• namus nerdedir?
    namus elle tutulur mu?
    namus yenir mi?
    ar ile namus kanka midir?

    sorularini aklima getiren kelime obegi.

    (bkz: namus)
    (bkz: namus davasi)
    (bkz: namus belasi)
    (bkz: bu genclerde de ar namus kalmamis)
    (bkz: namus gitti)
  • namus diye bir şey olduguna inanan lakin neden inandığını ve hatta neye inandığını bilmeyen, laf cambazlığı ile kavramların arkasından dolaşabileceğini sananların iddialarından biri.

    iddia sahipleri başka bir de adres gösterirler namusu arayanlara genelde, misal televole'den kültür biriktirmişleri bu cümleyi müteakiben banko "bekaret zihinde olan bir şeydir yani, namus da onun gibi yani, insan zihinsel olarak namuslu olmalı yani, yoksa çok önemli değil yani" derler. ne şiş yansın ne kebap misali. yahu kimi kandırıyorsun, bal gibi de namus düşkünüsün, bal gibi de erkek egemen toplum evladısın, yatıyorsun birileri ile ama bir türlü kendini ikna edemiyorsun namusun önemli olmadığına, zihinde olacakmış gönülde olacakmış ancak televole spikerlerini inandırırsın sen bizi nasıl inandıracaksın. nedir kasıt anlamıyorum ki, bundan önce yattığın adamlar tatmin mi edemediler ne zihni ne namusu.

    neyse sinirlerim gerildi bırakıyorum burada çok değerli okuyucular. bir sonraki entrye kadar hoşçakalın.
  • artik kabak tadi vermeye basladigindan dogru yerde ve kastedilen anlamda kullanilsa dahi samimiyetini yitirmis önerme.

    insanlar sirf söyleyeni modern, acik görüslü, cagdas biri sansinlar diye, laf olsun diye söyleyenlerin sayisi arttigindan beri namuslu zihin sayisi da azalir oldu.

    artik öyle bir hale geldi ki, dersini gecebilmek icin hocaya veren kizlar icin "aman canim, dersi gecmek zorunda, onun namusu zihninde. napsin, is hayatinda kendisine en ufak bir faydasi olmayacak su lanet dersi gecebilmesi icin hocaya biseyler vermek zorunda. rüsvet mi versin yani?" denecek...

    konser alaninda sarhos halde dansederken yanina gelen erkekle o geceyi beraber gecirip sabahina adini bile sormadan kalkip giden kizlar icin "ne güzel iste cinselligi doya doya yasiyor. cani cekmis yatmis. erkek yapinca bisey olmuyo da kiz yapinca mi suclu?" denecek, ki deniyor da zaten.

    asil mevzu tam da bu son örnekte basliyor: "erkek yapinca birsey yok kiz yapinca namussuz"... evet öyle tabi ki ama sizin anlamak istediginiz anlamda kesinlikle degil...
    bir milletin kaderini kadin (kiz, bayan, hatun, disi, herneyse) nüfusu belirler. bir milletin kadinlari ne kadar akilli olursa, ne kadar namuslu olursa, ne kadar terbiyeli, ne kadar egitimli, ne kadar zekasini kullanabiliyo olursa, erkekler de zaten her türlü onlara uyar. erkek milletinin akli hele ki türk toplumu gibi bir toplumda kadin nereye yönlendirirse, neyi cagristirirsa oraya gider. bugün en kral (?) delikanlilar bile fordculuk yapmaya kalktiklarinda en önce karsilarindaki kadin tepki verse apisip kalirlar. ama milletim kizlarina bugün zekasini kullanabilmeyi fordculuk yapan erkege daha bi cilvelenip sonra orda sap gibi birakip "hadi canim baybay" demek oldugu ögretilmeye calisildigindan olay tikanip kaliyor. cünkü erkekler artik kadinin en zayif noktasinin ask oldugunu ve asik olan ve erkegi de asik sanan kadinin herseyi rahatlikla yapabileceginin farkinda. ve bunu da cok güzel kullaniyoruz. evet itiraf belki: kendimden biliyorum.

