• koşullara göre değişiklik göstermeyen, bir şartı olmayan, karşılık beklemeyen sevgidir.
    (bkz: anne sevgisi)
  • (bkz: mutlak değer)
  • hissettiğimiz duyguların sonucu olarak değerlendirdiğimiz, hayallerimizi birine yüklediğimiz, gözlerimizin başka birşey görmediği sanal bir gerçekliktir aşk. sanal bir duygu. geçici bir körlük. kendi yarattığımız bir dünya.

    ve o yüzden aşk bitince uykudan uyanılıyor ve körlük geçiyor. gerçek aşk ise herşeyin farkında olduğumuz ama yine de güçlü duygular beslediğimiz, şanslıysak karşılıklı olduğu, birinin ruhunu hissetmenin başka bir boyut kazandığı sevgidir. burada ki en önemli kelime ''farkındalık''. heyecanın, tutkunun, anlayışın farkındasınızdır ve bu farkındalıkla kendinizi rahatça bırakabilirsiniz. sevgi karşılıklı güvenin, güvenmenin getirdiği koşulsuzluğu da sağlar. bunu kim istemez ki?
  • soz konusu sevgiliyse sevdicegi kan bagiyla bagliymiscasina sevmenizi saglayabilecek sevgidir. ana-babanin hissettigi/hissetmesi gereken sevgi de mutlak sevgidir. cocugu hirsiz da olsa arkasindan hapse girince aglar anasi. onun icin hirsiz olmus olmamis farketmez, ogludur sonuc olarak. kosulsuz sever. su anki turkiye'de yansitilmaya calisilan islam, allah modelinin aksine benim inandigim allah da kosulsuz, mutlak sekilde sever kullarini mesela.
  • "judith, sevgisini verdiği kişiye mutlak güven, hayatını ve gururunu borçlu olduğu kişiye de mutlak sevgi vermişti: onda gerçek gurur vardı, anlamadığı bir şeye bir anda küçümseme ve hakaretle cephe alan, böylece de gücenip yaralanarak kendine bir çıkış bulan sahte gurur değil, hiç alçalmadan kendi kendine seviyorum, bir ikame kabul etmeyeceğim; babamla arasında bir şey geçti; babam haklıysa onu bir daha asla görmem, babam haksızsa ya buraya gelir ya da bana bir haber gönderir; mutlu olabileceksem olurum, acı çekmeye mecbursam çekerim, diyebilen gerçek gurur." william faulkner - abşalom abşalom
hesabın var mı? giriş yap