınmıştır. aralarında bir konçertonun da bulunduğu birçok bestesi vardır. aynı zamanda hazırladığı gitar metodu ve albümü içindeki parçaların melodik yapısı yüzünden yaygın olarak kullanılmıştır(bazen fotokopiyle çoğaltılmış ve ismi değiştirilmiş olarak ne yazık ki). bunların dışında çoğu yayınlanmamış başka albümleri de vardır.
  • bestelerinden en ünlüsü yavuz bingöl'ün gitme şarkısıdır.
  • 1966 yılında ankara'da doğdu. gitar çalışma­larına 1989 yılında ertuğrul ilerisoy ile başladı. ricardo moyano, marco socias ve carlo dominiconi gibi önemli gitaristlerden kritikler aldı. günümüze kadar yurtiçinde bir çok klasik gitar organizasyonu­na solo, düet ve trio çalışmalarıyla katılmıştır. gitarist yorumculuğu­nun yanı sıra besteciliğini de ön plana çıkartmış ve bu güne kadar kendi bestelerinden , düzenlemelerinden ve seçkilerinden oluşan metodlar hazırlamıştır. bunların içerisinde başlıcaları "yeni başla­yanlar için klasik gitar metodu", "öğrenciler için gitar albümü", "klasik gitarla sanat müziği" çalışmalarıdır. gitarist uzun zamandır ilgilendiği flamenco müzikle ilgili araştırma ve çalışmalarını yakın arkadaşı ve flamenco gitaristi olan suat demirkıran'ın desteğiyle yoğunlaştırmış, ispanyol gitar üstadı serranito'nun master çalışma­larına katılmış ve yakın bir zaman sonra baskısı yapılacak olan "fla­menco gitar metodu" çalışmasının son evresine gelmiştir. gitarist ayrıca popüler müzikle ilgili çalışmalarda da bulunmuş ve günümüz­de popülerliğini koruyan bir çok parçanın bestesini, altyapısını, dü­zenlemesini yapmış, televizyon radyo programları için jingle' lan hazırlamıştır. 1995 yılından bu yana çağdaş sanat merkezi'nde klasik gitar eğitmeni olarak görev yapmaktadır.

    (bkz: odtu yedinci uluslararasi klasik gitar festivali)
  • "tüm dünya alttan takıyor, bense üstten takıyorum"

    *
  • 80'lerin sonunda bir yandan açlıkla, şaka değil, gerçek anlamda açlıkla, yoksullukla mücadele ederken bir yandan da inatla gitarıyla sevişen, bu sevişmelerin ürünlerini, hem de en güzel ürünleri kısa zamanda ortaya çıkaran müzisyendir. "gitme, aklım sende kalır/ uyuyamam geceleri" adlı bestesini daha gün yüzüne çıkmadığı zamanlarda dinlerdik kendisinden. var olma savaşından zaferle çıkmış, özel korumaya alınıp sadece müzik yapması sağlanacak kişidir. kendisinde acılı yılların tanıklığı saklıdır.
    not: klasik gitarla tanışmamı sağlayandır.
  • (bkz: gülümcan)
  • kendisini ve kendi ismini taşıyan müzik beşlisi murat işbilen quintet'i, geçtiğimiz cumartesi günü* 16. uluslararası ankara caz festivali kapsamında dinleme ve tanıma şansı bulduğum ve oldukça sempatik bulduğum müzisyen. kendisini sempatik buldum; zira bana göre günümüz yaşamında mumla arar olduğumuz açık sözlü ve içten olma hali kendisinde fazlaca mevcut idi. konser repertuarına dahil olan her parçayı sunuşu sırasında ya da sonrasında kurduğu cümleler***, kendisine dair ironi dolu göndermeler***, konserin hemen başlangıcında müzik beşlisindeki diğer müzisyenlerce 'kendini iyi ifade edemediği' gerekçesiyle eleştirilmekte olduğunu söylemesi**, özetle herhangi bir şeyi gizlememesi, gizleme gereği duymaması nazarımda onu içten ve dolayısıyla sempatik kılan unsurlar oldu.

    neyse, insanların kişilikleri üzerine düşünme ve onları naçizace analiz etme çabasına dair, neredeyse tedavi edilebilir kıvama gelen takıntı halim bir yana, murat işbilen quintet'i*** ve murat işbilen'i oldukça beğendiğimi söylemek isterim. perküsyona olan sevgi ve ilgim nedeniyle konser boyunca bakışlarım ve dikkatim hep serdar güzelişler'e, onun kahon*, tumba ve zillerle olan keyifli birlikteliği üzerinde olmuşsa da, bu, murat işbilen'in klasik gitardaki muazzam olgunluğunu fark etmeme engel olmadı. kara toprak'a dair şu düzenlemeyle tanışmanın yanı sıra, aklımda hep istiklal caddesi şarkısı olarak yer etmiş ve sanki bir başka yerde asla dinleyemeceğimi, duyamayacağımı düşündüğüm gülümcan ezgisinin kendisine ait olduğunu öğrenmem yanıma kar kalanlardan. kaldı ki gülümcan'ın öyküsünü murat işbilen'in ağzından dinlemiş olmak da ayrı bir keyif idi.********

    son olarak söyleyeyim ki, tam da beraber rakı içilecek insanlardan birisi sanki işbilen, selam olsun.
  • has adamdır orijinal bir gitar emekçisidir. çok sevilir.
  • besteleri güzeldir, kendisini ise tanımam; kişiliği hakkında bir şey söyleyemem. ama klasik gitar metodu adlı metot kitabı çok başarısızdır.
    teknikleri ya anlatmıyor ya da çok üstünkörü geçiyor. verilen parçalar hakkında kısa bir not bile yok. bazı şeyler sadece yazılı, resmen anlayana modunda.
    kısacası, bu kitaptan klasik gitar öğrenebilen kişi büyük olasılıkla o kitap olmadan da gitar öğrenebilirmiş diyebilirim.
hesabın var mı? giriş yap