    erkek yapinca da suclu; "kadin yapinca da sucsuz" degil! "senden önceki sevgilime asiktim verdim" degil olay. kadinlarin ask hususunda zekalarini kullanamamalari ve asik olduklari her erkekle cinselligi yasayabileceklerini sanmalari. ve sirf asik olduklarindan namussuz sayilmamalari gerektigini düsünmeleri. sen sana asik bile olmayan bi erkegi kendine asik etmek icin, ya da kendine daha da baglamak icin cinselligini kullaniyosun, bunun adi namussuzluk degil diyosun. e hadi öyle olsa bile, senin bu düsünceni kullananlar sayesinde artik evlenme yasi git gide yükseliyor ve bunun nedeni "evliligin aski öldürmesi" falan da degil. erkek artik asik olmadigini ve senden sikilacagini biliyor ve "her sevgilim bir kere versin" moduna giriyor. sonucta erkek namussuzluk yapiyor; cünkü kadin, namusunun iki bacagi arasinda olmadigini düsünüyor.

    anlatamamam yüzünden anlayamayanlara uykusuz dergisinin her hafta arka kapagindaki "otisabi" kösesini okumalarini tavsiye ediyorum. misal, 2007/13 (yani isbu entry girildigi hafta) sayisindaki hatuna "namuslu" diyebiliyorsaniz, ya ben lan neyse bisey demiyorum.*

    uyarilmadan önce not: evet biliyorum "karikatür" oldugunu fakat etrafimizda bu hikayenin gercek olanlarin sayisinin gün gectikce arttigini da siz biliyorsunuz.
  • - namus iki bacagin arasinda degildir di mi riza
    - tabi abi..
    - riza?
    - efendim abi?
    - kendinde misin?
    - evet abi
    - namus iki bacagin arasinda degildir dedim?
    - evet abi, cunku namus iki dudagin arasindadir
    - sen eskiden hayvandin riza
    - yine hayvanim abi
    - ne o felsefik felsefik konusuyosun
    - ne felsefesi abi.. adamin bacak arasinda namus mu olur, namus iki dudagin arasindadir iste
    - lan haggaten hayvansin riza
  • namus hakkında ki görüşlerden birisi.. bir diğeri de beyinde olmadığı yönünde.. o zaman insan merak ediyor tabi.. orda değil burda değil nerde bu amına koyduğumun namusu?
  • saçma bir söylemdir. tartışılması gereken namusun varlığıdır, nerede bulunup bulunmadığı değil. namus; erkeklerin, kadınların seks hayatı olmaması adına, olacaksa da tek eşli bir şekilde sadece kendilerine bağlı olmaları ve kadını da bir nevi korunan,beslenen,sahibi olunan pet haline getirmek için ortaya çıkarılmış, pardon sıçılmış bir kavramdır.
    öyle bir devirde yaşıyoruz ki; insanlar kendilerini ancak başkasına bok atarak sevebiliyorlar. namus kavramı da, erkeklerin oyununda kuralına göre oynayan kadını inanılmaz iyi birisi yapıyor. evet namus bacak arasındadır. ancak buna karşı gelen kadının "hayır, namus beyindedir!" demesi, namusun bacak arasında olduğu savunandan çok da bir fark yoktur. direkt namus kavramının saçmalıktan ibaret olmasının üzerine gidilmelidir. diğer insanlara "kaşar" sıfatını kullanan etrafınızdaki insanların, hatta kadınların sayısını düşünün, durumun ne kadar vahim olduğunu anlayacaksınız. bana göre namus kavramına karşı tutum şu şekilde olmalıdır; özellikle kadınların, "sen bakire değilsin namussuzsun." "sen bakiresin de n'ooluyo, b.kunu tutamıyosun!" tartışmalarından bir an evvel sıyrılıp, "iyi kadın" mastürbasyonlarını bir kenara bırakıp, birlik olup, "namuslu"suyla "namussuz"uyla bu kavrama karşı yürümelidir. namusun kategorize ettiği kadınlar ancak bu şekilde özgürleşebileceklerdir.
  • bakire olmayan kız atasözü.
  • kesinlikle doğru bir önermedir çünkü namus denen kavram karşımızdaki insanın beynindedir, sen ne kadar uğraşırsan uğraş bu değişmez, evet vücut senin vücudundur, beyin senin beynindir, aşk senin aşkındır ama namusun karşındaki insanın ahlaki değerleriyle yargılanır, karşındaki birey kendi kafasındaki doğrulara göre hüküm verir, o doğrulara göre senin ahlakın hakkında ahkam keser.

    edit: her ne kadar burada "namus beyindedir" klişesini tekrarlıyor gibi görünsem de, olayın namusu hakkında konuşulan kişinin beyniyle alakası yoktur. burada bahsedilen beyin, anlaşıldığı üzere bir insanın namusu hakkında hüküm veren kişilerin beyinleridir.
hesabın var mı? giriş yap